|
2008/02/11 12:39
İhracatta son rakamlar
|
Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, 1 Ocak-9 Şubat 2007'de 9.3 milyar dolar ihracat rakamının 2008'in aynı döneminde yüzde 38.4'lük artışla 12.9 milyar dolara çıktığını belirterek, ''Son 12 ayda da 109 milyar dolarlık ihracat yapılmış. Yani yüzde 20'lik bir ihracat artışı yakalayıp, bunu sürdürülebilir hale getirmemiz lazım ki, 125 milyar dolarlık rakamı yakalayabilelim'' dedi. Tüzmen, ekonominin önüne geçen siyasi konuların da aslında gelişmekte olan bir ülkenin yaptığı bir mücadelenin yansıması olduğunu kaydetti. Bakan Tüzmen, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Yönetim Kurulu üyeleriyle biraraya geldi. Dış Ticaret Müsteşarlığı'nda gerçekleşen görüşme sonrasında bir açıklama yapan Bakan Tüzmen, 2008'in ilk iş günü TİM ile yaptıkları toplantıda, Türkiye'nin 2007'de çok siyaset konuştuğunu ve 2008'de siyaset değil ticaret konuşması gerektiğini söylediğini hatırlattı. Aslında ihracatın akıllarından hiç çıkmadığını ifade eden Tüzmen, ihracatla ilgili bir devrim yapıldığını ve hazırlanan kanunla ihracat bedellerinin yurt dışında bırakılmasının sağlandığını hatırlattı. Bu çalışmanın son derece önemli olduğuna vurgu yapan Tüzmen, şunları kaydetti, ''Bir ihracatçının şu anda kur paritelerinden dolayı ve değerlenen Türk parasından dolayı çektiği sıkıntıların farkındayız. Yani ihracatçının rekabetçiliğini artıracak bir takım çalışmalar yapılması gerekliliğini her defasında vurguluyoruz. Burada önemli olan ihracatçının nakit akış tablosunu rahat bir şeklide yönetebilmesini sağlamaktır. Çünkü nakit akış tablosunun çok iyi bir şekilde, rahat şekilde görülemediği durumlarda rekabetçilik de sıkıntıya girmektedir. Bu döviz bedellerinin yurt dışında bırakılması ihracatçımızın özellikle pazarlama faaliyetleri açısından, satış ve satış sonrası hizmetlerin verilmesi açısından, yurt dışı teşkilatlarının geliştirilmesi açısından son derece önemlidir. Ayrıca dünyada yaşanan global krizde, özellikle elinde kimin nakdi daha fazlaysa o önümüzdeki döneme daha avantajlı başlayacağı için dışarıdaki piyasa koşullarının değişikliğinden faydalanarak, çeşitli zincirlerin satın alınması, çeşitli mağazaların satın alınabilmesi ve satış sonrası hizmetlerin nihai tüketiciye kadar ulaştırılacak noktada çalışmaların yapılabilmesi için bu bedellerin yurt dışında rahatlıkla tasarruf edilebilmesi, kullanılmasına imkan sağlanması göreceksiniz, önümüzdeki dönemde çok daha iyi şekilde kendisini gösterecek. Tabi içerde ve dışarıda bir takım dengelerin de daha iyi yerli yerine oturmasını sağlayacaktır.'' TİM Başkanı Oğuz Satıcı da, uzun zamandır Türkiye'nin gündemini kaplamış olan siyasetin artık bir miktar ekonomi üzerine ağırlık vermesini sağlamak için temaslarda bulunduklarını belirterek, söz konusu kanunla ihracatçının dövizine tutulan kısıdın kaldırıldığını ve bunun Türkiye'deki ihracatçıların muhasebelerini, defterlerini düzeltecek, onları daha rekabetçi yapacak önemli bir adım olduğunu söyledi. Bir gazetecinin ekonominin ihmal edildiği yönündeki hükümete yönelik eleştirileri hatırlatması üzerine ise Satıcı, ekonomiyle ilgili bakanların da sürekli ekonomi gündemini Türkiye'nin birinci önceliği haline getirmeye gayret ettiklerini ancak bu gayretlerin boşa çıktığını dile getirdi. Satıcı, ''Burada kimsenin işini ihmal ettiği üzerine değil, Türkiye'nin genel olarak ekonomiyi ihmal etmemesi gerektiği üzerine düşünceyle yola çıktık. Türkiye'nin bütün sorunlarını Türkiye'yi zenginleştirerek çözeceğimize inanıyoruz. Gerçek çözüm için ekonomi birinci öncelik olmalıdır. Türkiye ne kadar ekonomik olarak güçlenir, zenginleşirse o kadar fazla demokratikleşecektir, sorunlarını daha kolay çözecektir'' diye konuştu. Bakan Tüzmen de, ekonomi herhangi bir şekilde ihmal edilmediğini vurgulayarak, özellikle ihracat konusundaki başarıların bunun göstergesi olduğunu söyledi. Ama basın, siyaseti manşetlere taşıdığı zaman sanki diğer çalışmalar o dönemde yeterince yapılmıyormuş gibi görünebildiğini belirten Tüzmen, ''Siyasette de gündeme taşınan konular aslında gelişmekte olan bir ülkenin yaptığı bir mücadelenin yansımasıdır. Çünkü gelişmiş bir ülke olarak bu konular siyasete taşınmayacak konular kapsamına girer. Ama biz maalesef gelişmekte olan bir ülke olduğumuz için gelişmiş ülkeler basamağına en hızlı çıkabileceğimiz noktanın tamamen ihracat artışından geçeceğini vurguladık'' dedi. Türkiye'nin bulunduğu coğrafya ve tüm dünyada kişi başına düşen milli geliri düşük olmasına rağmen, tam demokratikleşme çabalarına katılan ve bunu etrafındaki ülkelerden farklı şeklide gerçek bir Avrupa ülkesi gibi uygulamaya gayret eden bir ülke olduğunu kaydeden Tüzmen, ''Önümüzdeki dönemde 200 milyar dolar ihracat seviyesine geldiğimiz zaman bu konular artık ortada kalmayacak. Gündem yine bizim ihracatçılarımızla gerçekleştireceğimiz gündem olacak. Kişi başına gelirimiz 10 bin dolar seviyesine geldiği zaman ki 2013 için planımız budur, işte 10 bin dolar demokratikleşme konusundaki çimentonun oluşumu için en önemli harçtır. Bu harca ulaşmamız lazım'' ifadelerini kullandı. Daha sonra son ihracat rakamlarını da açıklayan Tüzmen, 1-9 Şubat 2007'de 2.7 milyar dolar olan ihracatın 2008'in aynı döneminde yüzde 11.7 artışla 3 milyar dolara ulaştığını söyledi. 1 Ocak–9 Şubat 2007'de 9.3 milyar dolar ihracatın da 2008'in aynı döneminde yüzde 38.4'lük artışla 12.9 milyar dolara çıktığını bildiren Tüzmen, ''Son 12 ayda da 109 milyar dolarlık ihracat yapılmış. Yani yüzde 20'lik bir ihracat artışı yakalayıp, bunu sürdürülebilir hale getirmemiz lazım ki, 125 milyar dolarlık rakamı yakalayabilelim'' dedi.
İHA
|
|
|
|
Haber
Hakkındaki Yorumlarınız
|
|
|
|
|
|
|
.gif)
.gif)
