|
|
|
|
2008/04/08 14:42
301'i haftaya Meclis'ten geçiririz!
|
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin demokraside ve gelişmişlikte artık geriye doğru götürülemeyeceğini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin bugünkü grup toplantısında yaptığı açıklamada, ''Türkiye'n demokrasi mecrasından geri döndürülemez'' dedi. Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, bugüne kadar millete bedel ödetecek hiçbir uygulamaları olmadığını, bundan sonra da olmayacağını vurguladı.
Başbakan, ''Şunu herkes bilsin ki sular yokuş yukarıya akmaz, Türkiye, demokrasi mecrasından geri döndürülemez'' dedi.
''Biz, halkımız gibi düşünüyoruz'' diyen Erdoğan, ''Hedefimiz, Türkiye'nin aydınlık geleceğinden başka birşey değil. 70 milyonun hukukunu savunuyoruz. Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünün teminatı olduğumuz gibi, bu iddiaya ulaşan, bu ölçekte ülkemizi bir bütün olarak temsil eden başka bir parti yoktur. Kavganın, gerilimin, öfkenin tarafı olmadık, değiliz'' diye konuştu.
''Daha çok demokrasi için yola çıktık. Bunun için buradayız'' diyen Erdoğan, TCK'nın 301'inci maddesi ile ilgili çalışmaların devam ettiğini, maddeyi gelecek hafta Meclis'ten geçireceklerinin altını çizdi. Erdoğan konuşmasında şunları söyled: ''Türkiye'nin nabzını Ankara'da oturarak tutmanın imkanı yoktur. Felaket senaryoları yazmayı, düz giden işleri sekteye uğratmayı kendine iş edinenler var.
Dinamizmi, atılım heyecanını görebilmek için Türkiye ile kucaklaşmanız gerekir. Milletimizle muhabbetimizi koparmayaya dikkat ettik. Biz siyaseti millete dayatanlardan değiliz. Medeniyet aşkının ne kadar canlı olduğunu gördük. Türkiye'yi doğru okuyamayanların iki gün önce bizimle birlikte olanların heyecanına tanıklık etmelerini isterdik. Bu ülke boşa harcanmış zamanını hangi partiyle kazanacağını çok iyi biliyor. Milletimiz bize güveniyor. Bizim önceliğimiz ekonomi, demokrasi, hukuktur, milletimizin sofrasındaki ekmeğini büyütmektir. Başarılarımıza kulp takılmaya çalışılıyor. 2002 sonundan itibaren ekonomide çok köklü sağlıklı bir dönüşüm yaşandı. 10 yıllarda atılamayan adımları cesaretle attık. Her iki yılda bir Türkiye krize girmiş. Şu anda böbürlenen afra tafra yapanlar hükümetteydiler. Ortada çok açık bir kısır döngü var. Demokrasiyi güçlendireceksiniz. İnsan hak ve özgürlükleri güçlendireceksiniz. Sihirli kelime güven ve istikrar. Bu iki şeyi sağlayamazsanız çöküş başlar. Burası çok önemli. Komşu ülkeleriyle geçinemeyen Türkiye vardı. Şimdi çözümler üreten bir ülke var. Cesur kararlar aldık. Kriz üreterek siyaseti tanzim etme alışkanlıklarından vazgeçemediler. Milletin ekmeğindeki sofraları küçülttüler. Milleti karasmar ve umutsuz hale getirdiler.
Dünyaya açılmak, rekabette ayakta kalmak çok önemli. İnsaf sahibi herkes bunun nasıl gerçekleştiğini biliyorlar. Demokrasiden sürakli bütünlemeye kalarak güçlü bir ekonomi olamaz. İçine kapanmış krizlerdir bunlar. 22 Temmmuz seçimlerini bu minvalde okumak gerekir. Özgürlüklerdeki genişlemenin ekonomik refahını artırdığını görerek oyunu vermiştir.
Avrupa Birliği süreci içinde verdiğimİz mücadele aynen devam ediyor. Müzekere ile ilgili fasıllar noktasında arkadaşlar kararlı bir şekilde sürdürmekte.
Masada müzakere eden bir ülke konumundayız. Perşembe günü Barroso ve Rehn, Türkiye'ye gelecek. Kendileriyle ilgili süreci değerlendireceğiz. Yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz.
Mahkeme süreci kendi doğal mecrası içinde devam edecek. Bu sürecin ortaya çıkaracağı siyasi ve ekonomik bedelleri millete bedel ödetmemek için kararlıdır.
Esas mesele bu süreç içinde sorun çözme kapasitesini muhafaza edebilmesidir. Siyaset kurumu bu meseleden kaçamaz kaçmamalıdır. Sorumluluğun idraki içinde üzerimize düşeni yapmaya kararlıyız. Diğer partilerin mutabakat zemini içinde uzlaşmaya varacağımızı umuyoruz...
|
|
|
|
Haber
Hakkındaki Yorumlarınız
|
|
|
|
|
|
|
|
|