Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın Bekir Coşkun’a “vatandaşlıktan çıkıp çeksin gitsin” ifadesi, zorlama yorumlarla ne hale getirildi gördünüz mü? Adamın biri çıkıyor “Abdullah Gül benim Cumhurbaşkanım değil” diyor. Diyebilir mi diyebilir. Peki bu arada seçildiği zaman Sayın Gül kim oluyor; Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı. Yani bütün Türkiye’nin, bütün Türklerin kafakağıdında Türk yazan ya da Türkiye yazan herkesin Cumhurbaşkanı. Bir Fransız, İsrailli Rum Bulgar vatandaşı çıkıp “Gül benim cumhurbaşkanım değil” diyebilir mi? diyebilir. Neden? Hakikaten Sayın Gül o ülkelerin mensuplarının Cumhurbaşkanı değil de onun için. Çünkü Sayın Gül Türkiye’nin ve Türk vatandaşlarının Cumhurbaşkanı olacak.
Şimdi Sayın Coşkun’a sormak lazım;
Sen kimin vatandaşın?.
Kafakağıdında ne yazar?
Türk müsün değil misin.?
Türk isen Cumhurbaşkanın Sayın Abdullah Gül.
Değilsen senin cumhurbaşkanın Gül değil.
Lütfen çık ve vatanını açıkla.
Sen kimlerdensin?
Yakın komşularımızdan mı yoksa uzaklardan mı?
Aslında Sayın Coşkun kendisi çıkıp bağı olduğu milletini açıklarsa o zaman bir değerlendirme yapabiliriz. Burada ırkçılık yaptığımız lütfen düşünülmesin. Çünkü bu ülkede yaşayan herkes bizim milletimizin mensubudur ve kardeşimizdir. Atatürk’ün milliyetçilik anlayışı da bu yöndedir. Bu anlayışa göre kendine Türk diyen herkes bizim milletimizin mensubudur. Ve bu millete ait olan herkes de belli değerlere saygı duymak durumundadır.
Bu zamana kadar birçok cumhurbaşkanı gördük ama kimse “bu adam benim cumhurbaşkanım olamaz” demedi. Örneğin A. Necdet Sezer herkesi ve her kesimi kucaklayan bir Cumhurbaşkanı değildi. Buna rağmen devlete ve birliğimize duyulan saygıdan kimse “o benim Cumhurbaşkanım olamaz “demedi. Çünkü vatan sevgisi öyle bir şey ki o vatanda size benzemeyen sizin gibi olmayanları da seversiniz. Gerçek sevgi budur çünkü. Ve Bir devletin ve milletin bekası da gerçek sevgiye bağlılıktan geçer.
Ve bir cumhurbaşkanını sırf kendine benzemiyor diye reddeden zihniyet ya vatan hainidir ya da provokatör. Çünkü vatanını seven onu her şeyiyle sever…
Çünkü Gül’ü sevmezseniz bile seven milyonlarca insan varken akil insanlara dikenine katlanmak düşer.
Velhasıl artık durum şudur: Gülü seven dikenine sevmeyen cumhurbaşkanı olmasına katlanır.
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 4 yorum
yapılmış )
[
2007/11/06 13:28
]
Olması gerekeni söylemişsiniz.Gülü Seven dikenine sevmeyen Cumhurbaşkanına katlanır.Eger katlanamzasa da çeker gider.Artık nereye gidecekse!! Sayın cumhurbaşkanın Amet Necdet Sezerden çok çokk iyi olduğunu görüyoruz, kör değiliz heralde demi?
şebnem
yazınız çok hoşuma gitti yaa! çok komik! uzun süreden beri de yazıyormuşsunuz (tabi size öyle geliyordur). ne güzel, biraz hafifmeşrep bir tarzınız varmış ama olsunn size gitmiş.
dünya platformunda yapılan oyunların çözüm yaklaşımları ve hak, insanlık için bölge yönetim ve güçlerin yükleneceği yükümlülüklerde cözüm sunma adına yapılacaklar her zaman için her kesimin faydasınadır. kazan kazan misyonunundan ödün vermemek gerekir. konjektörde figüran olmaktan çıkıp, olayları yönlendiren ağırlığı koyabilecek kriterler üzerinde olaylar gerçekleştirmek gerelii
Tipik muhafazakar kimliği ve bu kişilikten süzülen ,hiç degişmeyen ve gelişmeyen tutucu,milleti germeye ve taraf tutmaya teşvik eden yazılar sinsilesi yeter artık koçum bögürmem kesilsin senide sevmeyenler çok bu ülkede.Allah layikini versin sana ne düşünüyorsan on mislini versin