Konya gerek nüfus büyüklüğü, gerek çıkarttığı milletvekili sayısı gerekse coğrafi hassasiyeti açısından Türkiye’nin mihenk taşlarından.
Öyleyse hem nüfus hem de önemi açısından böyle bir merkeze bakanlık vermemek hayal kırıklığına neden olabilir.
Başbakan dengeler gözeten bir siyasi. Bakan yapma kriterine baktığımızda ya işlevsel özelliklere tada dengelere bakıyor.
Geçen dönem Sami Güçlü’nün bakan olmasında elbet hem denge, hem de Konya ve tarım ikilisinin etkisi büyüktü. Ancak bugün teşkilatlarla, milletvekilleriyle ve halkla bütünleşmeyi öğrenmiş olan Sami Güçlü bakanken etrafını çok iyi görmemesi ve bürokratlarının sürekli kendisine sıkıntı çıkarmasından dolayı çok başarılı bir performans çizemediği söylenilebilir. Nitekim bu tutumlar Konya’ya bir bakana mal olurken Sami beyi de koltuktan etmiştir.
Peki bugün? Görevden alınması bile nahoş olan Sami Güçlü yeniden kabinede yerini alır mı? Doğrusu çok emin değilim ama ne olursa olsun potada yer alacaktır.
Konya ve bakan kelimelerinin geçtiği yerde ismi alınacak tek isim Sami Güçlü değil elbette.
Peşi sıra Konya siyasetinin parlak isimlerinden ve Konyalının sevgisini kazanmış Hasan Angı’yı da muhtemeller arasında sayabiliriz.
Ancak adı her daim Sanayi Bakanlığına geçen Hasan Angı, Zafer Çağlayan’ın Ak Parti saflarından meclise girmesiyle, düşünülse bile başka bir makama düşünülecektir diye görmekteyim.
Bu dönem Konya’nın şaşırdığı bir diğer isimse Orhan Erdem.
Orhan Erdem ciddi bir sıçrayışla listenin üstünden meclise girmeyi başardı.
“Hadi canım ama merkez siyasetçisi değil ki!” Diyenler bir tarafa, kendisinde yoğun bir gayret de görebilmekteyim. Dolayısıyla bu sıçrayış kendisine bir bakanlık koltuğu da getirebilir. Nitekim zaman zaman Turizm Bakanlığıyla ilgili de adı geçmiyor değil.
Listenin üst sıralarında bakan olarak ismi geçen üç vekili görürken Özkan Oksüz ve Ayşe hanımın böyle bir pota içinde olabileceğine pek ihtimal vermiyorum. Zira kameralar önünde zikirmatik şovu bu tür olaylarda hep gündeme gelecektir Ayşe hanımın.
Sadece bunlar değil. Hani göreve getirdiğinizde bu işi kotaracak başka isimlerde yine Konya adına mecliste.
Mesela Kerim Özkul.
Spekülatif siyasetten uzak tavrı, ince eleyip sık dokuyan, Konya meselelerine hakimnoluşu ve çözüm için gösterdiği yoğun gayret kendisini başbakan’a yaklaştırdığını düşünüyorum. Yani burada sırf listedeki yer baz alınarak bir tahmin yapılırsa yanlış olur. Dolayısıyla bu çerçevede kendisinin de şansı yeni kabinede mutlak var.
Şimdi burada bir noktaya da değinmemden geçmemek lazım.
- Konya bakansız kalırsa ne olur?
Cevabı ben vereyim.
- Hiçbir şey olmaz.
Bakın zaman zaman tartışmalarda ifade ediyorum. Objektif olalım. Konya MHP, DSP, ANAP koalisyonunda hükümette ve mecliste en üst seviyelerde temsil ediliyordu. Yani bakanından tutunda meclis başkanına birkaç tane genel başkan yardımcısına kadar her mevkide Konya vardı.
Ancak genel olarak baktığımızda Konya’ya yönelik çok ciddi diyebileceğim hiçbir yatırımı ben göremedim.
Etkili bakan Faruk Bal ve Yılmaz Keçeciler aklıma ilk gelenlerden. Ancak bakıyorum, hatırlamaya çalışıyorum. Konya’ya yönelik bir türlü yatırım çıkartamıyorum o döneme dair.
Peki eleştirilen bakansız Ak Parti dönemi?
Konya’nın kızıl elma projeleri bir bir hayata geçirilmiş.
Buradan varacağımız yer neresi?
Hiç kuşkusuz bir ilin yatırım ve hizmet almasında bakanın faydası vardır. Ancak başbakan Konya’yı seviyor ve önemsiyor. Dolayısıyla bakan olsa da olmasa da Konya çok üzülmemeli. Yine verimli bir dönemi geçirecek gibi geliyor bana.
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 2 yorum
yapılmış )
[
2007/08/20 16:10
]
EVET KARDEŞİM DIŞARDA YAŞAYA BİLİRİM AMA KOYALININ TAAAA KENDİSİYİM KAFASI ÇALIŞANLARDAN OLSAYDI BU ZAMANA KADARKİ VEKİLLERDEN KONYAMIZ BUNDAN 5 FAZLASI GÜZELİ AMA İŞSİZİ OLACAKTI
yahu kardeşim sen ne yapacan konya nın bakan çıkarıp çıkarmayacağını.çıksa ne olur çıkmasa ne olur.hem siz konyalımısınız ki de konyanın haklarını savunuyorsunuz.