:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Halkını tanımayanlar, aptal yerine koyanlar 
Alev Ayyıldız   ( ayyildizalev@gmail.com )


Bir seçimi daha geride bıraktık. Seçim sonuçlarından çıkan en önemli tablo AK Parti’nin aldığı oylardan daha çok Türkiye’yi yönetenlerin, yazarçizer tayfasının ve kimi grupların milletine ne kadar uzak olduğu gerçeğiydi.
Halkına yabancı, Türkiye’yi yalnızca kendi elit çevrelerinden ibaret görenlerin, çok çok uzaktan küçümser gözlerle baktıkları bu millet nedense onlarla aynı görüşü paylaşmadı.
Ne toplum mühendislerinin ülkeyi farklı bir atmosfere sürükleme çabaları işe yaradı nede taraflı yaptırdıkları anketleri insanları yönlendirebildi.
Bu seçim her kesime iyi bir cevap oldu. Kendi dünyalarında olayları değerlendirirken tüm Türkiye’yi görmezden gelerek yorum yapan ve öngörüde bulunan ülkemizin entelektüel camiasının aslında bizlere ne kadar da yabancı olduğu ortaya çıktı.
Özellikle ulusal basının duayenleri kabul edilen yılların tecrübeli isimleri o iddialı yazılarını bugün örtme telaşındalar.Türkiye gündemine yön veren analizleri ve tespitleriyle bizlere ışık tutan(!) yazarlarımız şimdilerde kendilerini temize çıkarmak için uğraşıyor. Seçim öncesi ve seçim ardı değerlendirmelerine baktığımda bir insan ancak bu kadar çabuk dönebilir diyorum.
Gerçi seçim ardı da MHP’yi cumhurbaşkanlığı sürecinde kışkırtma çabaları ve orduyu kendilerince göreve çağırma taktikleri de oldu ama yaptıkları ters tepince bekle gör politikasıyla birbirleriyle uğraşma telaşına düştüler.
Eh bazı yüreklileri çıkıp biz bu milleti tanımıyoruz deme cesareti gösterirken bir çoğu tabiri yerindeyse çamura yatarak geçmiş söylemler kendilerine ait değilmiş gibi hala halkı kandırma peşindeler. Hadi onlar neyse de bir de kendi milletini küçümseyenler bu ülkede yaşadıkları halde bu ülke halkına hakarete varan kelimelerle aşağılayanlar var ki bu kişileri tabir edecek kelime bulmak da zorlanıyorum.
Acaba hiç düşünmezler mi ki yazdıkları gazetelerini alan, telaffuz etmekte dahi zorlanılan astronomik ücretlerini borçlu oldukları insanlar başka bir ülkede mi yaşıyor ki bu kadar rahat hakaret edebiliyorlar?.
Onların mantığıyla bakmaya çalışırsak eh nede olsa haklılar tabii. Sinirliler öfkeliler bu yobaz ve gerici çağdaşlıktan nasibini almamış millete.. Ne yazarlarsa yazsınlar bu halk gözleri açılmayacak kadar cahil, göbeğini kaşıyan, kültürsüz bir millet. Bazıları bu durumu kabullenerek kendilerince önemli bir gerçeğin altını çiziyor ve ahlar vahlar içerisinde yazık ki bu ülkede yaşadıklarına pişman olduklarını ve ne yaparlarsa yapsınlar bu cahil milletin değişmeyeceğini söylüyorlar.
Şaraptan anlamayan, çok fazla kitap okumayan, düzenli olarak yurt dışına gitmeyen, bırakın başka bir yabancı dil bilmeyi doğru düzgün Türkçe bile konuşamayanların entelektüel bir gözle yazılan yazılardaki derin anlamları çözerek gerçeği görmelerini beklemek hataymış.
Birde bu aydın yazarlarımızın çok klasik söylemleri vardır. “Bu yalnızca bizim ülkemizde böyle. Avrupa’da şöyle Amerika’da böyle” diyerek ne kadar da cahil bulurlar insanlarımızı. Aslında fark etmezler yada fark etmek istemezler ki kimse onları tutmuyor. Hiç dönmemek üzere bizlere de büyük bir iyilik yaparak güle güle gidebilirler.
Bir bölümünde ise hala bir kabullenmemişlik var ve hakaretin dozunu gittikçe arttırıyorlar. Suçu nedense kendilerinde aramıyorlar. Nede olsa çok bilgililer ve hata yapmazlar ya…
Kendi demeçlerini kapatacak ve kamuoyu dikkatini başka tarafa çekecek tabiri yerindeyse günah keçisi ilan edilecek isim olarak da Deniz Baykal’ı buldular. Geçmişte AK Parti’ye oy verenleri küçümseyenler bugün utanmasalar bu yazıları da Deniz Baykal’ın yazdırdığını iddia edecekler.
Her şey ne kadar açıktı halbuki Onlar yazacaktı çizecekti yeri geldiğinde başbakana, cumhurbaşkanına posta koyacaktı da halk sesini soluğunu çıkarmadan kuzu kuzu izlerinden gidecekti. Yazık ki olmadı.Laf kalabalığından öteye gitmeyen yazılarla bir parça siyasilerden ilgi görseler de halk onları zerre kadar dikkate almadı. Köylüsünden çiftçisine hiç kimse güdülecek koyun olmadığını bir kere daha ispatladı.
Bir önemli ve üzerinde durulması gereken gerçekte de şu: Kendi içinde bile didişerek köşelerinde ya Avrupa seyahatlerini anlatan ya da birbirlerini eleştiren sevgili yazarlarımız kimin için yazıyorlar niye yazıyorlar?.
Ağızları açıldığında da köşe yazarlarının fazla okunmamasından şikayetçi oluyorlar. Ne veriyorlar ki insanlara okunmasını bekliyorlar. Merak ediyorum o çok çok derin adı basın tarihine altın harflerle yazılmış kaç yazarımız ekmeğin fiyatını biliyor. Daha neler demeyin nede olsa onlar ülke gerçekleriyle o kadar meşguller ki bunları düşünmeye vakitleri eminim yoktur.
Seçim sonuçlarının önemli bir tarafı da halkın nabzını tuttuğu kabul edilen anketlerin de aslında gerçeği yansıtmadığının ispatlanmış olmasıydı. Bir çok şirket tarafından yapılan ve her bir açıklamada üzerinde günlerce tartışılan anketlerde pek güvenilir değilmiş. En son KONDA tarafından yapılan ve nerdeyse tüm yazar çizer tayfası tarafından linç girişimine maruz kalan anket sonuçları gerçeğe en yakın olandı. Bugün KONDA’yı küçümseyenler özür dileme sırasına girdiler.
Umarım bu yaşananlar medyanın şişirmesiyle iyice coşan bu yazarlarımıza iyi bir cevap olur. Halkın arasına inerek aslında nerede yaşadıklarını fark ederler. Yapılan tartışmalar bu konunun daha çok uzayacağını gösteriyor. Kim ders alır kim almaz bilinmez ama bu halk hak edene hak ettiği cevabı iyi veriyor.

Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 3 yorum yapılmış )

[ 2007/09/17 15:22 ]
kım ne derse desın bu secımlerı ıkı kısı yonlendırıyor bırı aydın dogan dıgerı fethullah gulen bırı sıyonızmın usagı dıgeerı ıktıdarın her zaman guclunun yanında olan kısı sızlerde bu oyunun ıcındesınız aldanıyorsunuz
hasan ali [ 2007/08/04 01:00 ]
sayın alev hanım sadece ordan eleştirmeyi biliyorsunuz birazda medyanın yani sizleri suçu yokmu hep birilerinin reklamı yokmu
[ 2007/08/02 18:58 ]
tebrik ederim alev hanım
halktan uzak olanların halktan aldığı cevabı net olarak gözler önüne sermişsiniz yazınıza
sadece tabanın değilde tavanın isteklerinin asıl olduğu bu seçimlerde de bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2009.02.14 -  Anlatma Sanatı
 2009.01.17 -  Bebek katili Mübarek ve Çağın Diğer Firavunları
 2009.01.01 -  İsrail bir terör devletidir
 2008.12.06 -  Nifaka Karşı İnfak Seferberliği
 2008.11.07 -  Edebin Beden Bulmuş Hali
 2008.10.20 -  Söz ve İnsan
 2008.09.27 -  Bayram Tadında Hayatlar
 2008.09.09 -  Ramazan ve Zulüm
 2008.07.31 -  Miraç tadında hayatlar
 2008.06.12 -  Beklemek ve görmek
 2008.05.16 -  Kısa bir mola…
 2008.04.07 -  Tahammülsüzlük, küçümseme ve kibir…
 2008.03.21 -  Kapatma davasının kapattıkları
 2008.02.27 -  Geçmişine sövmeyen bizden değildir!
 2008.02.09 -  Dikkat kara çarşaflılar geliyor!
 2008.01.11 -  Tenleri siyah yürekleri beyaz insanlar
 2008.01.04 -  Noel Bayramları Gelecek mi?
 2007.12.11 -  Nede olsa komplo teorisi!
 2007.12.01 -  OYAK’ın Ermeni Yanlısı Ortağı
 2007.11.14 -  Bir Serdengeçti Vardı…
 2007.10.24 -  Sağ olan vatan, unutulan şehitler
 2007.10.06 -  Hadi İran olamadık bari Malezya’ya benzeyelim
 2007.09.15 -  Oruç tutuyor musunuz?
 2007.08.22 -  Garip Bir Rüya
 2007.07.29 -  Halkını tanımayanlar, aptal yerine koyanlar
 2007.07.17 -  Bilinmeyen şahadetin ardından
 2007.07.09 -  Düşündüren ve güldüren vaatler
 2007.06.12 -  Anıtlarla anılan teröristler ve unutulan şehitler
 2007.05.14 -  Bilinmeyen Menderes’in ardından
 2007.04.30 -  Kerkük’e karşı Cumhurbaşkanlığı süreci
 2007.04.18 -  Açlığın Ölüm Hali!
 2007.04.01 -  Tehlikenin Farkında mısınız?
 2007.03.20 -  Şehitliği Akif ve Çanakkale ruhuyla anlamak
 2007.02.27 -  Sultan Abdülhamid Han’dan Aziz Valentine
 2007.02.03 -  Dilden kötü kokular Ahmet Hakan’la geliyor
 2006.12.29 -  Seninleyiz Banu Avar
 2006.12.13 -  Eğitimde dinsizleşme süreci
 2006.11.23 -  Medeniyet yolunda güzeller geçidi
 2006.11.06 -  Açılın feministler geliyor
 2006.10.10 -  Peygamberimize sevgimiz bu kadarmış
 2006.09.08 -  Kola olmadan ne yaparız!
 2006.07.24 -  Bu veballe nasıl yaşanır?
 2006.07.11 -  İHANETİN BÖYLESİ
 2006.06.28 -  YASTAYIZ
 2006.06.17 -  KORKMAYIN BİZDEN
 2006.06.06 -  Mankurtlaşıyoruz
 2006.05.25 -  Davam Türkistan
 2006.05.17 -  Son rezalet
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com