Yunanlı yazar A.Surunis, Gül Balosu isimli kitabının arka sayfasında yazı
yazmaya dair şunları söyler: ''Bir yazar inanmadığı şeyleri yazarak
okurlarını aldatabilir ama kılığını değiştiremez, kılığı da yalan söylemez.
Kılığı nasılsa, yazısı da öyledir. Tutuk yürüyen, tutuk yazar. Rahat
yürüyen, rahat yazar. Öküz gibi yürüyen de öküz gibi yazar!
İzin verirseniz, bu son yazımda kendimi ilk ve son kez yazar sayayım. Aslına
bakarsanız ben bu konuda hemşerim S.Faik Abasıyanık'ın ''yazıcı'' tabirini
kendime daha çok yakıştırmaktayım.
Dokuz ay ve kırk yazı. Zaman zaman bütün coşkumla kaleme aldığım yazılar
olduğu gibi bazen de günü kurtarma adına çala kalem yazdığımda oldu. Ancak
şuna inanmanızı isterim ki asla ve kata inanmadığım şeyleri yazmadığım gibi
sizleri kandırma yoluna da sapmadım.
Kabul edersiniz ki yazı duygu ve düşüncelerimizin kelimeler yoluyla ifade
edilişidir ve amiyane deyimle ''edebiyat'' yapma hakkını da kendinde görür.
Umuyorum ve diliyorum ki ''edebiyat'' yaparken kaş-göz yarmamış ve gönül
kırmamışızdır.
Yazılarımı takip eden dostların merakını gidermek için şunu özellikle
söylemeliyim. Yazmayı bırakıyor olmamda başta sevgili editörüm Lokman
Koyuncuoğlu olmak üzere hiç kimsenin menfi bir katkısı yoktur. Yazmama
kararı tarafımca alınmış ve siz okuyucularımla da -okuduğunuzda -
paylaşılmıştır.
Sayın ki yeni bir yolculuğa çıkıyorum ve her yolculuk yeni bir yalnızlık
denemesidir benim için.
Ne giydiysek yakışmadı bize, çıplaklık kadar!
Gözlerime baksanız bir kuşcağız, gözlerinize baksam deniz kanar!
''Altın, yakut, mercan, erguvani, sarı, kahve, ıhlamur rengi, limoni, zümrüt,
yeşili, nefti, kızıl, kahve, kavuniçi, mercan kırmızısı, çok nadir çıksa da
menekşe mavisi. ağır, durgun ve doymuş ışıltılar arasında sevdim sizi.''
Ben sizi sevdim, her ne kadar söylemeyi becerememiş olsam da.
Sağlıcakla kalın.
Tüm okuyucularım adına: Manen ve maddeten hep yanımda hissettiğim sevgili
kardeşim Fatma Çolak'a, sevgisini gözyaşlarıyla yıkayarak sunan Yaşar
Yavuz'a ve benim bu ilk yazarlık denememe vesile olan ve dilediğimce yazmama
destek veren Lokman Koyuncuoğlu'na teşekkür ediyorum.
|
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 37 yorum
yapılmış )
|
Hoşçakalın başlığınızı görünce okuma gereği duydum ve şunu tüm kalbi duygularımla ifade ediyorum ki güzel bir üslubunuz var. Yüreğinize sağlık. Sizi geç tanımanın üzüntüsü içersindeyim.
|
|
|
|
sevgili yazarımın yazmayı bırakması çok üzücü oldu..bizler için büyük kayıp..merakla bekliyordum yazılarını..umarım fikrinden cayar ve yeniden aramıza yazmaya döner...hasretle bekliyoruz... |
|
|
[
2007/06/23 16:34
] |
|
sevmek bir eylemdir,o karşına çıktığında,nazlı bir gül gibikoru,avucunda tut bırakma.sevmek bir eylemdir,nefret üste çıktığında,mantığın ne derse desin,kalbine danış unutma.kayıp biri olsanda,aramaktan yorulsamda,sevmek bir eylemdir.tek başına kalsamda.suya bir taş atar gibi,gök yüzünü tutar gibi,sevgili için göz yaşı döker gibi,sevmek bir eylemdir,tek sebeptir var olmaya,umudun hiç kırılmasın katıl aşkı savunmaya,sevdiğini göster,sevmek için yürek ister...
biz seni tüm benlik ve yüreğimizle seviyor ve bu yüzden eylem yapıyorum(z).sadece yazılar için hoşça kal.ama yüreğimize yeniden girmiş gibi yeni bir merhaba.kalb-i gönlümüzdesiniz her zaman ,duayla kalınız.kalbinizin asıl sahibine emanet olunuz....seni seviyor ve yanındayız...
|
|
|
|
ne efsun kar imişsin ey didari hürriyet gerçi kurtulduk esareten ama aşkın esiri olduk...herdem tu kalbimedaye memeduh abi...pır gelek hezte dikim...tu her hebi..ji buna yaziyete kef huş bibine..rabbil alemin yardımciye te me hem ya bi... |
|
|
zin
[
2007/06/23 02:56
] |
|
arapça farsça kürtçe sallasanızda seviyorum sizleri hatam olsada affola |
|
|
delal
[
2007/06/22 14:20
] |
|
Zin'e! Hatta yorumlarınızdan anladığım kadarıyla, Sarf kısmında Emsile, Binâ, Maksud, ‘İzzî ve Merah; “Nahiv” kısmında ‘Avamil, İzhâr ve Kâfiye; Mantık kısmında Şerh-i Şemsiyye, Şerh-i Tevâli, Şerh-i Metali, Şerh-i İsagoci; Usul-ü Fıkıh kısmında da Telvih’i
Hatta Birgivî Muhammed Efendi’nin “Avâmil”, “İzhar”ını İbni Hâcib’in “Kâfiye”sini, İbni Hişâm’ın “Mugni’l-Lebib” ve “Kavaidü’l-İ’rab”ını, İbni Mu’tî’nin “ed-Dürretü’l-Elfiyye”sini, ve son olarak Molla Câmi” diye bilinen “Kâfiye”yi de okumuşsunuzdur.
|
|
|
|
Aramızdaki fark, sevgili Zin, sırf benim söylemimin demogojiye seninkininse sığlığa yaraşır evsafından ibaret olsaydı, emin ol, seni susuzluğunu yalnız ve ancak kendi kırbandan içerek gider(eme)me iştiyakınla baş başa bırakırdım. Velakin, bana “dokunan” şeyin, sana ömrün boyunca yaklaşmamış olduğunu bilmelisin. Senin kimini yadırgadığın, kimini bağrına bastığın, fakat her halükarda düşünme say ü gayretiyle değil, hissi eğilimlerle değerlendirdiğin kavramlar etrafında, bir atomun çapınca esen rüzgârın, beni en hafifinden nezle bile yapmaz. Oysa kendi rüzgârın seni çarpabilir diyedir endişem. Bu yüzden “dağlara” çıkmamanı tavsiye edeceğim âcizane, deniz seviyesi aklî sıhhatin için en evla olanıdır gibi geliyor bana.
Haa, unutmadan, rabıta yapmak usulüyle, aklının SSK aidatını ödediğin bir pirin ruhaniyeti yardımına koşabilir belki sıkıştığında; fakat aynı pencereden bakma çabası için, aynı pencere pervazına yaslanmış olmaktan başka, rüyet yetileri açısından, elifi mertek görmeyecek kadar olsun, nasıl derler asgari bir müşterek olması gerekir kişi yada kişiler arasında. İşte zurnanın en tiz sesi çıkardığı ve dahi, benim yazarın kendisi olduğum vehmine kapılan okurların önünde sessizce gülümseyeceğim yer burası!
Bilmem anlatabildim mi?
|
|
|
delal
[
2007/06/22 09:43
] |
|
Zin’e! Anladığım kadarıyla siz akli ve nakli ilimleri, müsbet ve tabi ilimleri, gramer, bedi, beyan ve aruz’ları, talim, tabi, iyyat ve ilahiyyat ilimlerini, medeni ilimleri ve hatta tefsir, hadis, tarih, felsefe, edebiyat ve kavaide riyaziye hey’et hendese hesap kelam tıp ve felsefe mantık Aritmetik Geometri, Astronomi Müzik Mekanik ve Kimya ilmini hatta “TAKRİ’RE HA’İZ OLUP, TAHRİ’Rİ CAİZ OLMAYAN” tüm ilim dallarının hepsini biliyorsunuz… |
|
|
delal
[
2007/06/22 09:43
] |
|
Zin’e! Anladığım kadarıyla siz akli ve nakli ilimleri, müsbet ve tabi ilimleri, gramer, bedi, beyan ve aruz’ları, talim, tabi, iyyat ve ilahiyyat ilimlerini, medeni ilimleri ve hatta tefsir, hadis, tarih, felsefe, edebiyat ve kavaide riyaziye hey’et hendese hesap kelam tıp ve felsefe mantık Aritmetik Geometri, Astronomi Müzik Mekanik ve Kimya ilmini hatta “TAKRİ’RE HA’İZ OLUP, TAHRİ’Rİ CAİZ OLMAYAN” tüm ilim dallarının hepsini biliyorsunuz… |
|
|
delal
[
2007/06/22 09:38
] |
|
Zin’e! 1-Yazarın başka mecralara çekiliyor demeniz tamamen bir suizandır. Allah’tan af yazardan özür dileyin. 2-Gaz verme olayı sizi basitleştiriyor, galiba yaşınız küçük olduğu için ve kitap ile aranız olmadığı için böyle konuşuyorsunuz.3-Kürtçülükle suçladığınız insanlardan biri benim ve demiş olduğunuz o ırkçılık benim ayağımın altındadır. Bundan dolayı sizi Âlemlerin rabbine havale ediyorum.4-karıştırıyorsunuz biz sayar kıblelilerden değiliz. |
|
|
|
evet _isyan yazarın kendisidir kendime yorum yazıyorum |
|
|
Zin
[
2007/06/22 00:23
] |
|
evet_isyan dokundu değil mi işte fark bu demogoji yapıp birde sığlıkla suçluyorsun Oysa medrese eğitimi almış biri olarak metafizik baktım hep hayata,lütfen rabıta yapalım kırıcı olmak değil amacım aynı pencereye bakma telaşım yani aynı düşünmeyede biliriz benden yana kucak dolusu selam herkese....sığ olsakta bir selam almasını birde vermesini biliriz................''Rabbim ilmimi arttır'' |
|
|
[
2007/06/21 22:21
] |
|
evet_isyan'a
kardeş, bu zin namlı fıkra kişisi bana kız'mış gibi gelmiyor. belki de bu yüzden, yani adını yetererince kavrayamamaktan kızmaktadır ne tersun?! e o zaman du bakalım; erkeksi kafasından utanmıyorsa adından utanır belki, dimi ama!!! |
|
|
|
Zin'e!
Öyle sığ bir mantık çerçeveniz var ki, bu çerçeveden baktığınızda kıbleyi nasıl doğru tespit edebildiğinize şaşıyorum. Zira, bir müslümanın durduğu salahı bile, evvela kalbinde hiç bir ideolojinin yahut önyargının nefasetini bozamayacağı bir kıble yani ''vicdan'' , sizin özgür üflenmiş nefesleri bile, elinden gelse bir yorum alanı içerisinde tutsak kılmaya teşne aklınızın almaması...işte buna şaşırmıyorum! |
|
|
roj
[
2007/06/20 21:38
] |
|
kalbizdesin...herdaim... |
|
|
dil
[
2007/06/20 21:37
] |
|
seni seviyoruz memduh abi... |
|
|
|
selam olsun yasar abiye ve onun sevdiklerine |
|
|
Hiç
[
2007/06/20 17:39
] |
|
ve Pasifik, Hint, Atlas |
|
|
Hiç
[
2007/06/20 17:38
] |
|
Sen ki Kızılırmak, Yeşilırmak, Botan, Sakarya, Seyhan, Ceyhan, Fırat, Dicle, Asi |
|
|
Hiç
[
2007/06/20 17:37
] |
|
Sen ki Özlem, Hasret, Dert, Keder, Tasa, Hüzün, Dost, Sevgili, Arkadaş, Yoldaş, Gönüldaş, Sırdaş, Dertdaş,Kardaş |
|
|
Hiç
[
2007/06/20 17:36
] |
|
Sen ki Ferahfeza, Acemkürdi, Segah, Hüzzam, Rast, Uşşak, Nihavend, Sultaniyegah, Hicazkar, Kürdili Hüseyni |
|
|
Hiç
[
2007/06/20 17:35
] |
|
Sen ki Özgün,Arabesk,Halk,Sanat,Ağıt,Raks |
|
|
Hiç
[
2007/06/20 17:34
] |
|
Sen ki Asya,Avrupa, Antarktika,Avustralya |
|
|
Hiç
[
2007/06/20 17:33
] |
|
Sen ki Çocuk, Delikanlı, İhtiyar |
|
|
Hiç
[
2007/06/20 17:32
] |
|
Sen ki Kırmızı Beyaz Sarı Mor Mavi Eflatun Pembe Kahverengi Gülkurusu Siyah’sın. |
|
|
Hiç
[
2007/06/20 17:30
] |
|
Sen ki Gelincik Hercai Sümbül İris Krizantem Papatya Frezya Nilüfer Kardelen Karanfil’sin. |
|
|
Hiç
[
2007/06/20 17:29
] |
|
Sen ki Gül Kamelya, Lale |
|
|
Hiç
[
2007/06/20 17:28
] |
|
Sen ki Alevi Şii Sünni Hanefi,Hanbeli,Maliki,Caferi,Şafi’sin. |
|
|
Hiç
[
2007/06/20 17:27
] |
|
Sen ki Türk, Kürt, Çerkez, Laz, Boşnak,Çeçen,Afgan,Arap,Rum’sun. |
|
|
Hiç
[
2007/06/20 17:26
] |
|
Sen ki Karadeniz, Akdeniz, Marmara, İç Anadolu, Ege, Doğu, Güneydoğusun. |
|
|
REİS
[
2007/06/20 01:20
] |
|
Çırpıırdı Karadeniz bakıp Türk'ün Bayrağına |
|
|
[
2007/06/20 01:13
] |
|
yasar abi tavsiye etmisti oku diye, ben de oylece uzaktan muhabbet besledim. demek agliyormus sende de, benziyormus hislerim.. |
|
|
Zin
[
2007/06/19 19:23
] |
|
Teprikler Lokman Koyuncu Yazar başka mecralara çekilmeden bıraktı ardına yorum yazanlara birde gaz veriyor neymiş kılığı değişmezmiş Kürtçüsünüz Hadi hayır desin delalı isyanı ....
Hepimiz inancımızla büyürüz ırkımızla değil ne köylü mehmet ne diyarbakırlı,Robine yakışır ölüm yakışan aynı kıbleye bakabilmektir aynı safta namaz kılarken Hudeşte razive |
|
|
|
senin ateşin fazla, bizim sigaramız eksikti bugüne kadar. şimdi anladık ki senin sigaran da fazlaymış bizim ateşimizden.
arkana bakma, yanındayız çünkü! son birkaç fırtı çekilmemiş yassı izmaritler veya açısı doğru bir sürtünmeyle ilk çakışta yakılabilecek nemli kibrit çöpleri olarak. öyle şeyler işte..
|
|
|
[
2007/06/19 13:54
] |
|
senin ateşin fazla, bizim sigaramız eksikti bugüne kadar. şimdi anladık ki senin sigaran da fazlaymış bizim ateşimizden.
arkana bakma, yanındayız çünkü! son birkaç fırtı çekilmemiş yassı izmaritler veya açısı doğru bir sürtünmeyle ilk çakışta yakılabilecek nemli kibrit çöpleri olarak. öyle şeyler işte..
|
|
|
|
Bir veda yazısı bir vedadan başka her anlama gelir ki, bunların en başında geleni şudur: Burada kalıyorum; zira gözlerinize bakamayacak kadar cansiperane yontuyorum bir ışık dağını ve gözlerinize bakmayacak kadar uzaktayım karanlığınızdan.
Gül'e gül'e Memduh bey...
|
|
|
Reis
[
2007/06/19 10:40
] |
|
Hoşçakal kardeşim hoşçakal ama sadece bu yazılar için hoşçakal.Asla inandığın insanlara hoşçakal deme.Sık arayıp soramasalarda bilki akıllardasın.Müsterih ve sabırlı ol.Sadece bu yazılar için hoşçakal. |
|
|
|
|
|
Yazarın Tüm Yazıları |
|
|
|
|