:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

OYAK’ın Ermeni Yanlısı Ortağı 
Alev Ayyıldız   ( ayyildizalev@gmail.com )

Her gün yeni sorunların(!) ortaya atıldığı ülkemizde gündemin değişen hızına yetişemiyoruz doğrusu. İlginçtir birileri “Millet şu meseleyle oyalansın” diyerek yeni bir tartışma başlatıyor. Değerlendirenler, eleştirenler, suçlayanlar, suçlamalara cevap verenler derken mevzu uzayıp gidiyor.

Onlarca tartışma programında yüzlerce kez tekrarlanarak farklı çözümler (?)üretilen konular, başka bir meselenin gün yüzüne çıkmasıyla (?) unutulup gidiyor. Aynı çözümsüz kısır döngü bu sefer de o başlık üzerinden devama ediyor.

Olayların tartışılması, yorumlanması güzel tabii. Ama sorun, ele alınan meselelerle ilgili çözümlere ulaşılmamış olması. Dikkat edin Türkiye’yi sarsan bırakın günlerce, haftalarca konuşulan davaların ya da konuların hangisinde net bir çözüm bulundu?

Bu soru, oluşan gündemlerin suni mi yoksa gerçek mi olduğunu da akla getirmiyor değil. Genelleme yapmak istemem ama birçok konu tabiri caizse balon haber niteliği taşıyor. Gündemle insanlar meşgul edilip oyalanırken, gerçek sorunlar üzerine yoğunlaşılmıyor.

İçerde türlü meselelerle (?) uğraşa duralım dış politika da ise karşımıza ısıtılıp ısıtılıp çıkartılan genel sorunumuzsa Ermeni meselesi.1915te yaşananlar, günümüzdeki değerlendirmeler ve neler yapılmalılar ayrı bir başlıkta inlenmesi gereken bir mevzu.

Benim üzerinde durmak istediğimi OYAK’ın Fransız ortağı AXA’nın Ermeni soykırımı iddiaları konusundaki duyarlılığı ve ödenmeye başlanan tazminatlar. Soykırım konusunda ödenen tazminatları belirtmeden önce ülkemizin en önemli kurumlarından olan OYAK ve Fransız ortağı AXA’ ya değinmekte fayda var.

Kısa adı OYAK olan Ordu Yardımlaşma Kurumu, AXA sigorta şirketi ile 1999 yılında yüzde elli hisselerle birleşerek ortak sigortacılık faaliyetlerini yürütmeye başlar. OYAK’ın Fransız ortağı AXA’da 1996 yılında eski bir Fransız sigorta şirketi olan UAP’dan yaşam poliçeleri satın almıştır.

AXA’yı milyonlarca dolar tazminat ödemeye mahkum eden kararlar zinciri de UAP ‘nın alınmasıyla oluşur. UAP şirketi 1922'de Ermenilerin soykırımına uğradıklarını kabul ettiğini ilan etmiş ve bunu bir yazı ile Fransız dışişlerine bildirmiştir. AXA’ da bu poliçeleri satın almasıyla, UAP'nin kararı olan Ermeni soykırımını kabul etmiş sayılmıştır.

Bundan sonraki süreç ise daha can alıcıdır.2003 yılında ise Ermenilerin yoğun olduğu Kaliforniya'da bazı sözde soykırım varisleri de Fransız AXA şirketini mahkemeye vermişler 1918-1922 tarihli UAP poliçelerine dayanarak büyük maddi tazminatlar talep etmişlerdir.

Davayı açan Ermeniler, poliçeleri alanların varislerine herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle de mirasçı olduklarını iddia ederek avukatları aracılığıyla Ermeni hayır kurumlarına verilmek üzere hak talebinde bulunmuşlardır.

2005 yılında ise anlaşma yoluna giden AXA, 17,5 milyon dolar ödemeyi kabul etmiş paranın, 3 milyon dolarlık bölümünün Ermeni derneklerine, geri kalan kısmının ise tehcirde ölen Ermenilerin vârislerine verilmesini kararlaştırmış.

Ödemenin 1 milyon dolarlık kısmını Fransa’daki 3 Ermeni derneğine veren AXA, üç kuruluşa iki ay içinde 2 milyon dolar daha verecek. Kalan paraysa dedeleri sigorta şirketine ödeme yapmış ve çoğu ABD, Fransa ve Ermenistan'da yaşayan 5 bin kişiye ödenecek. Tazminat alacakların listesi ise 7 Ocak'a kadar internet üzerinden yapılan başvurularla oluşturulacakmış.

AXA paraları ödeye dursun gelişen süreç ülkemiz için hiçte hoş olmayacak. Kararı inceleyen hukukçuların para noktasındaki tezlerine göre, Fransız AXA ödemelere başlamasıyla birlikte soykırım iddialarına hukuki bir geçerlilik kazandırmış oldu.

Diğer bir konuda ülkemizin OYAK vasıtasıyla bu suçu kabul etmiş duruma düşmesi ve bu durumun ileriki dönemlerde suçlamalarda bir delil olarak kullanılabilecek bir nitelik taşıması.

Tüm bu yaşananlar bazı soruları da akla getirmiyor değil. Öncelikle 1999 yılında AXA ile ortak olan OYAK’ın 1996 yılında yapılan böyle bir anlaşmadan haberi var mıydı.? Ayrıca AXA mahkeme ve diasporayla anlaşma sürecinde ortağına haber vermiş miydi? AXA konusu genel basınımızın pek ilgisini çekmemiş olacak ki bırakın bunlara yanıt aramayı, ödemeleri bile doğru düzgün duyurmadılar.

Davayı savunan avukatlardan birinin sözleri ise oldukça manidar. ''Nihai hedefimiz Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri hükümetlerine 1 buçuk milyon Ermeni’ye soykırım uygulandığını kabul ettirmek'' diyor.
Avukat soykırıma uğradığı iddia edilen 1 milyon nüfusa yarım milyon daha insan eklemekte sakınca görmemiş. Amacına ulaşıncaya kadar da sanırım sayıyı giderek arttıracaklar.

İlginçtir bizler Doğu Anadolu’da ya da Azerbaycan’da Ermenilerin yaptığı delillerle ispatlanan vahşeti dile getirmekten çekinirken, bugün olmayan bir soykırımın bedeli ortağı bir Türk firması olan kurumdan ne kadar güzel de alınıyor.

Türkiye’de Ermeni sorunu daha çocuk yaştakilerin eline silah verilerek bir insanı sırtından kalleşçe vurmak ya da “Hepimiz Ermeniyiz” gibi çirkin söylemlerle yaşana dursun, Avrupa’nın desteğiyle Ermeni soykırım iddiaları hukuksal açıdan aleyhimize işleyerek devam ediyor.

Tüm bu yaşananları ve akabinde gelecekleri ise tahmin etmek zor değil. Eğer Türkiye’nin Ermenilere karşı bir soykırım yaptığı kabul edilirse ülkemiz her yönden oldukça zor günler yaşayacak. Zira “Eli kanlı barbar Türkler” imajımız bir nevi kanıtlanmış olacak ve ciddi miktarlarda tazminat ödemek zorunda bırakılacağız.

Olayın bizim açımızdan tek güzel tarafı ise belki bu gelişmelerle bir türlü açılamayan Osmanlı arşivleri gün yüzüne çıkartılır ve kendi tarihine yabancı bir millet bu konu vesilesiyle uyanabilir.

Selam ve dua ile.

Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 1 yorum yapılmış )

LATİFE G. [ 2007/12/01 13:48 ]
''Gündemle insanlar meşgul edilip oyalanırken, gerçek sorunlar üzerine yoğunlaşılmıyor. '' EVET CAN ALICI CÜMLE BU.ÖNÜMÜZDE BİR PERDE ÜZERİNE YANSITILAN GÖLGE OYUNU İLEN OYALANIRKEN HALK SAHNE ARKASINDA YER ALANLAR SÖMÜRMEKTEN BAŞKA SATICILIKTAN BAŞKA HİÇ BİR ŞEY YAPMIYORLAR.

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2009.02.14 -  Anlatma Sanatı
 2009.01.17 -  Bebek katili Mübarek ve Çağın Diğer Firavunları
 2009.01.01 -  İsrail bir terör devletidir
 2008.12.06 -  Nifaka Karşı İnfak Seferberliği
 2008.11.07 -  Edebin Beden Bulmuş Hali
 2008.10.20 -  Söz ve İnsan
 2008.09.27 -  Bayram Tadında Hayatlar
 2008.09.09 -  Ramazan ve Zulüm
 2008.07.31 -  Miraç tadında hayatlar
 2008.06.12 -  Beklemek ve görmek
 2008.05.16 -  Kısa bir mola…
 2008.04.07 -  Tahammülsüzlük, küçümseme ve kibir…
 2008.03.21 -  Kapatma davasının kapattıkları
 2008.02.27 -  Geçmişine sövmeyen bizden değildir!
 2008.02.09 -  Dikkat kara çarşaflılar geliyor!
 2008.01.11 -  Tenleri siyah yürekleri beyaz insanlar
 2008.01.04 -  Noel Bayramları Gelecek mi?
 2007.12.11 -  Nede olsa komplo teorisi!
 2007.12.01 -  OYAK’ın Ermeni Yanlısı Ortağı
 2007.11.14 -  Bir Serdengeçti Vardı…
 2007.10.24 -  Sağ olan vatan, unutulan şehitler
 2007.10.06 -  Hadi İran olamadık bari Malezya’ya benzeyelim
 2007.09.15 -  Oruç tutuyor musunuz?
 2007.08.22 -  Garip Bir Rüya
 2007.07.29 -  Halkını tanımayanlar, aptal yerine koyanlar
 2007.07.17 -  Bilinmeyen şahadetin ardından
 2007.07.09 -  Düşündüren ve güldüren vaatler
 2007.06.12 -  Anıtlarla anılan teröristler ve unutulan şehitler
 2007.05.14 -  Bilinmeyen Menderes’in ardından
 2007.04.30 -  Kerkük’e karşı Cumhurbaşkanlığı süreci
 2007.04.18 -  Açlığın Ölüm Hali!
 2007.04.01 -  Tehlikenin Farkında mısınız?
 2007.03.20 -  Şehitliği Akif ve Çanakkale ruhuyla anlamak
 2007.02.27 -  Sultan Abdülhamid Han’dan Aziz Valentine
 2007.02.03 -  Dilden kötü kokular Ahmet Hakan’la geliyor
 2006.12.29 -  Seninleyiz Banu Avar
 2006.12.13 -  Eğitimde dinsizleşme süreci
 2006.11.23 -  Medeniyet yolunda güzeller geçidi
 2006.11.06 -  Açılın feministler geliyor
 2006.10.10 -  Peygamberimize sevgimiz bu kadarmış
 2006.09.08 -  Kola olmadan ne yaparız!
 2006.07.24 -  Bu veballe nasıl yaşanır?
 2006.07.11 -  İHANETİN BÖYLESİ
 2006.06.28 -  YASTAYIZ
 2006.06.17 -  KORKMAYIN BİZDEN
 2006.06.06 -  Mankurtlaşıyoruz
 2006.05.25 -  Davam Türkistan
 2006.05.17 -  Son rezalet
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com