Kolayca tatmin edilen sevgilerde şehvetin çekiciliğinden başka hangi tat vardır? Ve tatmin, çoğu kez aşkı öldürerek gönlümüzü çorak bir araziye dönüştürür. Çorak arazilerde de kavak bile yetişmez.
* * *
Haksızlıklarımızı ifade ve itiraf ederken insaflı oluyor ancak bu insafı davranışlarımızda gösterecek kadar cömert olamıyorsak boşa konuşuyor olmuyor muyuz? Yalnız boşa konuşmak mı? Hayır, kafa şişirmiş oluruz. O zaman susalım!
* * *
Hepimiz kendi yaptığımız yoldan cennete-cehenneme gideceğiz. Bu yol, parayla ve makamla yapılıyor olsaydı eğer Firavun ile Karun dünyanın yolunu yapardı!
* * *
Tarihçi Herodot’un Jandan diye adlandırdığı ahali arasında bir kadının değeri yattığı erkeklerin sayısı oranında artarmış. Ve her yeni yattığı erkeğe karşılık elbisesine övünç işareti olarak bir zil eklenir, eteklerinde en fazla zil taşıyan kadın, bütün erkeklerin beğendiği, zili az olan kadınlarında kıskandığı bir kadın olurmuş. Kim, kimi kıskanıyor?
* * *
Yarım düşünen, yarım yapan, yarım söyleyen… Yarım!
* * *
Bazen ve çoğu zaman suçlu olmak için erkek olmak gerekir.
* * *
Ahlaksızı sabunla yıkasınız ne olur? Sabuna yazık olur!
* * *
Çürük bir tahtaya dünyanın en kallavi çivisini çaksanız ne olur? Tutmaz!
* * *
Yolumuzu aydınlatacak olduktan sonra varsın elimizi yaksın taşıdığımız meşale.
* * *
Kendini koruyabilmek için başkasının azarlamasını beklemekle sabırlı olmak aynı şey değildir.
* * *
Övmeye üşünen ama eleştirmeye acele edenler. Hem hızınız fazla hem de yanlış şerittesiniz.
* * *
Bol su içenlere dikkat ederseniz tuz yalayan olduklarını görürsünüz.
* * *
Bir Müslüman’ın neresine dokunsan yaradır diyeceğim ama diyemiyorum!
* * *
Sattığımız mal ucuzsa çok bağırırız. “Mal”dan murad insanın zekâsı, becerisi, kalitesi, sevgisi ve hatta tenidir.
* * *
Nankör ve vefasız insana verilen -sevgi de dâhil- her şey çoğu kez zayi hükmündedir.
* * *
Saatlerdir hiç durmamacasına konuşuyor adam hem de hiç bir şey söylemeden.
* * *
“Sessizlikte sağlanmış derin ortaklığın yerini tutabilecek hiçbir kelime bulamamıştır insanoğlu, hiçbir dilde.”
* * *
Kazananlar kazanmak istediklerini kazandı, kaybedenlerse kaybetmek istemediklerini.
* * *
Kapımızı çalanlara, hiçbir şeyimiz yoksa bile tertemiz bir bardakla su ve gözlerimizdeki teselliyi verebiliriz.
* * *
Bizi köleleştiren isteklerimiz, umutlarımız ve korkaklığımızdır. Özgürlüğümüz insanları öfkelendirir. Varsın öfkelensin birileri.
* * *
Eğer gebereceksek, adam olmak için geberelim. Ayrıca açlıktan gebermeye de hakkımız var.
* * *
Bıçağın keskin tarafını okşamayı sever gibi seviyorsak yaşamayı “etim” der gibi “sevgilim” diyerek fısıldayabiliriz yârin kulağına.
* * *
“Bir kere yola çıkmışsanız, yaşıyorsanız, o halde bir seçim yapmak, Tanrı lehinde veya aleyhinde bahse girmeniz gereklidir, seçmemek de, yine bir tarafı seçmek demektir.”
* * *
Zarlar atılmıştır!
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 1 yorum
yapılmış )