|
|
|
|
|
2006/01/16 14:00
Simitte seyyardan vaz geçilmiyor
|
Geleneksel damak tatlarından birisi olan ve Türk halkının vazgeçemediği bir yiyecek olan simit, simit evleriyle bir çok çeşidi oluşturularak farklı bir lezzetle vatandaşların beğenisine sunulmuştu. Konya'da ilk olarak 2003 yılında açılan ve sayısı 14'e kadar çıkan simitevlerinden 10'u, sokak simitçileri kadar talep görmeyince kapandı. Konya Fırıncılar Odası Başkanı Vedat Honça yaptığı açıklamada yıllardır sokaklarda tezgâh üzerinde satılan simidin genellikle, öğün aralarında açlığı bastırmak ya da sabahları işyerinde kahvaltı yapmak amacıyla tüketildiğini söyledi. Son yıllarda büyük rekabetin yaşandığı gıda sektöründe ortaya çıkan yeniliklere simitlerin de dahil edildiğini vurgulayan Honça, bu kapsamda açılan simit evlerinde simitlerin çikolatalı, zeytinli, tereyağlı, balıklı, peynirli, kaşarlı, sucuklu ve salamlı gibi birçok çeşidinin üretilerek tüketiciye sunulduğunu ifade etti. Simitte yaşanan bu büyük değişikliğin ilk başlarda ilgi çektiğini ve birçok vatandaşın yönelmesiyle simide olan talebin arttığını ifade eden Honça, şunları kaydetti ''Simidi sadece özelliğinde bulunan susamı ve pekmeziyle bilen vatandaşlar, simitevlerine adeta akın etti. Bu talep patlaması nedeniyle Konya'da ilki 2003 yılında açılan simitevi sayısı kısa sürede 14'e ulaştı. Simitevleri, hamburger, pizza ve döner gibi fast food yiyeceklere rakip oldu. Ancak bir süre sonra sokak simitçileri ağır basmaya başladı. Simitevleri, Anadolu yemek kültürüne giremedi. Ciddi anlamda karnını doyurmak isteyen çok az kişi bu işletmelere gitmeye başladı. Bugün bir kişi arkadaşıyla ya da ailesiyle bir yerde oturup simit yemiyor.'' Simidin yine açlığı bastırmak için tercih nedeni olmaya başladığını vurgulayan Honça, ''Simitevi sayısı 4'e kadar düştü. Bu yerler de simidi gerçekten çok seven kişiler sayesinde ayakta duruyor'' dedi. Konya'da ilk simitevini açan ve halen 2 şubesi bulunan Çıtırsimit Simitevi'nin sahibi Zekeriya Coşar ise, 2003 ve 2004 yılında simide gösterilen talebin bu yıl düştüğünü söyledi. İlk açtıklarında büyük ilgiyle karşılaştıklarını ve bunun üzerine işi bilen ve bilmeyen kişilerin de bu sektöre girmeye çalıştığını belirten Coşar, ''Kısa sürede simitevi sayısı arttı, ancak talep giderek düştü. Tutunamayanlar da işletmesini kapatmak zorunda kaldı. Şu anda simidin 13 farklı çeşidini üretiyoruz. Buna karşın eski talep yok. Simit, Anadolu'nun damak tadına fazla uymadı. Ucuz olduğu için genelde öğrencilerden talep alıyoruz'' diye konuştu. Coşar, sade simitleri 30 YKr, diğerlerini ise 500 YKr'ye sattıklarını belirterek, ''Maliyetine çok yakın fiyatlarda sattık. Sokakta tezgahlarda ise 6 tanesi 1 YTL'ye bile satıldı. Sürümümüz düşünce de ucuza satış yapan sokak simitçileri ile rekabet edilemedi. Birçok kişi 500 YKr'ye simit yemek yerine yarım ekmek döneri tercih etti'' dedi. Konya'da dışarıda yemek kültürünün yerleşmemesi nedeniyle de simitevlerinin fazla ilgi görmediğini kaydedilerek simidin diğer fast-food yiyeceklere göre daha az zararlı olduğu ifade edildi. |
|
|
|
Haber
Hakkındaki Yorumlarınız
|
|
|
|
|
|
|
|
| |
.jpg)
.gif)
.gif)
.gif)
.gif)
.gif)
.gif)
.gif)
