:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Sıradan ve yüce, yakışıklı ve bayağı 
Mert Aslan   ( altar42@hotmail.com )

Bazen güzel ve iyi giyimli bir bayanla, yoksul ve sıradan bir erkek birbirleri hakkında hayaller kurabilecekleri kadar yakın bir mesafede, örneğin belli bir süre için birlikte yolculuk yapabilecekleri bir otobüste karşılaşırlar. Eşitliksiz fiziksel güzellik veya içinde yaşadığı düşük ekonomik ve toplumsal statü nedeniyle, erkek karşısındaki bayanla romantik bir ilişki yaşamasının, kimi uçuk-kaçık romanların, sinema filmlerinin veya rüyalarının dışında mümkün olamayacağının kesin olarak farkındadır. Canını yakan o umutsuzluk, kıza arada bir belirgin bir çekingenlikle bakan zavallı gözlerinden okunabilmektedir. O anda, tüm hücreleri ile sahip olmayı arzuladığı halde, normal koşullarda hiçbir zaman sahip olamayacağını bildiği yüce, kutsal bir varlığa bakmakta, daha doğrusu yalınayak-başıkabak bir kenar mahalle çocuğunun tekil bakışlarındaki acı ile izlemektedir. Aynı zamanda, romantik sevgi bağlamında, gerçek yaşamın hiçbir karesinde yan yana gelemeyeceğini bildiği güzel bayanla ilgili fantastik düşler kurmaktadır. Bilirsiniz; hayal kurmak herkes için bedavadır.

Beri yandaki güzel bayan ise, büyük olasılıkla onun farkına bile varmamıştır. Etrafında ortaya çıkıveren herhangi bir karaltıya refleks halinde göz ucuyla bakar gibi farkına varmış olabilmekle birlikte, onun yüzüne doğrudan ya da bile isteye hiç bakmamıştır. Onun varlığının, çevresinde yer kaplayan herhangi bir nesneden, örneğin bir elektrik direğinden veya bir bahçe duvarından öte bir anlamı yoktur. Onun kendisine bakarken duyduğu acıları hiç anlamamaktadır. Nitekim anlamış olsa bile umursamayacaktır. Doğrusu, genellikle güzel bayanların erkeklerin hislerini anlamaya çalışmak gibi bir gereksinim duydukları söylenemez.

Güzel bayanın gittiği her yerde gördüğü aşırı ilgi ile şımarmış ve çoktan devleşmiş egosuna tam bir karşıtlık içinde, diğeri olabildiğince yalın ve alçak gönüllüdür. Özellikle karşı cinsin aşağılayıcı bir biçimde törpülediği varlığı, ruhunu tümüyle kuşatmış olan derin bir aşağılık kompleksinin baskısı altındadır. Hayat, boynunu enikonu bükmüştür.

Uçsuz bucaksız bir arazinin ortasındaki bir ağaç kadar kimsesizdir.
Biri hayattan istediklerini çaba harcamadan elde etmeye, diğeri ise tüm çabalarına karşın istediklerinin minimum miktarını bile elde edemeyen çaresizliğine alışmış gibidir.

Biri, kendisine doğuştan bağışlanmış güçlü bir silahla, (dişilik silahı ile) donanmış, diğeri ise bir erkek olmanın pek de değer taşımayan dayanılmaz ağırlığı altında inlemektedir.

Biri, etrafını kuşatan ve o güne dek biriktirmiş oldukları maddi-manevi tüm birikim ve başarılarını onun ayakları altına sermek için yalvaran gözlerle bekleşen, vermeyi istediği şeyleri kabul etmesi için aptalca iltifatlar yağdıran seçkin erkeklerden erkek beğenmekte zorluk çekmekte, diğeri ise belki hiçbir zaman dokunamayacağı güzel bir kadının hayalleri ile avunmaktadır. Toplum, güzel bayana en güzel ve somut gerçekleri sunmakta, diğerine ise sadece arada bir onu uyuşturmaya yarayan resim ve görüntüleri satmaktadır… Yoksul ve çirkin erkek, elde etmiş olsa, ona sevgi ve ilginin en derinini vereceğinden emindir; ama lüks bir yaşam sunamayacağı için, asla onun aklındaki seçeneklerden biri olamayacaktır.

Şüphesiz ki, bu türlü bir psikozu yaşamak her zaman erkeklerin kaderi değildir. Bilhassa güzel sayılmayan kimi bayanların, benzer duyguları sık sık yaşadıklarını yadsımak olanaklı değildir; ancak bu duyguyu en iyi tanıyanlar Türk erkekleridir… Dahası, ülkemin yakışıklı erkekleri bile erkek olmanın bize özgü bu lanet olası kuralının istisnası olmayı başaramazlar. Şöyle diyelim isterseniz: Dünyada Türk kadınının “güzellik” ile ilgili bir şöhreti yoktur; ne var ki, Türkiye’de güzel sayılmayan bayanların bile en yakışıklı erkeklerden daha fazla toplumsal saygınlığı ve piyasası vardır...
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 8 yorum yapılmış )

berivan [ 2009/08/07 01:31 ]
evet güzel veya yakışıklı olmak bir çok noktada size avantaj sağlar bu hikayede doğru olanda kızın erkeğe bakmamasıdır zira bakarlarsa ve bir gelecekleri olursa pek te iyi bi gelecek olmaz erkek her zaman ona yetmediğini düşünür ve bunun altında ezilir bence güzel güzelle zengin zenginle olmalıdır olaylara ne kadar duygusal yaklaşsakta mantık her zaman doğru sonuca ulaştırır
mehmet [ 2008/02/11 22:07 ]
'Biri hayattan istediklerini çaba harcamadan elde etmeye, diğeri ise tüm çabalarına karşın istediklerinin minimum miktarını bile elde edemeyen çaresizliğine alışmış gibidir.'diyorsunuz ya sayın hocam size yüzde yüz katılıyorum ama bu durum karşısında yapılması gereken şeyler üzerinde durmanızı rica ederim.
Teşekkür ederim
İŞ 1 [ 2008/02/11 09:56 ]
toplumda farklı grupların olması o toplumun zenginliğini gösterir

çok güzel bir yazı
ZENGİN Bİ TOPLUMDA YAŞIYORUZ
kumsal [ 2008/02/08 14:07 ]
Fiziki güzellik geçicidir sanırım bunu herkez bilir çoğunun dilden söylediği sıkça kulandığı cümle doğrudur kimse riayet etmese de ''önemli olan ruh güzelliği'' denir.Ben şöyle düşünüyorum beden bir libasdır mezara girerken çıkarıcağız kaldı ki hayatta iken bile her giydiğimiz kıyafet gibi yıpranıp eskiyor ,zamanla ve yerçekimiyle başetmek mümkün olmadıı için de kırışıyor o zaman bir yenisini alma imkanımız olmayacağı için çirkinleşmeye mahkum beden ne kadar güzel olsa da ...
Güzellik peşinde koşan aldanmış olmuyor mu böylece?Ya denilen gibi kültür,ince ruh zarif insan çirkin bile olsa süslemiyor mu kendini bu güzeliklerle.Bu durum hem erkek için geçerli hem bayan.Güzellğe kırk günde doyulur güzel huya kırk yılda doyulmaz diye bir lafda var ayrıca.Ama günümüzde gerçek güzel bulmak hayli zorlaştı estetik çıktı çıkalı dikkat etmek gerek...güzellik meraklılarını uyarıyorum kazıklanabilirsiniz.
balaban [ 2008/02/08 05:01 ]
Standartın üzerinde fiziki güzelliğe sahip bir erkek selçuk üniversitesinin kapısında dursa ve gelip geçen bayanlardan yüz tanesine birlikte bir çay içmeyi teklif etse alacağı yüz cevaptan yüzününde hayır olacağından adım kadar eminim.Fakat aynı deneyi orta halli bir güzelliğe sahip bir bayan arkadaşımız yapmış olsa alacağı cevapların büyük bir çoğunluğu evet olacaktır.Belki bu tezim başkalarına saçma gelebilir; ancak toplumumuzda pek te güzel olmayan bayanların bile en yakışıklımızdan daha çok piyasası olduğu ispatlanmış bir gerçektir.Elinize, kaleminize sağlık hocam...
Bülent K. [ 2008/02/07 00:36 ]
merhabalar sayın hocam...sanırım önemli şairlerimizden Cahit Sıtkı Tarancı bu psikozu şu güzel dizelerle açıklamıştır..
''Nedendir Yarab bu susuzluğumuz
Suyu gürül gürül akan çeşme başında?''
Bence bundan daha güzel bir özet olamaz..malesef kadınların bir çoğu (ben artık türk kadını ifadesini kullanmak pek istemiyorum.bazı konular hariç hepsi aynı bunların) erkeklerin kendilerini anlamadıklarından yakınırlar.ama kendileri erkekleri anlamak için hiç çaba sarfetmezler..kapris yapmak bile kendi tekellerindedir ve bir erkek kapris yaptığında ''ayyy hiç yakışmıyor ayoooll ne bu böyle şekeriiiiim'' derler..neden?işlerine gelmiyor.ben bütün erkeklere kapris yapmalarını öneriyorum..yapın ki nasıl oluyormuş görsünler.bıktım hergün ezilen kadın masalı dinlemekten.bizi ezen kadınlar uzaydan mı geldi??erkeklerin ortalama yaşam süresi kadınları geçmediği müddetçe bana kimse kadınların ezildiğini anlatmasın..bizi gürül gürül akan bir çeşmenin başında susuz bırakan bu kadınlara Allah, adımı bildiğim gibi biliyorum ki, öbür tarafta soracaktır hesabını..(inşallah)
bülent K.. [ 2008/02/07 00:36 ]
merhabalar sayın hocam...sanırım önemli şairlerimizden Cahit Sıtkı Tarancı bu psikozu şu güzel dizelerle açıklamıştır..
''Nedendir Yarab bu susuzluğumuz
Suyu gürül gürül akan çeşme başında?''
Bence bundan daha güzel bir özet olamaz..malesef kadınların bir çoğu (ben artık türk kadını ifadesini kullanmak pek istemiyorum.bazı konular hariç hepsi aynı bunların) erkeklerin kendilerini anlamadıklarından yakınırlar.ama kendileri erkekleri anlamak için hiç çaba sarfetmezler..kapris yapmak bile kendi tekellerindedir ve bir erkek kapris yaptığında ''ayyy hiç yakışmıyor ayoooll ne bu böyle şekeriiiiim'' derler..neden?işlerine gelmiyor.ben bütün erkeklere kapris yapmalarını öneriyorum..yapın ki nasıl oluyormuş görsünler.bıktım hergün ezilen kadın masalı dinlemekten.bizi ezen kadınlar uzaydan mı geldi??erkeklerin ortalama yaşam süresi kadınları geçmediği müddetçe bana kimse kadınların ezildiğini anlatmasın..bizi gürül gürül akan bir çeşmenin başında susuz bırakan bu kadınlara Allah, adımı bildiğim gibi biliyorum ki, öbür tarafta soracaktır hesabını..(inşallah)
Kamil [ 2008/02/06 03:14 ]
Yazmam diyordum yazdım.Mükemmel bir tahlil yazısı doğru tespitler özgün ve kaliteli,aslında hepimizin bildiği fakat senin yazdığın işte ustadım yazar farkı bu,tebrikler.
Not.laf aramızda eleştirilere cevap yazıyordun bende epey bir nasibimi almıştım umarım övgülerede cevap yazarsın.Her ne kadar fazlasıyla hakketsende yalnız kızlar bu yazına bozulabilir.Şaka bir yana,mükemmel eline sağlık

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2009.02.16 -  Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
 2009.02.10 -  Kadının Mahremiyet Evi
 2009.02.02 -  Öğrenmenin dayanılmaz tadı
 2009.01.26 -  Hadis tercümesinde taşralı ağzı
 2009.01.17 -  Bilin bakalım! Erkekler insan mıdır, bankomat mıdır?
 2009.01.12 -  Ergenekon dalgalarında kısa bir sörf
 2009.01.05 -  Kadınlar iletişim beceriksizi mi yoksa?
 2008.12.29 -  Cennetin ve cehennemin fragmanları
 2008.12.23 -  Anti-depresif öneriler
 2008.12.16 -  Sen olmazsan cennet solmaz mı?
 2008.12.07 -  İyilik ve kötülüğün kimyası
 2008.12.01 -  Allah sevgisinde kıskançtır
 2008.11.24 -  Yazma yetisi üzerine iki çift söz
 2008.11.16 -  Anneler ve sevgililer
 2008.11.11 -  Sırlar harikadır. Ta ki yakalanıncaya kadar…
 2008.11.03 -  Geğiren tanrıçalar
 2008.10.27 -  Masumiyet insana en çok yakışandır
 2008.10.20 -  Demirel: Eski Siyasetin Büyük Mavrası…
 2008.10.13 -  Aldatan Erkeklere Kuşbakışı
 2008.10.08 -  Aldatan Kadınlara Kuşbakışı
 2008.09.29 -  Kadınlık nelere kadirdir!
 2008.09.22 -  İnsanlardan uzaklaştıkça Tanrı’ya mı yaklaşıyoruz?
 2008.09.15 -  Tesettür Kutsal kitabın ne tarafındadır?
 2008.09.08 -  Kutsal gerdek
 2008.09.01 -  Allah’ı Sevme Sanatı
 2008.08.25 -  Hıristiyan Mü’minler
 2008.08.17 -  Tutsaklığı sevmek
 2008.08.10 -  Dilek Tepesi
 2008.07.27 -  Bir çiçekle de bahar olurmuş
 2008.07.15 -  Dante Beatrice’e kavuşsaydı…
 2008.07.07 -  NLP’den ışıltılı kareler (2)
 2008.06.30 -  Karanlık mağaraların zavallı yarasaları
 2008.06.23 -  NLP'den ışıltılı kareler (1)
 2008.06.14 -  Cennette kadın figürü
 2008.06.08 -  "Yürek Acısı"
 2008.06.02 -  Erkeği tutmak kolay mı sanırsınız?
 2008.05.24 -  Her ölüm vakitsizdir
 2008.05.14 -  Reinkarnasyon
 2008.05.05 -  Kölenin öyküsü
 2008.04.28 -  İlahiyatçılar Hz.Muhammed'ten daha mı iyi biliyor?
 2008.04.21 -  Kadınlar cennetine hoşgeldiniz!
 2008.04.15 -   Biraz daha episteme,biraz daha özlem...
 2008.04.07 -  Bir kibir abidesine
 2008.03.31 -  Kadınlar erkekten ne duymak ister?
 2008.03.24 -  Repertuarımdaki üç kırık hayat
 2008.03.16 -  Kadınlarla hala tartışıyor musunuz?
 2008.03.10 -  Yoksa bu bir rüya mıydı?
 2008.03.02 -  Kadınlar ve tapınaklar
 2008.02.24 -  Hiç kimsenin kadınları
 2008.02.17 -  Ölüden isteme ile diriden istemenin farkını rica edeyim
 2008.02.12 -  Tanrı'nın yeryüzündeki başyapıtı üzerine
 2008.02.05 -  Sıradan ve yüce, yakışıklı ve bayağı
 2008.01.28 -  İdeolojik ve toplumsal baskıya karşı bireysellik
 2008.01.24 -  Aldatan Kadınlara Kuşbakışı
 2008.01.21 -  Nietzsche, Marks veya Tanrı’ya Küsmek
 2008.01.14 -  Yoksa bu fakiri aşktan bihaber mi sanırsınız?
 2008.01.07 -  Kadınınıza yüreğinizle dokundunuz mu hiç?
 2007.12.31 -  Dört Kitaba Sığmazsan, Sen Ne İşe Yararsın?!
 2007.12.24 -  Kadınların Gizli Dünyası Üzerine
 2007.12.16 -  Sosyal Demokratların Reel Politik Dramı
 2007.12.10 -  “En yakın dostum katilim olur mu?”
 2007.12.03 -  İnin O Şatodan Aşağıya!
 2007.11.26 -  “Çift Gerektirmeli Bir Tanrısal Adalet Sarmalı” -Özeleştirel bir yaklaşım-
 2007.11.18 -  Müslümana Sopa Caiz midir?
 2007.11.11 -  Sevgili Erkekler! Türk Kadınları Size Hiç Bakmıyor mu?
 2007.11.05 -   “Hz. Muhammed ve etkin dinleme sanatı”
 2007.10.29 -  Kahrolsun PKK veya kötü reklam yoktur
 2007.10.22 -  Barda oturan adamın düşleri
 2007.10.15 -  “Feminizm gerçekten feminin (dişil) bir akım mıdır?”
 2007.10.08 -   “Model Türkiye’yi görmek ya da görmemek”
 2007.10.01 -  “Aldatılan Adamın Komedyası”
 2007.09.24 -  Kadınların cebi neden yoktur
 2007.09.20 -  Benim adım aşk
 2007.09.17 -  Herkese merhaba!
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com