:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Bu kitaplar kaça?-2 
Memduh Nihat Ada   ( memduh_nihat@mynet.com )

Yıllar önceydi. Küçük bir kuruyemiş dükkânı işletiyordum. Geceleri belirli bir saatten sonra işler azalır ve ben okuduğum kitaba dalar giderdim. Haftanın bir-iki günü, yeni yetme, sera mahsulü, fiziği ve parası büyüyen bir tanıdık uğrardı.

Beni devamlı kitap okuyor görmenin karşılığında bir şeyler söylemek zorunluluğundaymışçasına bir gün: “Ya abi, bu güzel kitapları nerden buluyor, alıyorsun?” demişti.

Senin cipini aldığın yerden diye cevap vermiştim!
* * *
Çok ve hızlı okuyor olmanın beraberinde kaliteyi getirdiğini asla ve kata söyleyemem. Hatta diyebilirim ki zaman israfının yanında erkenden göz doktoru ile tanışmanıza olanak sağlamasından başka bir kazancıda yoktur. Gönül ister ki kendi seyrimizi –rotamızı- bulana kadar bizden önce bu yoldan geçmiş ve bu konu üzerine kafa yormuş olanlardan faydalanalım.
* * *
Okumak olsunda ne olursa olsun diye popüler kültürün “eseri” bile diyemeyeceğim sulu-sepken ve içinde keçiboynuzunda bulunandan daha az tat olan kitapların en çok okunanlar olduğuna bizzat şahit olmaktayım.
* * *
Bana üç kitap tavsiye eder misin?
Bu soruma “Ben kitap okumayı sevmiyorum ve onun içinde size kitap tavsiye edemem!” diye cevap verenin elini öpeceğim. Çünkü kitap okumuyor olmak –hele de tahsil yapmışlar için- ayıp kaçacaktır ve herkes okuyordur!

Bu satırların sahibi, her ne kadar, bir akademisyen mantığı ve istatistikî bir anlayış ile yaklaşmıyor olsa da bu soruyu çokça sorduğundan dolayı, deneme yanılma yani klasik ve upuzun yoldan şunu öğrenmiştir ki birçok insan, son okuduğu üç kitabı tavsiye edebilmektedir ancak. Çünkü ve ancak bu kitapların adını hatırlayabilmektedir.
* * *
Bilgiyi arttırmanın tek yolunun önümüze çıkan her kitabı okumak olduğunu söylemeyeceğim elbet. Ancak yine de ve her halükarda ilmin ve bilmenin kitaplardan geçtiğine inandığımdandır ki Sophokles’in “Bilgisini arttıran kederini arttırır.” cümlesine katılıyor ve kederimizi çoğaltalım diyorum.
* * *
Otuzlu yaşlardaki bayan soruyor:
Orhan Pamuk’un Yasin ve Dua kitabı var mı?
Vardı ama bitti dedim.
* * *
Ahmet Kekeç’ten bir alıntı yapayım da zevzek satıcıları da boş geçmemiş olalım.
Geçen gün kitapçıya girdim. Ferit Edgü’nün bir romanını alacağım.
“Eylül Ortasında Bir Yazdı kitabı var mı?” diye sordum.
“O Yok” dedi tezgahtar bayan, “Ama yaz’la ilgili başka bir kitap verebilirim..”
Gel de çatlama.
. . . .
Başka bir tezgâhtar kardeşimiz de, bir gün, “Dostoyevski’nin yeni romanı”nı satmaya kalkmıştı da, elimden bir kaza çıkmadan zorlukla uzaklaşmıştım oradan.
* * *
Hep başkalarına mı?
Kitap okuyanlara söylenecek söz yok mu?
Olmaz olur mu?
Güzel insan, Mustafa Kutlu abim, Chef isimli kitabında aynen şöyle diyor: “Nerden kapıyoruz bu ukalalığı? Kitaplardandır, kitaplardan. Benim gibiler hayattan bir şey anlamaz kitaplardan anlar.”

Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 3 yorum yapılmış )

kumsal [ 2007/12/04 12:45 ]
evet memduh abi sizinde söylediğiniz gibi ben de herkes gibi kitapların sadık dost olduğun ainananlardanım.Nede olsa kitapların dili kırıcı olmuyor insana insan gibi muamele yapıyor nasıl bakmak istiyorsan öyle gösteriyor dünyayı çok seviyorum kitapları ...muhabbetimizi artırsın diyorum herkesin kitaplarla...ne zmankiinsanlar tarfından anlaşılmadığımıdüşünsem kitaplara gömüyroum başımı oh diyorum heleki bi anlıyan var.sonra başımı kaldırdığımda zaten farklı bir yer gelmiş oluyoruz dünya bir otobüs gibi kitaplar rehber olmadı hayata yön veren ...
milat [ 2007/11/29 19:05 ]
Kurtuluşunu kitaplarda aramak, kitapları kahramanlaştırmaktır ve bir kahramanı varsa insanın, kendi selametini asla kendi başına sağlayamayacak demektir. Bir kahraman, benliğin çözülüşü, kudretin küçümsenmesi,kişisel menkıbenin yok sayılmasıdır. Kitaba gösterilen alaka ve hürmet, onları bir kahraman hüviyetinden çıkarıp, bir dost olarak bellemekle yerini bulur. Dostunuzla ''yaşamak ağrısı''nın ne menem olduğuna dair konuşabilirsiniz hatta ağlayabilirsiniz. Fakat kahramanlar, o ağrıdan yalnız görkemli efsaneler üretirler, o kadar ve gözyaşları tarihe geçmede efsaneler kadar talihli değildir.
siyah_asi [ 2007/11/29 17:56 ]
seni seviyorum memduh nihat ada

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2009.02.12 -  Otur oturduğun yerde
 2008.12.12 -  Kumar oynamıyor musun?
 2008.12.02 -  Biz aşkı Orhan Gencebay’dan öğrendik...
 2008.11.25 -  Su akar yatağını bulur...‏
 2008.09.09 -  Beyaz mendil
 2008.08.16 -  Su toplayan yerimiz, neremiz?
 2008.07.31 -  Yeşil taşı arıyorum
 2008.07.19 -  Yakınlık ne anlama gelir?
 2008.07.01 -  Ben korkağın tekiyim…
 2008.06.23 -  Ninem, ağzına sağlık...‏
 2008.06.16 -  Getire getire bunu mu getirdin?
 2008.06.09 -  Esin Abla ile Halil Emmi
 2008.06.04 -  Bin kaç oluyor?
 2008.05.22 -  Ne budala bir oyun!
 2008.05.14 -  Nasıl kıskanmam?
 2008.04.22 -  Hakemi gözüm ısırıyor!..
 2008.04.08 -  Ellerimi bir çocuğa verdim...
 2008.03.31 -  Çay daveti
 2008.03.24 -  Başka cumartesi
 2008.03.19 -  Bir Zeynep vardı...
 2008.03.15 -  Bacanak kardeşim (2)
 2008.03.06 -  Bacanak kardeşim (1)
 2008.02.29 -  Gül kanayarak açar!
 2008.02.23 -  Kelam bilmeden “kelam” etmek
 2008.02.19 -  Seninle…
 2008.02.16 -  Çiçekçilere uğrayın
 2008.02.11 -  Şenlik yapılsın!...
 2008.02.08 -  Biz ona masal deriz
 2008.01.31 -  Yükseklere nişan alanlar‏
 2008.01.26 -  İnsan bolluğu
 2008.01.17 -  Bataklık bekçileri
 2008.01.09 -  Yorgancı ile kuyumcu
 2008.01.03 -  Geceler içimde hece
 2007.12.28 -  Gülüm
 2007.12.18 -  İş teklifi...
 2007.12.17 -  Korkmak...
 2007.12.12 -  Zarlar atılmıştır!
 2007.12.05 -  Sevgilim olmayan uyku
 2007.11.29 -  Bu kitaplar kaça?-2
 2007.11.19 -  Bu kitaplar kaça?-1
 2007.11.12 -  Nedir baktığın dede?
 2007.11.06 -  Meşguldüm dönemedim, yoğundum yazamadım
 2007.10.29 -  Kızım sana söylüyorum!
 2007.10.21 -  Kalbime sordum
 2007.10.15 -  Rıfat
 2007.10.08 -  Eylül, yine gel
 2007.06.18 -  Hoşçakalın
 2007.06.02 -  Yaşamak galip geliyor
 2007.05.29 -  Orman yanıyordu
 2007.05.25 -  Söyleyeceklerim Var 2
 2007.05.22 -  Söyleyeceklerim var 1
 2007.05.17 -  Üşüyorum kapama gözlerini...*
 2007.05.14 -  Siyah yıldızlar
 2007.05.10 -  Sarhoştan yağ çıkarmak
 2007.05.07 -  İnsan değil misin usta?
 2007.04.30 -  Bir başka zemin...
 2007.04.28 -  Tabanca ile gösterilen penaltı...!
 2007.04.23 -  Güller mi düşüyor gözlerinden?
 2007.04.16 -  Bazı Aşkların Ölümdür Kafiyesi"*
 2007.04.09 -  Her tebessümün kankardeşi
 2007.04.01 -  Ömrümü içine alan parantez
 2007.03.26 -  Bizim mahallenin abisi
 2007.03.19 -  Yandı,bitti,kül...
 2007.03.13 -  Meşgul görünmekten bıktım.
 2007.03.05 -  Cesaretsiz adamın notları 2
 2007.02.27 -  Cesaretsiz adamın notları 1
 2007.02.22 -  Kaç tavuğunuz var?
 2007.02.12 -  Karakış
 2007.02.05 -  Geri dön çocuk!...
 2007.01.30 -  Ya taş, ya kuş...!
 2007.01.22 -  Uykusuzluk neler yazdırıyor insana…
 2007.01.16 -  Güzel abim...
 2007.01.08 -  Güneşin kızını isteyen fare
 2006.12.25 -  Doğum günüm
 2006.12.19 -  Çıldırın!
 2006.12.09 -  Yağmurumuz var
 2006.12.04 -  Bol nahtarlı bir hikaye
 2006.11.27 -  Temayül ve uçurum
 2006.11.20 -  Yazı ve hüzün
 2006.11.13 -  Ve sen...
 2006.11.06 -  Geceydi
 2006.10.30 -  Bir Türk Dört Japon
 2006.10.26 -  Bekliyorum…
 2006.10.16 -  İnadına gülümsemek
 2006.10.11 -  Kardeşimdi...
 2006.10.09 -  Başlarken…
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com