|
2008/04/19 16:07
Yatırımcılar kaçıyor
|
Otomotiv sanayinde rakip ülkelere karşı rekabet zayıflarken, büyük yatırımlar bir bir bu ülkelere kayıyor.
Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği'nin (TAYSAD), 30. Olağan Genel Kurulu'nda Ömer Burhanoğlu oybirliği ile göreve yeniden seçildi.
Genel kurulda sektörü değerlendiren Burhanoğlu, otomotiv sanayinde rakip ülkelere karşı derbiler kaybedildiğini, büyük yatırımların bir bir bu ülkelere gittiklerine işaret etti. Rakip ülkelerin arsa, lojistik altyapı, uzun vadeli vergi teşviki, otomotiv bakanlığı gibi avantajlar sunduğunu hatırlatan Burhanoğlu, bunların tehdit edici gelişmeler olduğunu vurgulayarak benzer ortamların ülkemizde de uygulanması gerekliliği üzerinde durdu. Burhanoğlu genel kurulda yaptığı konuşmada sektörün gelişimini değerlendirirken, son dönemlerde rakip ülkelere kaçan büyük otomotiv yatırımlarını hatırlattı. Rakip ülkeleri Fas, Mısır, Çek Cumhuriyeti, Romanya, Slovakya ve Rusya olarak belirten Burhanoğlu, bunlara karşı 'derbiler' kaybedildiğinin altını çizerek şöyle devam etti: ''Türkiye ticari araç üretiminde bölgesel üs olmasına rağmen 450 bin adetlik Renault hafif ticari araç üretimini Fas'a kaptırdı. Bu derbide üç puanlık değil 6 puanlık bir kayıp yaşandı. Renault'un Fas'a yatırımıyla tamamen Fas Kralı'nın bizzat kendisi uğraştı ve arsa, lojistik altyapı uzun vadeli vergi teşvikleri gibi avantajlar sundu. Biliyorsunuz aynı şekilde Kia ve Hyundai'nin yatırımları da Çek Cumhuriyeti'ne, Ford'un Transit Connect üretiminin bir kısmı ile AR-GE yatırımı Romanya'ya gitti.''
Otomotiv sektörünün bugün geldiği noktayı sürdürebilmesi için hükümetin bu alanı öncelikli sektör olarak görmesi gerektiğinin altını çizen Burhanoğlu, sektörün devamlılığı için çok iyi bir yan sanayi alt yapısına ihtiyaç olduğunu söyledi. Bu alanda haklı başarıları olmasına rağmen kurumsallaşma, küreselleşme, tasarım kabiliyeti, know how yaratma ve değer zincirine hakim olma konularında daha çok çalışılması gerektiğini vurgulayan Burhanoğlu, bir süre önce onaylanan AR-GE yasasına da hatırlatarak, bu alanda kişi bazında, bağımsız, proje bazlı AR-GE çalışmalarının yakında teşvik edileceğinin müjdesini verdi.
Sektörün gelişimi için de beklentilerini aktaran Burhanoğlu, ''Dışa bağımlı enerji, kısıtlı hammadde kaynağı, istihdam vergi yükü, lojistik altyapı eksikliği, stratejik plan rekabet gücü, doğru iş modeli, AR-GE desteği, uluslararası tanıtım gibi alanlarda rakiplerimizle mücadele edebilmek için destek istiyoruz'' dedi.
Türkiye'de her zaman otomotiv sektöründe marka yaratmanın tartışıldığını da hatırlatan Burhanoğlu, doğru iş modeli ile bunun sağlanabileceğini kaydetti. Bu alanda Toyota'nın Lexus, Nissan'ın Infinity gibi alt grup markalarını hatırlatan Burhanoğlu, Türkiye'nin de böyle alt grup markalara yönelebileceğini ifade etti. Hintli Tata'nın Nano projesini de örnek veren Burhanoğlu, 2 bin 500 dolarlık araçtan yılda 8 milyon adet üretileceğinin planlandığını bunun da toplamda 10 milyar dolarlık bir iş hacmi yaratacağının önemine değinerek, Türkiye'nin doğusunda da benzer bir niş projeyle marka yaratılabileceğini kaydetti.
|
|
|
|
Haber
Hakkındaki Yorumlarınız
|
|
|
|
|
|
|