:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Orman yanıyordu 
Memduh Nihat Ada   ( memduh_nihat@mynet.com )

Hemen hiç konuşmadan bütün gece sevişip durmuşlardı. Ezbere bildikleri bedenlerinin keşfedecek yanı kalmamış olması değil di aralarındaki gizli gerginliğin nedeni. Çünkü gece boyu hırsla ve hoyratça sevişmişler, uzun bir ayrılık sonrasının hasretine benzer arzularla zevkin doruklarına çıkıp, çağlayanlardan beraber dökülmüşlerdi.

Elle tutulmayan ancak açıkça hissedilen gerginliğin nedeni ilişkilerinin duygusal bağının kalmamış olmasıydı. Şiir, çiçek, deniz kıyıları, salaş çay bahçeleri, seyahatler, sürprizler, telefon konuşmaları, hediyeler, özlemler hayatlarından çekilmişti. Zaman tükenişini arttırıyordu. Başlangıcı duygusal haz olan ilişkileri son aylarda yalnızca kaba bir cinselliğe dönüşmüştü. Suskunluğun hakim olduğu buluşmalar kötürüm hale gelmiş ilişkinin zorla yürütülme çabasından öteye gitmiyordu.

Bir yol ayrımına, kavşağa geldiklerini biliyor, bundan sonra beraber yürümeye devam etmenin zorluğunu görüyorlardı. Israrla beraber yürümeye çalışmanın onları çıkmaz sokaklara sokacağı aşikardı. İçeriksiz ısrar ve inat kalan duygularını da felç edecekti.

Kadın yastığı arkasına dayamış yatakta sigara içiyor ve dostunun giyinişini seyrediyordu. Adam camın dibinde, sırtı kadına dönük, uzakta görünen dağların tepelerine bakıyordu. Evet-hayır gibi kısa cevaplarla kadınla konuşuyor, kravatını bağlıyordu. Aslında konuşmuyor, kısa cevaplar vererek konuşmak istemediğini gösteriyordu. Duruşundan, konuşmasından, dalgın, huzursuz ve tedirgin olduğu seziliyordu.

Yılların alışkanlığı ile bağlamaya alıştığı kravatını bu kez zorlukla bağlayabilmişti. Elleri kendine yabancılaşmıştı sanki. Uzun saçlarını geçirdi ellerinden. Beyaz gömleğini düzeltti. Gecenin izlerini taşıyan yatağa doğru gelirken, şimdilerde artık sevmediği parfüm kokusu kekre bir tat gibi dokundu burnuna. Konsolun üzerinde duran silahını alacaktı.

Kadın ortamı yumuşatma gayesi ile zoraki ve beceriksiz sorular soruyor, kinaye ve serzeniş kokan yorumlar yapıyordu. Bu davranış biçimi, içeriye düşen güneşe inat havayı soğutuyordu.

İlgisizlikten yakınıyor ve “Yalnızca bedenimle ilgileniyorsun artık, bundan sonra bu da olmayacak!...” diyordu adam tabancasını kontrol edip beline takmaya hazırlanırken.

Adam boş boş ancak derinliğine baktı kadına. Gecenin yorgunluğu ile sabahın mahmurluğu birbirine karışmış, makyajı kötü ve yıpranmış bir maske gibi duruyordu yüzünde.

Az önce seyrettiği dağlar geçti aklından. Bir zamanlar bilmediği ormanlara dalıp saatlerce yürüdüğünü hatırladı. Çocukluğunun çayırlarında kelebek ömürlü gelincik çiçeklerini toplayışı geldi aklına. Ne zamandır kırlara çıkmadığını düşündü.

Bu iki kişilik aşk oyununun mağduru olduğunu düşünüyordu. Daha ilk günden bu dağ evine çağrılan kendisi değil miydi? İşini terk edip bu şehre yerleşmeyi göze almamış mıydı?

Bıkkın ve kısık gözlerle bakıyordu kadına. Çarşafın altında kalan ve gecelerce beraber olduğu bedeni hayal etti. Cinsellikten iğrenir oldu bir an. Yüzünden sevimsiz bir tebessüm geçti. Kararsızlıktan pişmanlığa uzanan bir ruh haliydi bu.

Kadın bu uzun ve olumsuz olduğu her halinden belli olan bakışlardan etkilenmiş, yüzüne dikilmiş gözlerden mana çıkarmaya çalışıyordu. Vücudu gayri ihtiyari gerilmişti. Tanıdığı ve güzel olduğunu bildiği bu gözlerden bu bakışları ilk kez görüyordu.

Adamın kulaklarında, kadının “Yalnızca bedenimle ilgileniyorsun artık, bundan sonra bu da olmayacak!..” sözü kalmış üst üste tekrarlanıp yankı yapıyordu. Olmayacak, olmayacak!...

Adam, beline takmak için eline aldığı ama elinde asılı kalan silahı kadının üzerine doğrulttu. Kadının gözleri irileşmiş, adamın gözleri iyice kısılmıştı. Yüzleri değişmezliğin getirdiği donukluğu yaşıyordu.

Adam, “Yakmayız darıldığımız dağın odununu!...” diyerek tetiğe bastı. Kurşun sesi boğuk bir yankı yaptı odanın içinde. Adam kadının bir şey söyleyecekmiş hissi veren aralanmış dudaklarına baktı kısa bir an. Kan lekesi beyaz çarşafta diri, canlı ve tek bir gelincik gibi duruyordu.

Adam, ceketini alıp evden dışarı çıktığında dağların uzak bir köşesinden dumanlar yükseliyordu. Orman yanıyordu.
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 1 yorum yapılmış )

krdln.. [ 2007/06/01 11:05 ]
...yasak aşkların malum sonu...dilerim kimse böyle bir açmazın içine düşmez..düşersede çarçabuk çıkar..zevkler için meşru yollar yeterlidir..gerisi bitmeye yok olmaya açmazlara çaresizliklere pişmanlıklara mahkumdur.!hak ve hakikat bir..ve tek.!mutluluk belkide meşrulukta gizli.. gizli ve saklı yaşanan zevkler zehirli bal..etkisi yakıcı..ızdırabı dayanılmaz..görebilmeyi nasip etsin..huzurda...huzur ve sükunlu günler dileği ile...

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2009.02.12 -  Otur oturduğun yerde
 2008.12.12 -  Kumar oynamıyor musun?
 2008.12.02 -  Biz aşkı Orhan Gencebay’dan öğrendik...
 2008.11.25 -  Su akar yatağını bulur...‏
 2008.09.09 -  Beyaz mendil
 2008.08.16 -  Su toplayan yerimiz, neremiz?
 2008.07.31 -  Yeşil taşı arıyorum
 2008.07.19 -  Yakınlık ne anlama gelir?
 2008.07.01 -  Ben korkağın tekiyim…
 2008.06.23 -  Ninem, ağzına sağlık...‏
 2008.06.16 -  Getire getire bunu mu getirdin?
 2008.06.09 -  Esin Abla ile Halil Emmi
 2008.06.04 -  Bin kaç oluyor?
 2008.05.22 -  Ne budala bir oyun!
 2008.05.14 -  Nasıl kıskanmam?
 2008.04.22 -  Hakemi gözüm ısırıyor!..
 2008.04.08 -  Ellerimi bir çocuğa verdim...
 2008.03.31 -  Çay daveti
 2008.03.24 -  Başka cumartesi
 2008.03.19 -  Bir Zeynep vardı...
 2008.03.15 -  Bacanak kardeşim (2)
 2008.03.06 -  Bacanak kardeşim (1)
 2008.02.29 -  Gül kanayarak açar!
 2008.02.23 -  Kelam bilmeden “kelam” etmek
 2008.02.19 -  Seninle…
 2008.02.16 -  Çiçekçilere uğrayın
 2008.02.11 -  Şenlik yapılsın!...
 2008.02.08 -  Biz ona masal deriz
 2008.01.31 -  Yükseklere nişan alanlar‏
 2008.01.26 -  İnsan bolluğu
 2008.01.17 -  Bataklık bekçileri
 2008.01.09 -  Yorgancı ile kuyumcu
 2008.01.03 -  Geceler içimde hece
 2007.12.28 -  Gülüm
 2007.12.18 -  İş teklifi...
 2007.12.17 -  Korkmak...
 2007.12.12 -  Zarlar atılmıştır!
 2007.12.05 -  Sevgilim olmayan uyku
 2007.11.29 -  Bu kitaplar kaça?-2
 2007.11.19 -  Bu kitaplar kaça?-1
 2007.11.12 -  Nedir baktığın dede?
 2007.11.06 -  Meşguldüm dönemedim, yoğundum yazamadım
 2007.10.29 -  Kızım sana söylüyorum!
 2007.10.21 -  Kalbime sordum
 2007.10.15 -  Rıfat
 2007.10.08 -  Eylül, yine gel
 2007.06.18 -  Hoşçakalın
 2007.06.02 -  Yaşamak galip geliyor
 2007.05.29 -  Orman yanıyordu
 2007.05.25 -  Söyleyeceklerim Var 2
 2007.05.22 -  Söyleyeceklerim var 1
 2007.05.17 -  Üşüyorum kapama gözlerini...*
 2007.05.14 -  Siyah yıldızlar
 2007.05.10 -  Sarhoştan yağ çıkarmak
 2007.05.07 -  İnsan değil misin usta?
 2007.04.30 -  Bir başka zemin...
 2007.04.28 -  Tabanca ile gösterilen penaltı...!
 2007.04.23 -  Güller mi düşüyor gözlerinden?
 2007.04.16 -  Bazı Aşkların Ölümdür Kafiyesi"*
 2007.04.09 -  Her tebessümün kankardeşi
 2007.04.01 -  Ömrümü içine alan parantez
 2007.03.26 -  Bizim mahallenin abisi
 2007.03.19 -  Yandı,bitti,kül...
 2007.03.13 -  Meşgul görünmekten bıktım.
 2007.03.05 -  Cesaretsiz adamın notları 2
 2007.02.27 -  Cesaretsiz adamın notları 1
 2007.02.22 -  Kaç tavuğunuz var?
 2007.02.12 -  Karakış
 2007.02.05 -  Geri dön çocuk!...
 2007.01.30 -  Ya taş, ya kuş...!
 2007.01.22 -  Uykusuzluk neler yazdırıyor insana…
 2007.01.16 -  Güzel abim...
 2007.01.08 -  Güneşin kızını isteyen fare
 2006.12.25 -  Doğum günüm
 2006.12.19 -  Çıldırın!
 2006.12.09 -  Yağmurumuz var
 2006.12.04 -  Bol nahtarlı bir hikaye
 2006.11.27 -  Temayül ve uçurum
 2006.11.20 -  Yazı ve hüzün
 2006.11.13 -  Ve sen...
 2006.11.06 -  Geceydi
 2006.10.30 -  Bir Türk Dört Japon
 2006.10.26 -  Bekliyorum…
 2006.10.16 -  İnadına gülümsemek
 2006.10.11 -  Kardeşimdi...
 2006.10.09 -  Başlarken…
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com