:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Kelam bilmeden “kelam” etmek 
Memduh Nihat Ada   ( memduh_nihat@mynet.com )

Sakarya’dan Bursa’ya havlu almaya gidiyorum. Hemen şoförün arkasındaki koltukta oturuyorum. Yanımda elli yaşlarda bir beyefendi. Saçlarını kırlarmış. Temiz ve mutmain bir yüzü var. Benden sonra gelen olduğu için selam verip yerine oturuyor. Yola çıkıyoruz. Elimde Yusuf Kerimoğlu -Hüsnü Aktaş Hocanın-“Kelimeler ve Kavramlar” kitabı. Otobüste ne yapılır, kitap okunur!

Yanımdaki beyefendinin beni tebessümle gözlediğinin farkındayım. Yarım saat kadar yol aldıktan sonra bana okuduğum kitaplarla alakalı “Kimleri okursun?” diye bir soru soruyor ve sohbetimiz başlıyor.

O yıllarda, yoğun ve samimi olarak kitap okumama, derslere katılmama rağmen henüz “Mütevazı olanı Allah yüceltir” emriyle buluşmamışım. O, geçmiş ve radikal dönemler anlatılırken çok sık kullanılan “tekfir etmek” benim dilimden sadır olmamışsa da gençliğin ve o ilk hızın verdiği hamlıkla yürüyen trafo gibiyim. Her şeyi biliyorum! İslami her konuda söyleyeceğim bir şeyler var. Rejimler batıl, rejimler tağut, inananlar az, inananlar mazlum ve mağdur! İmamlar hiçbir şey bilmiyor, İlahiyatçılar yatıyor, Müslümanlar uyuyordu!

Koltuk komşum, sürekli soruyor ve ben anlatıyorum. Bizi dinleyen sanır ki amcayı irşat etmekteyim. Öyle coşmuşum ki beni kim tutar. Soruların çoğu Türkiye ve İslam üzerine. Tabii bu arada, ne iş yaptığım, nereli olduğum gibi somut sorulara da cevap veriyor anlatıyor, anlatıyor, anlatıyorum. Amcam mütebessim. Amcam gülümsüyor, soru soruyor ve dinliyor. Tabii herkes haddini bilecek ve bilen konuşacak. Bilmeyene düşen, ağzı açık ve dört kulağıyla dinlemektir!

Bursa’ya girdik. Amcayı irşat etmekten fırsat bulup, tek ve –sonralardan iyi ki sormuşum dediğim - can alıcı sorumu sormaya ancak fırsat buluyorum. “Siz ne iş yaparsınız…?” Cevap kulağıma küpedir bunca yıldır. Amcamın soruma cevabı şudur: “İlahiyat fakültesinde Profesörüm..!”

İşin en berbat yanı, bu profesör amca, kelam dersinde kitabını okuduğumuz insandır!..

Onun kitaplarından öğrendiğimi, mütevazı olmayı aklıma getirmeden ve ukalaca O’na geri satan, anlatan olmuştum!

Allah bana acımış ve soru sormamı yolun son anına bıraktırmıştı. Çünkü cevabı aldıktan sonra dilim tutulmuş, elimden gelse camdan dışarı çıkıp kayıplara karışacaktım. Utanmıştım. Rezil olmuştum. Otobüs otogara girmek üzereydi. Bakıyor ama görmüyordum. Tek düşüncem, bir an önce yanımdaki profesör amcadan uzaklaşmaktı. Bir anda kuvvetlice sarsıldık. Zihni kilitlenişim açılmış, bağrışan, çığlık atan insan seslerini duyar olmuştum. Ben o güzel yüzlü profesör amcaya, otobüsümüz önümüzde giden kamyona çarpmıştı. Hız, her dem ölüm getirmiyorsa da kazayı getirdiği muhakkaktı.


Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 5 yorum yapılmış )

serbülent [ 2008/02/28 23:02 ]
Tabii herkes haddini bilecek ve bilen konuşacak. Bilmeyene düşen, ağzı açık ve dört kulağıyla dinlemektir!
saygılar...
Haberci_54 [ 2008/02/28 12:36 ]
Dinleyici olmak, dinlemek de sanattır benim için...Bilgelik çok konuşmaktan ibaret olan bir nesne olmasa gerek.Ayrıca konuşmakda -iyi konuşmak yani hitabet- bir sanattır.Bu nedenle dinleyici her kim olursa olsun Hatibi dinlemek ve gerek görmediği sürece çok fazla yorumda bulunmamalıdır.Erdemlik işte bu ölçülerde yatar.
Profesor yaptığınız konuşmada sizin konulara ne kadar hakim olduğunuzu sizi dinlemenin kendisine bir şeyler kattığı düşüncesine sahiptir.Bu arada kendi konumunu ön plana çıkarmayarak bence güzel bir bilgelik örneği göstermiştir... SELAM ve DUA...
Servet [ 2008/02/26 20:32 ]
Cok güzel bir yazi belki kissa desek daha iyi olacak. Öte yandan daha cetin sorular ve sorunlar var. Simdi bu soru(n)lara kelamcilarin sustugu yerde ya da susturuldugu yerde genclerin konusmasini da normal gerek. Zira fakihlerin ve kelamcilarin sustugu yerde konusanlar farkli konusulanlar ise tehlikeli (sacma vb..) olur. Türkiye de herkes iki sey hakkinda konusma ve yorum yapma selahiyetini kendisinde görür: Futbol ve Din. Futbol öyle ya da böyle insanin bir sekilde yorumlarinin isabet kaydecegi birseydir fakat Din hakkinda en fazla konusuldugu halde en az bilinen seydir. Bunun nedeni Dinin formundan degil Cumhuriyet Ideolojisinden kaynaklanir ve bunun nedenlerinin gösterilmesi daha uzun bir Kissa yi gerektirir.
üç nokta [ 2008/02/25 16:04 ]
:)
daha ne kadar detaylı bir yorum yazılır ki
kumsal [ 2008/02/23 21:02 ]
öyle düşünmeyin hocam bazan çok şey bilebilir insan çokokuyabilir fakat bir de başka bir insnaın ağzından duyup bildiklerin ikrarı insanlara bildiklerinin tasdiği fayda verir .bazan iilaki kulağın da bildiklerimizi bol bol duymaya ihtiyacı vardır.o hocamız eğer sizi dinlerken sıkılsaydı tereciye tere sattığınızı düşünseydi belli ederdi ve siz anlardınız muhakkak halinden memnun olma ve dinlme sabrından belli zaten profösör olması bilge kişi dinlemeyi bilendir.ama dediğiniz gibi mütevazilik de bilge kişinin meziyetidir.elinize yüreğinize sağlık hoş bir yazı...

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2009.02.12 -  Otur oturduğun yerde
 2008.12.12 -  Kumar oynamıyor musun?
 2008.12.02 -  Biz aşkı Orhan Gencebay’dan öğrendik...
 2008.11.25 -  Su akar yatağını bulur...‏
 2008.09.09 -  Beyaz mendil
 2008.08.16 -  Su toplayan yerimiz, neremiz?
 2008.07.31 -  Yeşil taşı arıyorum
 2008.07.19 -  Yakınlık ne anlama gelir?
 2008.07.01 -  Ben korkağın tekiyim…
 2008.06.23 -  Ninem, ağzına sağlık...‏
 2008.06.16 -  Getire getire bunu mu getirdin?
 2008.06.09 -  Esin Abla ile Halil Emmi
 2008.06.04 -  Bin kaç oluyor?
 2008.05.22 -  Ne budala bir oyun!
 2008.05.14 -  Nasıl kıskanmam?
 2008.04.22 -  Hakemi gözüm ısırıyor!..
 2008.04.08 -  Ellerimi bir çocuğa verdim...
 2008.03.31 -  Çay daveti
 2008.03.24 -  Başka cumartesi
 2008.03.19 -  Bir Zeynep vardı...
 2008.03.15 -  Bacanak kardeşim (2)
 2008.03.06 -  Bacanak kardeşim (1)
 2008.02.29 -  Gül kanayarak açar!
 2008.02.23 -  Kelam bilmeden “kelam” etmek
 2008.02.19 -  Seninle…
 2008.02.16 -  Çiçekçilere uğrayın
 2008.02.11 -  Şenlik yapılsın!...
 2008.02.08 -  Biz ona masal deriz
 2008.01.31 -  Yükseklere nişan alanlar‏
 2008.01.26 -  İnsan bolluğu
 2008.01.17 -  Bataklık bekçileri
 2008.01.09 -  Yorgancı ile kuyumcu
 2008.01.03 -  Geceler içimde hece
 2007.12.28 -  Gülüm
 2007.12.18 -  İş teklifi...
 2007.12.17 -  Korkmak...
 2007.12.12 -  Zarlar atılmıştır!
 2007.12.05 -  Sevgilim olmayan uyku
 2007.11.29 -  Bu kitaplar kaça?-2
 2007.11.19 -  Bu kitaplar kaça?-1
 2007.11.12 -  Nedir baktığın dede?
 2007.11.06 -  Meşguldüm dönemedim, yoğundum yazamadım
 2007.10.29 -  Kızım sana söylüyorum!
 2007.10.21 -  Kalbime sordum
 2007.10.15 -  Rıfat
 2007.10.08 -  Eylül, yine gel
 2007.06.18 -  Hoşçakalın
 2007.06.02 -  Yaşamak galip geliyor
 2007.05.29 -  Orman yanıyordu
 2007.05.25 -  Söyleyeceklerim Var 2
 2007.05.22 -  Söyleyeceklerim var 1
 2007.05.17 -  Üşüyorum kapama gözlerini...*
 2007.05.14 -  Siyah yıldızlar
 2007.05.10 -  Sarhoştan yağ çıkarmak
 2007.05.07 -  İnsan değil misin usta?
 2007.04.30 -  Bir başka zemin...
 2007.04.28 -  Tabanca ile gösterilen penaltı...!
 2007.04.23 -  Güller mi düşüyor gözlerinden?
 2007.04.16 -  Bazı Aşkların Ölümdür Kafiyesi"*
 2007.04.09 -  Her tebessümün kankardeşi
 2007.04.01 -  Ömrümü içine alan parantez
 2007.03.26 -  Bizim mahallenin abisi
 2007.03.19 -  Yandı,bitti,kül...
 2007.03.13 -  Meşgul görünmekten bıktım.
 2007.03.05 -  Cesaretsiz adamın notları 2
 2007.02.27 -  Cesaretsiz adamın notları 1
 2007.02.22 -  Kaç tavuğunuz var?
 2007.02.12 -  Karakış
 2007.02.05 -  Geri dön çocuk!...
 2007.01.30 -  Ya taş, ya kuş...!
 2007.01.22 -  Uykusuzluk neler yazdırıyor insana…
 2007.01.16 -  Güzel abim...
 2007.01.08 -  Güneşin kızını isteyen fare
 2006.12.25 -  Doğum günüm
 2006.12.19 -  Çıldırın!
 2006.12.09 -  Yağmurumuz var
 2006.12.04 -  Bol nahtarlı bir hikaye
 2006.11.27 -  Temayül ve uçurum
 2006.11.20 -  Yazı ve hüzün
 2006.11.13 -  Ve sen...
 2006.11.06 -  Geceydi
 2006.10.30 -  Bir Türk Dört Japon
 2006.10.26 -  Bekliyorum…
 2006.10.16 -  İnadına gülümsemek
 2006.10.11 -  Kardeşimdi...
 2006.10.09 -  Başlarken…
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com