Özel idarenin “Değerlendirme Toplantısı” hafta içi Perşembe günü yapıldı. Genel Sekreterimizin bizzat davetine icabet etmemek olmazdı. Nezaketin sebebini kendimde değil siz kıymetli okurlarımda buluyorum. Hemşerilerim adına katıldım toplantıya.Bazı meslektaşlarım gibi şahsi veya akrabamın,sorunlarını sormaya değil.
Özel idare hizmetleri anlatıldı. Sorular soruldu, cevaplar verildi. Kimi bürokratlar Karayolları’nı temsil eden beyefendi gibi net bilgiler ortaya koyamadı… Hasılı anlamam gereken şuydu; Parayı hükümet veriyor; Özel İdare yapılması gerekenleri yapıyor. Mesela duble yol yapılacak, Hükümet Özel İdareye para yolluyor, yol yapılıyor.yapamadıysa artan parayı hazine ye iade ediyor.
Yol, gölet yapılıyor, köylere su götürülüyor, eğitime, sağlığa kaynak aktarılıyor ne güzel. Ama bir türlü Konya’nın hava kirliliğine çözüm üretilemiyor. Gerçi Sayın Valimiz doğalgaz hattının geçtiği yerlerde dönüşüm zorunluluğu getirileceği kararını hatırlatmışlardı. Ben de herkesin doğalgaz bağlatacak parası olmadığını söylemiştim, zorunluluğun geçim sıkıntısı yaşayan vatandaşlarımız için ciddi bir problem olabileceğini belirterek devlet olarak destekleme yapıp yapmayacaklarını sormuştum. Bunun üzerine Vali Osman Aydın, cezai müeyyidenin uygulanmayacağını belirtti. Yani ? Yanisi şu: Doğalgaz hattı geçen yerlerde ekonomik durumu elvermeyen vatandaşlara ceza kesilmeyecek, kaliteli kömür yakmaları teşvik edilecek. Peki ekonomik durumu iyi olmayanları nasıl belirleyeceğiz. Öğretmen, polis, memur, esnaf “Tamam bir işimiz var ama kredi kartı borcu altında inim inim inliyoruz nerden bulalım doğalgaza geçiş parasını” derse kabul görecek mi? Amma karıştırdın Aydoğan diyorsunuz değil mi?
Özel İdare, Belediye, Valilik, İlçe Belediyelerinin öncelikli gündem maddeleri hava kirliliği olmalıdır. Beklerdim ki Özel İdare yetkilileri bununla ilgili somut bir şeyler ortaya koysunlar. En azından bir planımız var desinler. Sayın Genel Sekreter bu konuyla ilgili sağlam bir çalışma yapsa, hava kirliliği meselesi çözüme kavuşsa; herhalde Konya’ya heykelini dikerler.
Konya’nın hava kirliliği meselesi için çözüm aranmamaktadır. Zira Valilik, Belediye ve diğer kuruluşlar çözümü bulmuşlardır. Doğalgaz. Ama ortaya koydukları çözüm her geçen gün sorun üretmektedir. Sorunların bir bölümü yerel olmakla birlikte asıl mesele doğalgazın temini noktasındadır. Kimse ama hiç kimse ısınmak gibi hayati bir fonksiyonu İranlı’nın iki dudağının arasına bırakamaz. Birinci sorun budur. Eğer biri çıkarda benim yakacağım 1 yıllık yakıtı stoklayın yoksa doğalgaza geçmiyorum dese kim ne diyebilir? İkincisi ise doğalgaz dönüşüm maliyetlerinin halkın önemli bir bölümünün alım gücünün çok üzerinde olmasıdır. MÇK’nın antidemokratik denebilecek kararının halkın gerçekleriyle bağdaşmadığı açıktır.
Çözüm, sorun çözmeyi aklına koyanların işidir. Daha önceki yazılarımda da kaleme almıştım, tekrar hatırlatayım. Bizim bir beyin fırtınası ekibimiz var. Hava kirliliği ile ilgili yaptığımız çalışmada, dünyada da pek çok örneği görülen bir uygulamayı Konya’ya getirmenin çözüm için ciddi bir adım olacağı kanaatindeyiz.
Kömür yakan büyük siteler başta olmak üzere tek noktadan ısıtma yapabilecek merkezler kurulacak. Örnek olarak 50 blokluk bir kooperatif; bloklar arasında sıcak su gezdirilerek ısınacak. Dünyada koskoca şehirler, başkentler böyle ısıtılıyor. Türkiye’de de örnekleri var. Isıtma işlemi yapılan merkez kömür kullanıyorsa bacasına filtre takılacak. 50 baca yerine bir bacadan filtre edilmiş duman çıkacak. Tabi bu sistem ısınma maliyetlerini de neredeyse yarı yarıya düşürecek. Vatandaşın ekonomik sıkıntısına da çözüm olacak. Konya’da böylesi 20 ısı merkezi kurulsa hava kirliliği sorunu için olumlu bir adım olmaz mı?
Peki böyle bir projeyi kim üretecek? Ölçümleri kim yapacak, döşenecek boruları toptan alıp maliyeti aşağıya çekip, işçiliği belli bir standarda kim koyacak… Elbette İl Özel İdaresi, Belediyeler.
Asfalt şantiyesi kurmaya proje demeyin lütfen, köylere su götürmeyi de önemsemiyor değilim ama siz her gün zehir soluyan halkın vebalini insanlara doğalgaz dayatarak ödeyemezsiniz. Sevgili Genel Sekreterimizin görüşümüzü değerlendireceğini umuyorum. Bizden yapabileceğimiz bir yardım talep ederlerse seve seve kabul edeceğimizi de bildirmek istiyorum.