:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Yaşamak galip geliyor 
Memduh Nihat Ada   ( memduh_nihat@mynet.com )

Gündüz üç: Cuma öğleden sonra, Ankara'nın bir ilçesine gidiyoruz
arkadaşlarla. Hastayım, öksürüyorum. Keyifsizim. Dışarıda sıkı bir yağmur
yağıyor. Arabayı durdurun, diyorum. Duruyorlar. Aşağı iniyor ve yağmurun
altında koşmaya başlıyorum. Epeyce ıslanıyorum; fakat doymuş değilim. Aradan
on dakika geçiyor ki, yağmur daha seri yağarak sanki bana davetiye
çıkarıyor. Usulcacık ayakkabılarımı çıkarıyorum. Direksiyondaki arkadaşa
yeniden, dur diyorum. Duruyor. Ne yapıyorsun, deli misin sesleri arasında,
ben aşağıya inerek bu kez yalınayak belki onbeş dakika kadar koşuyor ve
sırılsıklam ıslanıyorum. Yanımdan geçen arabalar korna çalıyor. Jipin biri
ne olduğunu anlamak için duruyor. Uzakta bir çiçek görüyorum. Koparıp
kitabımın arasına koyuyorum.

Gece üç. Tavşan uykusundan uyanmış ve yola çıkmışım. Uykusuzum, müzmin
yorgunum ve hastayım. İçimdeki gece uzuyor. Moral gücümün uzatmalarındayım.
Dağılırsam toplanacağım. Dağılamıyorum.

Gündüz üç: Yağmurlu ve gökkuşağı ile dolu bir gün. Kızılay Meydanında,
memeleri patlamış balon gibi duran hanım ablalar ve devletin seçkin
emeklilerinden oldukları belli olan bey amcalar el ilanı dağıtıyorlar
Cumhuriyet Mitingi için. Ve afiş aşmışlar. ''Cumhuriyete sahip çıkalım''.
Çıkalım!

Gece üç: Yıldızı az bir gece. Yine yollardayım. Sana, bana ve hayata dair
düşünüyorum. Karanlığın eşiğinde duruyor aydınlık. Sırtımda heybem, sırtımda
kırk yıl. Sabah yakındır!

Gündüz üç: Para, para, para. Lanet olası. Kahrolası. Cehennem arabası. Üç
hafta önceki köşe yazımın başlığı, ''Sarhoştan Yağ Çıkarmak'' tı. Bilinir ki
bu deyimin aslı, ''Sinekten Yağ Çıkarmak!''tır. Sinekten, hamamböceğinden,
lağımdan, karıncadan, zaaflardan, zayıftan, mazlumdan yağ çıkarmaya
çalışanlar; yazıklar olsun size!

Gece üç: Ağrıdan dişlerim dökülüyor. Hap almıyor; acı çekmenin marazi
zevkini yaşıyorum! ''Evvela dişlerimiz döküldü, sonra saçlarımız'' diyen
B.Rahmi Eyüpoğlu'na sesleniyorum: En erken gönlümüz dökülüyor.

Gündüz üç. Dostlar, sevenlerim arıyor ve kızıyorlar. Telefonum niçin açık
değil. Sebep, dün akşamüzeri Ulus'ta patlayan bomba. Bir mesaja şöyle cevap
veriyorum. ''Bedenim tek parça; lakin gönlüm paramparça!...''

Gece üç: Kendimi işe yaramaz, gereksiz, beceriksiz bulmaktayım. Güçsüzüm,
bezginim. Ancak beni diri tutan ateşim hiç sönmüyor: Seviyorum!

Gündüz üç: Arayanlar soruyor, ''Ankara'da hava nasıl?'' ''Nasıl olsun?''
Bombalı, kahpeli, Anadolu'nun bağrından kopup gelmiş milletvekili adaylı ve
''Bu ülkeye kominim lazımsa biz getiririz, oturun oturduğunuz yerde!'' diyen
Tunalı Hilmi'nin varisleriyle dolu.

Gece üç: Aklımda onlarca yazı kaynaşıyor. Hiçbirini yazmıyorum ama gitme de
gitmiyorlar. Ne berbat bir hastalık bu. Ölsen ölünmüyor, yaşasan sayılmıyor.

Gündüz üç: Yollardayım ve bomba arıyorum. Çöp tenekeleri, kaldırım kenarına
bırakılmış eski valizler. Ya şu karşıdan gelen vatandaş, montunun altına
bomba düzeneği kurmuşsa. Ya şu bayan canlı bomba olabilir mi? Eski bir top.
Şöyle bir yarım vole vursam ve hayatımın gölünü atsam: Bummmm!...

Gece üç: Geceye selam verdim. Sevda dedi, aşk dedi, Merve dedi.

Gündüz üç: Antep karası üzüm, tulum peyniri, pide ekmeği. Yaşarsam
yiyeceğim.

Gece üç: Er ya da geç öleceğim ölmesine ya, yanımda senin sevgini de
götürdüğüm için güzel ve mutlu bir ölü olacağım.

Gündüz üç: Düğün çiçeği, kır lalesi, haseki küpesi, civan perçemi, çoban
çantası, gelincik, gül hatmi, Meryem buhuru, unutmabeni, turna gagası, can
çiçeği, kandilli sümbül, çiğdem, çayır güzeli. Kırlardan topladım bunları.
Hepsi senindir.

Gece üç : Hayat, açılmakta zorlanan demir bir kapı. Bütün kuvvetimle
abanıyorum. Hanımeli kokuyor sokaklar. Biryerlerde ishakkuşu içini çekerek
ötüyor. Omuz ver bana!

Gündüz üç: Alabildiğine hastayım. Vücudumun her yanı ağrıyor. Yemek
yiyemiyor ve sigara içemiyorum. N.Hikmet ''Hiçbir şey unutulmuyor, ölümler
kadar çabuk'' diyor bir şiirinde. Doğru söylersin şair. Doğrudur, yaşamak
hep galip geliyor.
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 32 yorum yapılmış )

iki_gözüm [ 2007/06/18 12:11 ]
Yorumları ilgi ve alaka ile takip eden biri olarak...
Birbirinizi kırmayın ve Ahmet Kaya'yı eleştiriken Reha Muhtar ve Serdar Ortaç gibi zibidlerle aynı tarafa düşmeyin derim...
ali [ 2007/06/18 01:30 ]
delal güzel kardeşim bu topraklardan her üvey evlet muamelsi yapılan fatura kesmeye çalışsa,
delal [ 2007/06/17 19:45 ]
Rojda’ya veya Zelal’e yada Fani’ye; Arkadaşlar beni ırkçılık yapmaya zorlamayın lütfen. Bende olayların içinden geldim. Ama ırkçılık yapanlardan beriyim. Ben Müslüman’ım. O konuya gelince, tutup birilerine hem üvey evlat muamelesi yapacaksınız hem de çıkıp adamlardan yok ırkçılık yapıyorlar, yok rakı masasında beste yapıyorlar, yok dağa çıkıyorlar diyeceksiniz. Bir evin içindeki tüm huzursuzluktan ev reisi sorumludur. Selam ve dua ile…
Rojda [ 2007/06/17 01:28 ]
Bu ülkede herkes adalet istiyor anadolu aç köylüsüde türbanlısıda velasıl hepimiz garibiz,ama dağa çıkıp silahla veya rakı masasında
oturup beste yapmakla olmaz velasıl temeli ırkçılık kokan hiçbir söylem inandırıcı değil unutmadan kürt devletini kurduran siyonist amerika bunu Türkiyede de ister önemçi olan bunu görmek
Fani [ 2007/06/17 01:26 ]
Bu ülkede herkes adalet istiyor anadolu aç köylüsüde türbanlısıda velasıl hepimiz garibiz,ama dağa çıkıp silahla veya rakı masasında
oturup beste yapmakla olmaz velasıl temeli ırkçılık kokan hiçbir söylem inandırıcı değil unutmadan kürt devletini kurduran siyonist amerika bunu Türkiyede de ister önemçi olan bunu görmek
berfin [ 2007/06/17 01:20 ]
Delal nekedar o adamlarla ilgilendik ki demişssin bu millet okadar çok ilgilendiki sarhoş masalarında beste yapan bu adamlarla hepsi zengin oldu ne alakası var Ahmet kayanın özgürlükle apoyu özledim demesimi yazık çok yazık bencede bu adamları tanıyın oyuna gelmeyin zelale katiliyorum olyların içinden gelen biri olarak
fani [ 2007/06/16 13:06 ]
Zelal;(berrak, saf, temiz’e ) evet oydu “ölmek ne garip şey anne” diyen, şunu bilesiniz ki benim hayatım gemileri yakanlarla doludur. Ben hep onları sevdim. Bir Müslüman olarak Allah’ın baktığı yerden bakmak zorundayım. Ayırımcılık konusuna gelince bir ebuzer olarak adalet terazisinde denge isterim. Selam ve dua ile…
Zelal [ 2007/06/15 10:53 ]
O değilmiydi ölüm ne garip diyen O değilmiydi aynı kıbleye bakan insanlar kirli bir savaşa giderken türküler söyleyen delal sen yine gemileri yakanları anlatan gemilere binip fransaya kaçanları değil kürt türk ayrımını ise inancım geerği hiç yapmadım yanlış anlamışssın sende yapma çünkü ırkçı feryatların arkasında hep bir siyonist düşler kurar bunuda unutma saygı ve dualarımla
Zelal [ 2007/06/15 10:52 ]
O değilmiydi ölüm ne garip diyen O değilmiydi aynı kıbleye bakan insanlar kirli bir savaşa giderken türküler söyleyen delal sen yine gemileri yakanları anlatan gemilere binip fransaya kaçanları değil kürt türk ayrımını ise inancım geerği hiç yapmadım yanlış anlamışssın sende yapma çünkü ırkçı feryatların arkasında hep bir siyonist düşler kurar bunuda unutma saygı ve dualarımla
delal [ 2007/06/14 14:11 ]
Zelal’e; Bir İnsanı Ahmet Kaya’yı seviyor diye Siyonistlikle suçlanamaz kanaatindeyim. Ne yani adam Kürt diye özgürlüğü savunmayacak mıydı ve biz ne kadar o tür insanlarla ilgilendik ki arakasında konuşuyoruz. yada özgürlükçü olması için Türk mü olacaktı…
delal [ 2007/06/14 13:52 ]
Zaman birindeydi, bir savaşçı, yoldaşlarıyla akıntısı güçlü boğazı küçük gemileriyle geçerken, karşı taraftaki münbit toprağın kokusu ciğerlerine kadar işliyordu. Öyle bir toprak ki, kalbinde dünyanın en güzel medeniyeti fışkıracaktı. Gemilerden inmeye başladılar fevc fevc ve emir verdi savaşçı; “Yakın bütün gemileri; İnkılabımız Allah’adır!” Adı, Tarık B. Ziyad idi.
zelal [ 2007/06/14 02:36 ]
Ahmet kaya özgür değil kürtçüdür diclede yaşarken said nursiyi hatırla bölücü ahmet kayayı değil siyonizimin emellerine alet olmayalım çünkü yanık bağırlı doğu insanını çok seviyorum sevdalıyım ama amede farkiniye......
suxte [ 2007/06/13 15:13 ]
üstadım; ağzına sağlık yine her sefer ki gibi döktürmüşsün yüreğindekilerini.yağmur damlaların altında delicesine ıslanmak,kim bilir belki çocukluğunda keçi,koyun veya davarları güderken meralarda ansızın yağmura yakalanmış ve bu yüzden bugün yağan yağmurun altında hasta halinle özleminne hasret kaldığın için koşuyorsun.dicle,fırat,konya ovası.bu güzel vatan hepimizindir...arkadaşlar.ahh içimizde yanan ateş...
suxte [ 2007/06/13 15:03 ]
üstadım; ağzına sağlık yine her sefer ki gibi döktürmüşsün yüreğindekilerini.yağmur damlaların altında delicesine ıslanmak,kim bilir belki çocukluğunda keçi,koyun veya davarları güderken meralarda ansızın yağmura yakalanmış ve bu yüzden bugün yağan yağmurun altında hasta halinle özleminne hasret kaldığın için koşuyorsun.dicle,fırat,konya ovası veya güzel vatanımızın herhangi bir bölgesi toprağı,sizce çok mu önemli.bu toraklar hepimizindir...siyasi mülahazelere takılmanın ne anlamı var.içinden geldiği gibi yazmışsın.ve belli ki vukurlu duygular içrisinde olan bir aşık-ı maşuk misali gibi...kim nederse desin, yazacaklarım o kadar çok ki yazamıyacam galiba.uzun lafa hacet yok ve fazla olur.tekrar tekrar yüreğine sağlık üstadım...herdaim duayla kalınız...
sabır [ 2007/06/13 14:53 ]
yüreğine sağlık üstadım.kim nederse desin aşk ve şevk içinde kaleme almışsın bu yazınıda...
suxte [ 2007/06/13 14:50 ]
üstadım; ağzına sağlık yine her sefer ki gibi döktürmüşsün yüreğindekilerini.yağmur damlaların altında delicesine ıslanmak,kim bilir belki çocukluğunda keçi,koyun veya davarları güderken meralarda ansızın yağmura yakalanmış ve bu yüzden bugün yağan yağmurun altında hasta halinle özleminne hasret kaldığın için koşuyorsun.dicle,fırat,konya ovası veya güzel vatanımızın herhangi bir bölgesi toprağı,sizce çok mu önemli.bu toraklar hepimizindir...siyasi mülahazelere takılmanın ne anlamı var.içinden geldiği gibi yazmışsın.ve belli ki vukurlu duygular içrisinde olan bir aşık-ı maşuk misali gibi...kim nederse desin, yazacaklarım o kadar çok ki yazamıyacam galiba.uzun lafa hacet yok ve fazla olur.tekrar tekrar yüreğine sağlık üstadım...herdaim duayla kalınız...
dicle [ 2007/06/12 14:34 ]
arkadaşlar size burdan cevap verdiğim için yazardan ve editörden özür diliyorum. benim yazarı diclenin kenarına falan çektiğim yok bilakis yazar konya ovasında, lakin benim diclenin kenarından yazmamdan daha doğal ne varki. çünkü ben dicle ile fırat arasında yaşıyorum.Ahmet kaya meselesine gelince, yazarınızın yazılarında özgür bir aşk kokuyor bende cezbeye geliyorum.
Zelal [ 2007/06/11 13:09 ]
Eröz adlı yorumcuya bende katılıyorum.Yazarın üstünden siyaset yapmayalım hem bu güzel tarafsız siteye yazık oluyor hem yazara
şiir yorum değil ki
Zelal [ 2007/06/11 13:07 ]
Eröz adlı yorumcuya bende katılıyorum.Yazarın üstünden siyaset yapmayalım hem bu güzel tarafsız siteye yazık oluyor hem yazara
şiir yorum değil ki
eröz [ 2007/06/10 23:41 ]
Yazara değil yorum yazanlara sözüm ahmet kaya ve benzeri isyan şiirleri yorum değil hem niye yazarı ısrarla diclenin kenarına çekiyorsunuz.o hepimizin yazarı hem bunlar yorum da değil adeta yazarla nazire yaparcasına yarışmak,Ben beğeniyorum yazarı sadece aldığı kaynakları biraz daha sağlıklı göstermeli,Rabbim nefisine yenilmeyenlerden eylesin yolun açık olsun güzel insan çünkü güzel yazıyorsun çünlü güzel görüyorsun hayatı
yada şu [ 2007/06/06 18:46 ]
Yaşamak ağrısı asıldı boynuma
Oysa türkü tadında yaşamak isterdim
Gecenin kıyısında durmuşum
Kefenin cebi yok koynuma yıldız doldurmuşum
Koşun çocuklar, koşun
Sabah üstüme üstüme geliyor.”
birde [ 2007/06/06 18:35 ]
Beni burada arama, arama anne
Kapıda adımı, adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
veya [ 2007/06/06 18:34 ]
Kısa çöp uzun çöpten
Hakkını alacak elbette
yada [ 2007/06/06 18:33 ]
Önce dişlerimiz döküldü
Sonra saçlarımız
Ardından birer birer arkadaşlarımız
Şu canım dünyanın orta yerinde
Bir başına yapayalnız
Kırılmış kolumuz kanadımız
Tatlı canımızdan usanmışız.
dicle [ 2007/06/06 18:30 ]
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza

Henüz dinlemedin benden türküler

Benim aşkım sığmaz öyle her saza

En güzel şarkıyı bir kurşun soyler
dağkapı [ 2007/06/06 18:29 ]
Akşamları gelir incir kuşları

Konar bahçenin incirlerine

Kiminin rengi ak, kimisi sarı

Ahhh! beni vursalar bir kuş yerine
mardinkap [ 2007/06/06 18:28 ]
sayın memduh nihat ada
ustad buyuror ki,

Zambaklar en ıssız yerlerde açar

Ve vardır her vahşi çiçekte gurur

Bir mumun ardında bekleyen rüzgar

Işıksız ruhumu sallar da durur
karacadağ [ 2007/06/06 18:25 ]
sen kararını çoktan vermişsin usta...
hasagiç [ 2007/06/05 01:51 ]
En kötü karar karasızlıktan iyidir.kararını ver be USTA ne yapmak istiyorsun yaşamak üstüne
hasagiç [ 2007/06/05 01:50 ]
En kötü karar karasızlıktan iyidir.kararını ver be USTA ne yapmak istiyorsun yaşamak üstüne
asi [ 2007/06/02 16:03 ]
''Hiçbir şey unutulmuyor, ölümler
kadar çabuk'' ve seni sevmek kadar geç!
sur [ 2007/06/02 16:01 ]
seni sevmenin yanında bunların hepsi neki!

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2009.02.12 -  Otur oturduğun yerde
 2008.12.12 -  Kumar oynamıyor musun?
 2008.12.02 -  Biz aşkı Orhan Gencebay’dan öğrendik...
 2008.11.25 -  Su akar yatağını bulur...‏
 2008.09.09 -  Beyaz mendil
 2008.08.16 -  Su toplayan yerimiz, neremiz?
 2008.07.31 -  Yeşil taşı arıyorum
 2008.07.19 -  Yakınlık ne anlama gelir?
 2008.07.01 -  Ben korkağın tekiyim…
 2008.06.23 -  Ninem, ağzına sağlık...‏
 2008.06.16 -  Getire getire bunu mu getirdin?
 2008.06.09 -  Esin Abla ile Halil Emmi
 2008.06.04 -  Bin kaç oluyor?
 2008.05.22 -  Ne budala bir oyun!
 2008.05.14 -  Nasıl kıskanmam?
 2008.04.22 -  Hakemi gözüm ısırıyor!..
 2008.04.08 -  Ellerimi bir çocuğa verdim...
 2008.03.31 -  Çay daveti
 2008.03.24 -  Başka cumartesi
 2008.03.19 -  Bir Zeynep vardı...
 2008.03.15 -  Bacanak kardeşim (2)
 2008.03.06 -  Bacanak kardeşim (1)
 2008.02.29 -  Gül kanayarak açar!
 2008.02.23 -  Kelam bilmeden “kelam” etmek
 2008.02.19 -  Seninle…
 2008.02.16 -  Çiçekçilere uğrayın
 2008.02.11 -  Şenlik yapılsın!...
 2008.02.08 -  Biz ona masal deriz
 2008.01.31 -  Yükseklere nişan alanlar‏
 2008.01.26 -  İnsan bolluğu
 2008.01.17 -  Bataklık bekçileri
 2008.01.09 -  Yorgancı ile kuyumcu
 2008.01.03 -  Geceler içimde hece
 2007.12.28 -  Gülüm
 2007.12.18 -  İş teklifi...
 2007.12.17 -  Korkmak...
 2007.12.12 -  Zarlar atılmıştır!
 2007.12.05 -  Sevgilim olmayan uyku
 2007.11.29 -  Bu kitaplar kaça?-2
 2007.11.19 -  Bu kitaplar kaça?-1
 2007.11.12 -  Nedir baktığın dede?
 2007.11.06 -  Meşguldüm dönemedim, yoğundum yazamadım
 2007.10.29 -  Kızım sana söylüyorum!
 2007.10.21 -  Kalbime sordum
 2007.10.15 -  Rıfat
 2007.10.08 -  Eylül, yine gel
 2007.06.18 -  Hoşçakalın
 2007.06.02 -  Yaşamak galip geliyor
 2007.05.29 -  Orman yanıyordu
 2007.05.25 -  Söyleyeceklerim Var 2
 2007.05.22 -  Söyleyeceklerim var 1
 2007.05.17 -  Üşüyorum kapama gözlerini...*
 2007.05.14 -  Siyah yıldızlar
 2007.05.10 -  Sarhoştan yağ çıkarmak
 2007.05.07 -  İnsan değil misin usta?
 2007.04.30 -  Bir başka zemin...
 2007.04.28 -  Tabanca ile gösterilen penaltı...!
 2007.04.23 -  Güller mi düşüyor gözlerinden?
 2007.04.16 -  Bazı Aşkların Ölümdür Kafiyesi"*
 2007.04.09 -  Her tebessümün kankardeşi
 2007.04.01 -  Ömrümü içine alan parantez
 2007.03.26 -  Bizim mahallenin abisi
 2007.03.19 -  Yandı,bitti,kül...
 2007.03.13 -  Meşgul görünmekten bıktım.
 2007.03.05 -  Cesaretsiz adamın notları 2
 2007.02.27 -  Cesaretsiz adamın notları 1
 2007.02.22 -  Kaç tavuğunuz var?
 2007.02.12 -  Karakış
 2007.02.05 -  Geri dön çocuk!...
 2007.01.30 -  Ya taş, ya kuş...!
 2007.01.22 -  Uykusuzluk neler yazdırıyor insana…
 2007.01.16 -  Güzel abim...
 2007.01.08 -  Güneşin kızını isteyen fare
 2006.12.25 -  Doğum günüm
 2006.12.19 -  Çıldırın!
 2006.12.09 -  Yağmurumuz var
 2006.12.04 -  Bol nahtarlı bir hikaye
 2006.11.27 -  Temayül ve uçurum
 2006.11.20 -  Yazı ve hüzün
 2006.11.13 -  Ve sen...
 2006.11.06 -  Geceydi
 2006.10.30 -  Bir Türk Dört Japon
 2006.10.26 -  Bekliyorum…
 2006.10.16 -  İnadına gülümsemek
 2006.10.11 -  Kardeşimdi...
 2006.10.09 -  Başlarken…
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com