Haberkonya

Üye Girişi | Üye Olmak İstiyorum

Konya
36 °C

Cuma,
19 Nisan 2024

:. Haberler

:. Gruplar

Hava

Söyleşiler

Yazarlar

	Fedakâr
	Hakan Bahçeci ( hakanbahceci@mynet.com )

Son günlerin meşhur sözcüğü, fedakârlık. Siyasi platformda aslında pekte fazla rağbet görmeyen bir davranış biçimi, en azından şimdiye dek öyleydi. Çünkü politik çıkar ve mevkiler öyle kolay vazgeçilecek kazanç ve alışkanlıklar değillerdi.

“Fedakâr” kısaca özverili olmak anlamına gelebilir. Kimi zaman kendi manevi dünyanızdan, kimi zaman maddi çıkar ve kazançlarınızdan, kimi zaman vakit ve yaşamınızdan bir takım sonuçlardan vazgeçmek gerekebilir buda ancak özveri sahibi olmakla mümkündür.

Son iki aydır yaşadığımız süreçte işin bu yönünden çok fedakârlık bir caydırma aracı hatta bir ikna oyunu olarak kullanıldı. Seçim sonuçlandı, meclis başkanlığı da oldukça rahat ve memnun edici bir neticeyle son buldu. Sırada cumhurbaşkanlığı var.

Cumhurbaşkanı seçememiş bir meclis ve bu yüzden yapılmış bir erken seçim süreci yaşandığına göre bu parlamentonun ilk olarak hatta ilk şart olarak yeni cumhurbaşkanını seçmiş olması gerektir. Kanımca kişiden evvel bu dönem milletvekilleri cumhurbaşkanlığı seçimini becerebilmelidir. Değilse kim oldu? Sorusundan daha zedeleyici bir darbe alacak olan yine meclis olacaktır.

Muhtemel adaya fedakârlık yap, yapmalısın, yapabilmelisin gibi telkin ve yaklaşımlar fedakârlık gibi toplumda önemli bir ahlaki kavram olarak algılanan bu tutumu da siyasi bir getirim ve kavganın içinde görmek telafisi zor sonular doğurabilecektir.

“Büyük fedakârlıklara katlanabilmek için büyük avuntular bulmak gerekir.” Diyor Bertrand Russell. Fedakârlıkta bulunmasını istediğiniz kişi ortaya koyduğunuz gerek hukuki gerekse ahlaki yönden birçok kıstasa sahip, ayrıca ortaya sırf onu engellemek için konduğu düşünülen delillerde ortadan kalkmış görünüyor. Elde bir şey kalmayınca aslında bir vehim üzerine kurgulanan sebeplerden dolayı “Her şey tamam da, sen de bir fedakârlık yapıver!” tarzında bir yaklaşım isabetli de olmuyor sanırım.

Kültürümüzde fedakârlık cefa ile birlikte kullanılır çoğu zaman, hele ki bu millet girdiği savaşlarda özellikle Kurtuluş Savaşı günlerinde hem fedakârlık hem cefakârlık ve hem de vefa göstermiştir. Bu büyük fedakârlığın tabiri caizse büyük avuntusu da bağımsızlık olmuştur. Bu durumu bilen her bir kişi elbet inandığı ve kanaat getirdiği zaman gerekli fedakârlığı yapabilme istidadına sahiptir. Gerekli ise fedakârlığın örnek olanını da göstermesini bileceğine inanılan bir şahsiyet zaten muhtemel adaydır.

Unutulmaması gereken bir diğer hususta seçmenin (her ne kadar bu ispatlanamayacak olsa da) tercihini sandığa yansıtmasında, yaşanan olayların da etkisi olduğudur. Bu oy elbet bir işarettir. Kaldı ki, yaşanılan süreçte sanal bir tarifi yapılan cumhurbaşkanlığının tanımı içinde yer alan ya da almayan unsurları fedakârlık yapayım derken kabul etmiş olmakta siyasi bir hata olarak algılanabilecektir.

Ortaya çıkacak tabloyu hep beraber göreceğiz, alınan tüm kararların ülke çıkarına uygun olmasını beklemekteyiz elbet. Ayrıca muhtemel adayında kafasında, uyumlu, huzurlu ve geleceğe dönük bir çalışma ortamı beklentisi vardır, bu beklentinin oluşması ve açılımın atılımla birlikte devam etmesi arzulanan tablodur.