:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Bir Serdengeçti Vardı… 
Alev Ayyıldız   ( ayyildizalev@gmail.com )


Hayat dediğin nedir ki. Bir bakmışsın varsın, bir bakmışsın ki yok… Milyonlarca mezar taşında yazan doğum ve ölüm tarihlerine gün gelecek bizim adımızda eklenecek. Hiç ummadığımız bir yerde hiç istemediğimiz bir zaman da…

Pamuk ipliğine bağlı bir yaşamın ucunda suni gündemler ve belki de bize göre dağlar kadar büyük, başkaları için düşününce yüzlerini bile asmayacakları kadar küçük meselelerle ömrümüzü tüketecek hiç istemesek de ömür perdesini kapatacağız.
Ölümünün ardından rahmetle ve tebessümle anılanlara, yapıtlarıyla insanlara yol gösterebilenlere ne mutlu. Bu konuda sanırım edebiyatçılar daha şanslı. Söz ölümden ve hatırlanmaktan açılmışken bu günlerde ölümünün 24. yılında rahmet ve saygıyla anmamız gereken, bir dava adamından bahsetmek istiyorum sizlere.

Açık sözlülüğü, mizahı ve en önemlisi davasındaki samimiyetiyle genç nesillere örnek gösterilecek bir insandır o. Yasak, kural, baskı tanımayan karakterini, içerisinde yetiştiği İslamî iklimle büyüten, dinî, tarihî ve edebî eserlere olan düşkünlüğüyle tanınan çok önemli bir isimdir Osman Yüksel Serdengeçti.

Diyenleriniz olacaktır. “Ölümünün üzerinde 24 yıl geçmiş hatırlanması çok mu önemli” diye. İsim Osman Yüksel olunca bırakın yalnızca her ölüm yıldönümünde hatırlamayı, günümüzün siyasi olaylarından, kültürel çözülmelerine hatta dış politikada yaşanan gelişmelerine kadar her alanda her zaman, Serdengeçti’nin düşünce sisteminin ve hayatının bilinmesi gerektiğini düşünüyorum.

İnanç kelimesinin dahi yasaklandığı ve Türkiye’nin gerek politik gerekse kültürel değişim geçirdiği yıllar olan 1940-197 ‘li dönemlere damgasını vuran bir isimdir Serdengeçti.

Üniversite öğrencisiyken başladığı mücadele hayatı, sık sık cezaeviyle buluşturur onu. Günümüzde neredeyse kahraman ilan edilecek olan Sabahattin Ali’yi tokatlamasıyla bir anda şimşekleri üzerine çeker ve bu olayla tanınmaya başlar.

Bir fakültenin iç yüzü ve Azap hücrelerinde yazılarıyla fakülteden kaydı silinir. Yapılan soruşturma ve mahkemeden sonra suçsuzluğu anlaşılarak serbest bırakılır. Atıldığı fakülteye yeniden girmek için verdiği tüm uğraşlar geri teper. Bunun üzerine dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel' e hitaben yazdığı “Yüksek vekaletin alçak vekiline” başlıklı dilekçesi daha birçok kez tekrarlanmak üzere cezaevi kapılarını açar ona.

Tek parti yönetiminin İslamiyet ve Müslümanlar üzerindeki ağır baskılarını protesto eden aydınların önde gelenleri arasında yer alan Osman Yüksel, hapisten çıkınca kendisinin de zamanla o isimle anılmasını sağlayan Serdengeçti dergisini çıkarmaya başlar ve pek çok sayısı toplatılan bu dergide çıkan yazıları nedeniyle hakkında sayısını unuttuğu kadar çok dava açılır. Her sayısı ayrı adreslerde basılan derginin yayınlanmasından sonra “Nasıl olsa tutuklayacaklar” deyip emniyete giden ve her gittiğinde de hakikaten tutuklanan; hapse giderken de ''Açın kapıları Osman geliyor'' diyerek, dış hayattan daha ziyade cezaevinde yaşamaktan daha mutlu olduğunu kanıtlayan bir delifişektir.

Fırtınalarla ve davalarla geçen 10 yıllık mahkumluk hayatına 4 yıl süren mebusluk da ekler. Türkiye cumhuriyetinin en sıra dışı milletvekili unvanına da sahip olan Serdengeçti, Demirel’in “Osman Yüksel varken muhalefete ne gerek var” sözünü doğrularcasına vekil olduğu partisini de ağır bir şekilde eleştirmekten geri kalmaz. Batılılaşmayı protesto için meclise kravatsız gelen, çok zorlanınca da kravatı beline takan bir isimdir. Tahmin edildiği üzere, partisinin politikası ve parti ileri gelenlerine yönelttiği eleştiriler yüzünden Adalet Partisinden ihraç edilir.

1961 yılında Konya’dan da milletvekili adayı olur, fakat faaliyet gösteremeden yıllar önceki bir yazısından dolayı tekrar hapishaneye girer. Millet aşkına atıldığı siyaset onu kabul etmemiş oda içinde bulunduğu süre zarfında bile siyasete ısınamamıştır.

Parkinson hastalığına yakalanması bile onu ümitsizliğe düşürmez. Zaman zaman hastalığını da alaya alır. “Parkinson öyle hoş bir isim ki araba markasına benziyor. İnsanın keşke benimde bir parkinsonum olsun diyesi geliyor. Mao’da bu hastalık varmış yahu. Eh yinede büyük adam hastalığı. Ne de olsa serde fukaralık var, bu da proleter hastalığıymış, bize de böylesi yakışır” der.

Vatanına ihanet edenlerin, çıkar uğruna kalemini, ülkesini hatta namusunu satmayı göze alanların sıkça görüldüğü bir devirde şüphesiz Serdengeçti’nin yeri daha iyi anlaşılıyor.

Hüseyin Üzmez’in meşhur kitabı Şu Bizimkiler aracılığıyla tanıdığım, Toros Yüzlü Adam’la “böyle de insanlar varmış” dediğim Serdengeçti’nin eserleri ve hakkında yapılan araştırmalar yayınevlerinin ilgisiyle tekrar gün yüzüne çıkıyor. Rahmet ve saygıyla andığımız Serdengeçti yapılan bu çalışmalarla hak ettiği değeri umarım özellikle genç nesillerden görür. Serdengeçti çizgisinde bir hayat yaşamanız temennnisiyle…


Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 6 yorum yapılmış )

LATİFE G. [ 2007/11/23 15:06 ]
MELEK İSİMLİ BAYANA HİTABEN;
LÜTFEN SÖYLER MİSİNİZ SİZ NEDEN BAŞÖRTÜ TAK MIYORSUNUZ,YA DA ÖNYARGILI OLMAMAK GEREKİRSE NEDEN BAŞÖRTÜ TAKIYORSUNUZ? YOKSA PERUK MU SİZİNKİ?ÇEKEMEMEZLİK YAPMANIN GEREĞİ YOK BENCE.............

[ 2007/11/23 14:52 ]
Melek Hanım'a
Yazılarım dışında şahsımla ilgili sorulara site üzerinden cevap vermedim. ayyildizalev@gmail.com adresine sorularınızı yazarsanız cevap vermeye çalışırım.
Şu kadarını belirtmek isterim ki inancımın böyle emrettiğine inandığım için başörtü kullanıyorum.Allah'a şükür ki bu durumumda memnunum.Şimdiye kadar yazılarıma ilgi gösteren,okuyan,yorum yazan ve değerlendirmede bulunan herkese teşekkür ederim.
Saygılarımla Alev
melek [ 2007/11/22 17:47 ]
bu yazıyla alakası yok ama daha önce yazdığın yazılardan hareketle soruyorum?NEDEN başörtüsü takıyorsun?açıklayarak cevap veririsen memnun olurum
halil [ 2007/11/18 12:18 ]
alev merhaba... her daim hatırlanması gereken osman yüksel üstadı unutan hafızalara hatırlattığın için tebrik ediyorum seni... başarılarının devamını diliyorum...
İlayda [ 2007/11/15 21:19 ]
Soy ismi ile müsemma Serdengeçti hakikaten vatanı için serden geçen mümtaz şahsiyetler arasında yerini almıştır. Ama üzülerek görmekteyim ki artık Serdengeçti yeni nesil tarafından fazla tanınmamaktadır. Bu ülkemizde insanların okuma özürlü olduğunun bir ispatıdır. Sizin böylesi bir şahsiyeti köşenize taşımanızdan duyduğum memnuniyeti dile getirmek adına bu satırları yazarken Osman Yüksel Serdengeçti hocaya allahtan rahmet diler, siz değerli köşe yazarlarımızında sayısını artırmasını yüce allahtan temenni ederim.. Kaleminize ve yüreğinize kuvvet.. Alah yar ve yardımcınız olsun...
Bora [ 2007/11/14 11:00 ]
Serdengeçti ile ilgili okuduğum en güzel ve zevkli yazılardan biriydi. yararlandım. Elinize sağlık...

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2009.02.14 -  Anlatma Sanatı
 2009.01.17 -  Bebek katili Mübarek ve Çağın Diğer Firavunları
 2009.01.01 -  İsrail bir terör devletidir
 2008.12.06 -  Nifaka Karşı İnfak Seferberliği
 2008.11.07 -  Edebin Beden Bulmuş Hali
 2008.10.20 -  Söz ve İnsan
 2008.09.27 -  Bayram Tadında Hayatlar
 2008.09.09 -  Ramazan ve Zulüm
 2008.07.31 -  Miraç tadında hayatlar
 2008.06.12 -  Beklemek ve görmek
 2008.05.16 -  Kısa bir mola…
 2008.04.07 -  Tahammülsüzlük, küçümseme ve kibir…
 2008.03.21 -  Kapatma davasının kapattıkları
 2008.02.27 -  Geçmişine sövmeyen bizden değildir!
 2008.02.09 -  Dikkat kara çarşaflılar geliyor!
 2008.01.11 -  Tenleri siyah yürekleri beyaz insanlar
 2008.01.04 -  Noel Bayramları Gelecek mi?
 2007.12.11 -  Nede olsa komplo teorisi!
 2007.12.01 -  OYAK’ın Ermeni Yanlısı Ortağı
 2007.11.14 -  Bir Serdengeçti Vardı…
 2007.10.24 -  Sağ olan vatan, unutulan şehitler
 2007.10.06 -  Hadi İran olamadık bari Malezya’ya benzeyelim
 2007.09.15 -  Oruç tutuyor musunuz?
 2007.08.22 -  Garip Bir Rüya
 2007.07.29 -  Halkını tanımayanlar, aptal yerine koyanlar
 2007.07.17 -  Bilinmeyen şahadetin ardından
 2007.07.09 -  Düşündüren ve güldüren vaatler
 2007.06.12 -  Anıtlarla anılan teröristler ve unutulan şehitler
 2007.05.14 -  Bilinmeyen Menderes’in ardından
 2007.04.30 -  Kerkük’e karşı Cumhurbaşkanlığı süreci
 2007.04.18 -  Açlığın Ölüm Hali!
 2007.04.01 -  Tehlikenin Farkında mısınız?
 2007.03.20 -  Şehitliği Akif ve Çanakkale ruhuyla anlamak
 2007.02.27 -  Sultan Abdülhamid Han’dan Aziz Valentine
 2007.02.03 -  Dilden kötü kokular Ahmet Hakan’la geliyor
 2006.12.29 -  Seninleyiz Banu Avar
 2006.12.13 -  Eğitimde dinsizleşme süreci
 2006.11.23 -  Medeniyet yolunda güzeller geçidi
 2006.11.06 -  Açılın feministler geliyor
 2006.10.10 -  Peygamberimize sevgimiz bu kadarmış
 2006.09.08 -  Kola olmadan ne yaparız!
 2006.07.24 -  Bu veballe nasıl yaşanır?
 2006.07.11 -  İHANETİN BÖYLESİ
 2006.06.28 -  YASTAYIZ
 2006.06.17 -  KORKMAYIN BİZDEN
 2006.06.06 -  Mankurtlaşıyoruz
 2006.05.25 -  Davam Türkistan
 2006.05.17 -  Son rezalet
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com