|
|
|
Gazetelerin iş ilanları sayfalarına her göz atışımda, “Yabancı Dil Bilen Eleman Aranıyor” ibaresine rastlayınca, kendi kendime “Kendi lisanımızı ne kadar biliyoruz da, bir de kalkıp iyi derecede yabancı lisan bilen eleman arıyoruz” dedim. Âcizane yabancı dil alanında uğraşan bir kişi olarak, üniversite hayatımızdan bu yana, iyi bir yabancı dil bilmek için, öncelikle anadilimizi iyi bilmemiz gerektiğini öğrenmiştik. Peki, anadilimize ne kadar vakıfız? İşte bu yazımda, birlikte bu soruya yanıt arayacağız. Gelin verdiğim örneklerle kendinizi test edin, farkında olmadan ne kadar da fazla hata yaptığımıza şaşıracaksınız.
İlk örnekleri kelimeleri yanlış kullanma konusunda veriyorum (Örneklerde doğru kelimeler parantez içinde verilmiştir):
Binalar birbirine çok yaklaşık (yakın) yapılmış.
Misafir sayısının kalabalık ( çok )olması sevindiriciydi.
Bu Türkiye’ye özel (özgü) bir durumdur.
Aldığı zeytinle peynirin ücretini (fiyatını) hesap etti.
Arkadaşımın saçı, sakalı ve tırnakları bir hayli büyümüştü (uzamıştı).
Kaçırdığın her dersle sınıfta kalma şansını (olasılığını) artırıyorsun.
Bu parayı senin yüzünden (sayende) kazanabildim [‘yüzünden’ ifadesi olumsuzluk çağrıştırır]
Bazen aynı anlamı veren kelimeleri de birlikte kullanarak hatalar yapabiliyoruz:
Mehmet çok kibirli ve kendini beğenmiş bir kişi. [‘kibirli’ zaten ‘kendini beğenmiş’ demektir]
Toplantı karşılıklı tartışmalar yüzünden çok uzadı. [‘tartışma’ zaten ‘karşılıklı’ yapılır]
Bu yolda yaya yürüyerek ilerledim. [‘yaya ilerlemek’ zaten ‘yürüyerek ilerlemek’ demektir]
Senden aldığım kitabı geri iade edemedim. [ya ‘iade edemedim’ ya da ‘geri veremedim’]
Babamla daha henüz konuşamadım. [ya ‘daha konuşamadım’ ya da ‘henüz konuşamadım’]
Bazen de çelişen kelimeleri birlikte kullanarak hatalar yapabiliyoruz:
Masanın üzerinde tamı tamına birkaç defter vardı. [‘tamı tamına’ ve ‘birkaç’ çelişiyor]
Bu gece mutlaka arayabilir seni. [‘mutlaka’ ve ‘arayabilir’ çelişiyor]
Eminim onu siz de merak ediyor olmalısınız. [‘eminim’ kesinlik ‘olmalısınız’ ihtimal bildirir]
Bu olayı mutlaka siz de görmüşsünüzdür sanırım. [‘mutlaka’ ve sanırım ‘çelişiyor’]
Bu şımarık hareketleri mutlaka sizin de gözünüzden kaçmamıştır sanırım.
Bu sorumsuzca davranışları aile mutluluğu açısından kesinlikle yanlış olsa gerek.
Dilimize yerleşmiş olan şu yanlış kullanımları da sıkça duymak mümkündür:
Lokantada masrafları birlikte bölüştük. [tek başına bir şey ‘bölüşülmez’ zaten]
Kıyafetleri yurt dışına ihraç ediyoruz. [‘ihraç etmek’ zaten ‘yurt dışına göndermek’ demektir]
Evet, yaptığımız hatalar elbette verdiğimiz bu örneklerle sınırlı değil. Lakin bu örnekler sayesinde, anadilimize ne kadar hâkim olduğumuzu da görmüş olduk. Anadilimizde bu kadar hata yapıyorsak, acaba “biliyorum” diye iddia ettiğimiz yabancı dile ne kadar hâkim olduğumuzu, varın siz hesaplayın.
Ha, bu arada, yazının (Yanlış Hatalar Yapıyoruz) başlığına bakıp da “Bu adam önce kendisi bir Türkçeyi öğrensin” diyenler varsa, onlara şöyle seslenmek isterim: Lütfen başlığı ya “Yanlış Yapıyoruz” ya da “Hatalar yapıyoruz” şeklinde düzeltin. Eyvallah!
|
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 4 yorum
yapılmış )
Okur
[
2007/06/11 23:27
] |
|
hatırlatmalarınız için teşekkür ederim. Ben de şöyle bir hatırlatma yapmak istiyorum. Yazınızın sonunda lütfen başlığı Yanlış Yapıyoruz ya da Hatalar Yapıyoruz diye düzeltin. Demişsiniz lakin doğru dememişsiniz. Zira yazınızın başlığı hatalar yapıyoruz değil hata yapıyoruz olmalıydı. Böyle (hatalar) yapmayalım lütfen! |
|
|
|
Sevgili Dr. kardeşim,
Yazınızı okuduktan sonra şu uyarıları üzerime vazife edindim:
1. Başlığınızdaki nükte, yalnızca internet gençliğine hitap edeceğinden ''umuma şamil'' değildir.
2. Dilin yanlış kullanımı örnekleri için sıradan bir ÖSS hazırlık kitabı tarayacağınıza; ''Gazetelerin iş ilanları sayfalarına her göz atışımda, “Yabancı Dil Bilen Eleman Aranıyor” ibaresine rastlayınca, kendi kendime “Kendi lisanımızı ne kadar biliyoruz da, bir de kalkıp iyi derecede yabancı lisan bilen eleman arıyoruz” dedim.'' kabilinden yazan yazar (!) cümlelerinden seçseydiniz (Bu cümlenizdeki en önemli hata, geniş zaman anlamlı zarftan sonra geçmiş zamanlı fiil kullanmanızdır. Diğer bir ifadeyle cümlenin yüklemi geniş zamanlı olmalıydı).
3. Yazarların dil kuyumcusu olduğunu unutmayınız lütfen.
4. Başkalarının hataları kendi yanlışlarımıza perde olmasın. |
|
|
|
Sevgili Dr. kardeşim,
Yazınızı okuduktan sonra şu uyarıları üzerime vazife edindim:
1. Başlığınızdaki nükte, yalnızca internet gençliğine hitap edeceğinden ''umuma şamil'' değildir.
2. Dilin yanlış kullanımı örnekleri için sıradan bir ÖSS hazırlık kitabı tarayacağınıza; ''Gazetelerin iş ilanları sayfalarına her göz atışımda, “Yabancı Dil Bilen Eleman Aranıyor” ibaresine rastlayınca, kendi kendime “Kendi lisanımızı ne kadar biliyoruz da, bir de kalkıp iyi derecede yabancı lisan bilen eleman arıyoruz” dedim.'' kabilinden yazan yazar (!) cümlelerinden seçseydiniz (Bu cümlenizdeki en önemli hata, geniş zaman anlamlı zarftan sonra geçmiş zamanlı fiil kullanmanızdır. Diğer bir ifadeyle cümlenin yüklemi geniş zamanlı olmalıydı).
3. Yazarların dil kuyumcusu olduğunu unutmayınız lütfen.
4. Başkalarının hataları kendi yanlışlarımıza perde olmasın. |
|
|
|
başlıktan da anlaşılacağı üzere biz bu hataları hep yapıyoruz... Bizi aydınlattığınız için tşk. (Biraz daha bu konuları irdelerseniz memnun oluruz) |
|
|
|
|
|
Yazarın Tüm Yazıları |
|
|
|
|
|
|