Bu sene henüz leylek görmüşlüğüm yok. Ama görseydim kesinlikle havada görürdüm.
Geçen hafta uğradığım şehirleri yazdım. Ancak detay vermedim. İstedim ki seçim havası da yakalamışken biraz dolaşalım, edindiğimiz izlenimleri paylaşalım.
Bu sene ilk durağımız Van’dı. Van Erzurum’dan sonra Başbakanın moral merkezi oldu diyebiliriz. Kalabalıktı, tepkiydi, şölendi derken başbakan bayağı bir moral depoladı.
Van benimde sevdiğim bir şehir.
Görsellik daha uçak inişe geçmeye başlamadan kendini hissettiriyor. Uçak aşağı doğru süzülürken sağ yanınızda devasa dağları görüyorsunuz. Sol tarafınıza baktığınızda ise Van Denizi alabildiğinize sizi büyülüyor.
Daha önceki gelişlerimden tecrübeliyim. Binmeden önce mümkünse sol taraf cam kenarı istedim ki denizi seyredebileyim.
Vanlılar Van Gölü’ne deniz demediğinizde bozulurlar. Hakları da yok değil hani. Deniz gibi göl mübarek.
Uçak yere inerken aynı heyecan bende. Nedense uçağa ne zaman binsem acayip dindar hissediyorum kendimi. İnsanın ayaklarının yerden kesilmesi başka. Yere değmesi ise bambaşka.
Aprona iner inmez arkama bakıyorum. Ön tarafta bekleyen kalabalık ANA’yı görmenin coşkusuyla kıpırdanmaya başlamış. ANA malum Başbakanın makam uçağı.
Hemen arkamızdan o da iniyor. Arkadaşlara “arkamızdan selektör yapan oymuş demek ki” diye takılıyorum.
Van da havaalanından şehir meydanına kadar coşku ve kalabalık hat safhada. Ne arabalar yollara sığıyor. Ne kaldırımlar insanları taşıyor. İşte diyorum. Doğu misafirperverliği.
Bir buçuk saat sürüyor miting meydanına gidişimiz. Meydan alabildiğine dolu. Açılan dev bir Türk Bayrağı var. Soruyorum 300 kilo kumaştan yapılmış, metresi aklımda kalmamış. Ama akşam stada getirdiklerinde tribünleri boydan boya dolandığını görebiliyorum bayrağın.
Başbakan miting meydanına geldiğinde güneş tam tepede. Ona rağmen meydan hınca hınç.
Ardından konuşmalar başlıyor. Sıra başbakana geldiğinde coşku hat safhada.
Tek tek icraatlar anlatılıyor. Bu sırada birisi Deniz Baykal ve Zeki Sezer birleşmesini kastederek “kırk çürük yumurta bir araya gelse bir sağlam yumurta etmez” diye bağırıveriyor.
Başbakanın hoşuna gitmiş olmalı ki, vatandaşın söylediğini tekrar ediyor. “Kırk çürük yumurta bir araya gelse bir sağlam yumurta etmez”
Basın mensuplarının bulunduğu yere doğru bir hamle yapıyorum. Bakalım telafuz edilen rakamlar ne. 80 ila 100 bin arası insanın meydanda toplandığı söyleniyor. Van için iyi bir miting rakamı.
Ardından şölen için stada geçiliyor. Tribünler tıklım tıkım. Sahanın içi de dolmuş. Kalabalık yine başbakanı sevindirecek diye geçiriyorum içimden. Nitekim öyle de oluyor. Başbakanın mimikleri atmosfer ve coşkuyu taktir eder nitelikte.
Edindiğim izlenim Van’dan çıkacak sonuç AK Partiyi hoşnut edecek nitelikte. Nitekim şehirdeki coşku bunu gösteriyor.
Günün yorgunluğunu Van’ın meşhur lezzet durağı Anzaf’ta atıyoruz. Anzaf ne diye merak ediyorum. Kale anlamına geliyor muş. Urartular zamanında kullanılan kaleler. Hüseyin Çelik’in yeğeni Fatih’in misafiri olarak yemekleri yedikten sonra müsaade istiyoruz. Zira yol uzun.
Hava kararıyor. Vakitlice Ağrı’ya hareket etmek lazım. Arabaya telefon ediyorum. Geliyor. Arkadaşlarla vedalaşıp Ağrı yollarını tutuyoruz. Maceranın bizi beklediğinden habersiz.