Haberkonya.com -
  :. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Yeter artık! Rahat bırakın ülkeyi ve toplumu!...
2008/03/15 11:06
Yeter artık! Rahat bırakın ülkeyi ve toplumu!...


Yazarımız Dr. Ali Can son yargıtay başsavcısının açtığı davaya tepki göstererk ibretlik bir yazı kalme aldı
İşte o yazı;


Yeter artık! Rahat bırakın ülkeyi ve toplumu!...

Vah benim ülkeme vah! Tuzu kurular tabi;yarın dolar fırlamış, Euro uçmuş kimin umurunda? Nasıl olsa hepsi onların değil mi? Toplum da onların malı. Onlar ne derlerse o doğrudur. Sistem onlarındır. Onların adına hizmet etmeli. Her ne şekilde olursa olsun millet kimi seçerse seçsin herkes bir şekilde onlara çalışmalı. İsterseniz siz meşru iktidarınızı % kaçla gönderirseniz gönderin, ne yazar? Eğer milletin gelirini sömürenlerin keyfine dokunursanız,milletin geleceği tehlikeye girer. İmdat simidi hazır: ”LAİKLİK ELDEN GİDİYOR!” .İndirin ! yok edin! Nereye kadar gidecek bu kumpas? her şeyimizi elimizden alıncaya kadar mı? İşte, Fransızların Milli bilimsel Araştırmalar Merkezinin Orta Doğu ve Türkiye uzmanı olarak çalışan Pierre-Jean Luizard, benim bu köşede aylardır söylediğimi söylüyor: “ Türkiye’de sömürge modeli laiklik uygulanıyor”. Kimin umurunda? Genel kurmay başkanımız Sayın Yaşar Büyükanıt, çok haklı olarak, son basın toplantılarında “terörizmin” açık ve net olarak” hukuki “bir tanımının yapılması gerektiğini, çünkü bu tip kavramların isteyenin istediği gibi her türlü anlama çekebileceğini ve bunun da bir kaos doğuracağını söylediler. Evet aynen katılıyorum. Ama bu sadece terörizm için değil özellikle de ülkemizde kullanılan en hassas hukuki değerlerimizi temsil eden siyasal kavramların açık ve net bir şekilde tanımlanması gerekmektedir. Böylece toplum nezdinde sistemin meşruluğunu tartışılır duruma getirenlerin ve belli bir ideolojin mensubu bürokratların sistemi keyfi olarak kullanmalarının belki önünü alabiliriz. Bu toplumun % 80 ‘ni bilmektedir ki, belli bir siyasi ideoloji ve mensupları, sistemi işgal etmiş ve kendinden olmayana- bu halka- hiç hayat hakkı tanımamaktadır. Hukuku kendilerinin sonsuza dek bu milletin yöneticisi efendi olmaları doğrultusunda muğlak bir şekilde düzenlemişler; düzenledikleri gibi bile yorumlamıyorlar.Nasıl yorumlanırsa beylerin isteği yerine gelir, o şekilde yorumluyorlar. Bir siyasal sistem, pratiğiyle birlikte meşru olduğu sürece halkın ve toplumundur. Hukuk her zaman maalesef meşru değildir.Yani toplum vicdanında kabul görmüyor. Suskun kahir çoğunluk sindirildiği için meydanlarda ve ekranlarda aynı kumpasın ortaklarının çeşitli kimliklerle görüşlerine meşruiyet aramaları da meşruiyet kazandırmıyor. “Körler, sağırlar , birbirlerini ağırlar”, hikayesinden başka bir şey değil. Bazı okurlarım “söz zamanı değil, icraat zamanıdır “ hatırlatmasında bulunuyorlar. Haklıdırlar. Ama ben söz söylemekten başka, demokratik bir toplumda ne yapabilirim ki? Varsa yapmam gerekip de yapmadığım bir “icraat” onu da söylerlerse sevinirim. Keşke sözü söyleyebilsek! O bile yasak! Demek ki bir şeyler yapıyoruz! Yunus ne güzel söylemiş: “ söz ola, kese savaşı! Söz ola, kestire başı! Söz ola , bal ile yağ ede, ağı aşı!”. İnşaallah bu sözlerde bir işe yarıyordur.Bu ülke, küçücük bir menfaatini kaybetmemek için, söz söylemekten bile korkan sözde aydınların ve muhafazakarların yüzünden bu hale geldi. Konfiçyüs der ki, “bilinç düzeyi düşük olan toplumlarda, kanunlar örümcek ağına benzer, onu arılar deler geçer, sinekler ise takılır kalır, örümceğe yem olur”. Gel de, George Orwell’in hayvanlar çiftliğine katılma da dur şimdi. Açık söyleyeyim benim yargıya olan güvenim zaten yoktu ama şimdi hiç kalmadı artık. Bir ülkeye ancak bu kadar kötülük yapılabilir. Mesele tamamen Cumhuriyet Gazetesi ve Baykal hükümranlığının egemen olduğu CHP zihniyetine teslim edilmek istenilen bir ülke ve toplum.Aslında onların egemenliğinden özgürleşmeye çalışan desek daha isabetli olur. Bu davanın anlamı kısacası şudur : Sistemi ele geçiren ve bunu halkı uysallaştırmak için bir baskı aracı olarak kullanan bu zihniyet, bizim kim olduğumuzu bu millet çözdü, bizi bu toplum asla iktidara falan getirmez; hal böyle olunca biz buraya ancak bizim gibi bu sistemden haksız olarak faydalananların yardımıyla gelebiliriz, diye düşünüyor.İktidardan yoksunluğu bir türlü kabul edemediler. Bu komplekslerinden çıkmayı askeriye ile denediler olmadı. Mitingler ve çetelerle denediler olmadı. Son olarak bazı miadı dolmuş rektörlerle denediler olmadı. Geriye yargı kaldı. İyice siyasallaşmış , meşruiyetini ve tarafsızlığını yitirmiş siyasetçi hukukçularla bu işi götürürüz. Hiç sanmıyorum efendiler. Bunu başarmayacaksınız ve gittikçe batıyor ve iyice su yüzüne çıktınız artık gına geldi.Benim korkum, yargının en tepesine nasıl çıktıkları malum bu şahısların yasaları aleni çiğneyenleri görmezden gelme yüzsüzlükleri ve millete sopa göstermeleri değil, bu ülkenin siyasi ve ekonomik kaosa itilerek güç kaybetmesidir. Bu zihniyet bu ülkeyi ve toplumu hiçbir zaman düşünmedi ve düşünmezde. Bu ülkenin sadece nigmetini yediler ve yemekteler. Birkaç gün sonra bu komik ve amacı belli dava iptal edilir ve geri çevrilirse, ülkenin bu süreçteki siyasi, ekonomik ve hukuki kayıplarının sorumluluğunu kim çekecek? Soruyorum, kim çekecek? Yapanın yaptığı yanına kar mı kalacak? Bu nasıl bir hukuk devletidir, yapanın yaptığı yanına kar kalıyor? Ben de HAYIR diyorum. Yapanın yanına, yaptığı kar kalmayacak! İbretle izliyorum, ülkem ve toplumum adına üzülüyorum ve tiksiniyorum bu demokrasi ve adalet anlayışından. yeter artık, bu ülke bizim, ülkeyi ve toplumu rahat bırakın, gidin kendinize nerden bulacaksanız bir halk bulun!
Haber Hakkındaki Yorumlarınız
Şu ana kadar yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapmak ister misiniz?

 

:. Politika Haberleri
[:.:]
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Ekonomi, Aktütün, ve Ergenekon
Taner Aydın
Yönetmek ve yönetilmek üzerine
Mustafa Azılıoğlu
Demirel: Eski Siyasetin Büyük Mavrası…
Mert Aslan
Sarhoştan yağ çıkarmak
Memduh Nihat Ada
Karamsar da değiliz ama…
Hakan Bahçeci
Kapatma davasının kapattıkları
Alev Ayyıldız
Nakaratı 24 Nisan 1915
Huriye Karnap
Toplumsallaşmak büyük bir değerdir
Dr.Ali Can
YEREL SEÇİM ve ADAYLAR
Aydoğan Deveci
2016 yılında Türkiye Süper Güç olacak
Nadide Ü.Altıparmak
Uzaya Füze Atıldı da Başörtüsüne mi Takıldı !?
Dr.Erdinç Yücel
Büyük Birlik AKP de Gerçekleşti
H.Tekin Gökmenoğlu
Hani söylemesi ayıp
Halil Sağırkaya
Birinci tehdit
Mustafa Kara
HAYATIN DALGASI
Abdullah Öksüz
Siyasetin patozları
Mustafa Tatlısu
Yaşasın Hıristiyan Muhafazakârlar.
Murat Can
Kimsenin görmediği,söylemediği
Ahmet Ergan
KONYA 2007’YE HAZIR DEĞİL
Nurettin Bay
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com