|
|
|
Ortalığı ayağa kaldıran fırtına nasıl da güçlü değil mi? Cuma günü Konya’yı savuranı kastetmiyorum. Son dönemde Türkiye’yi alt üst edenleri anlatmaya çalışıyorum. Bereketli yağışlar için rüzgara katlanmak gerek dostlar.
Ergenekon fırtınanın büyüğü. Öyle ki görmezden gelenleri bile savuruyor. Parti kapatma davası açan savcıyı alkışlayıp “Herkes hukuka saygı göstersin” diyenler, Ergenekon kapsamında savcı emri ile yaşanan gözaltılara tepki veriyor. Fırtına savurmakla kalmıyor insanların içini dışına da çıkarıyor.
Fırtınanın anaforlarında ters yüz olanlardan biri de Hüsamettin Cindoruk. Edebine sığdıramıyor parti kapatma çığırtkanlığını ama saman altından su yürütme gayretleri vatandaşın gözünden kaçmıyor.” Adnan Menderes’in avukatıydım” demeyle demokrat olunmuyor. Adnan Menderes olabilmek için laf söz yetmez, ölümü göze almak gerekir.
Ak Parti Meclis Grubunda haftalar önce yaptığı konuşmada Sayın Başbakan bunu anlatıyordu. Biz de saf saf dinliyormuşuz. Meğer fırtına her yeri kasıp kavurmuşta ciğerine dayanmış, onu anlatıyormuş Tayyip Erdoğan. Duruşumuz belli diyor. Bundan geri adım atmak yok. “Beyaz çarşaf” dik durmanın bedeli olarak göze alınmış.
Demokrasi nedir? Vatandaş hissayatını anlatana oy verir. Der ki benim düşüncelerimi hayata geçir. Bu senin namusundur, eğer geri adım atarsan adın namussuz olur. Bu gün Ak Parti iktidarının ödediği namus bedelidir. “Namus belasına” kefene talip olmak her yiğidin harcı değildir. Özellikle “Dün dündür, bu gün bugündürcülerin”. Millete düşen ise evlatlarına sahip çıkmaktır. Aksi biraz önce söylediğim gibi; namussuzluk olur.
Lay lay lom siyaset bu millete çok pahalıya mal oldu. Kalitesiz tütün TEKEL’ce satın alındı, yakıldı bedeli vergilerden ödendi. 38 Yaşında insanlar emekli oldu emekli ikramiyeleri, maaşları vergilerle ödendi. Yeşil Kart icat edildi, BMW cipi olanlar aldı hastanelerde tedavi oldu, bedeli vergilerle ödendi. Doğmayan bebek borçlandı, Demirel ağalık yaptı… Gün geldi bebekler dünyaya doğdu, açlık gırtlağa, bıçak kemiğe dayandı… Bu gün Türkiye Demirel enkazı altında ezilmiş bir memlekettir. Süleyman Bey sadece siyasiyi değil memleketin çökmesindeki siyasi tavrı temsil etmektedir.
Eğer bu gün CHP Demirel tipi politikaları destekler hale gelmişse. Demirel’in akrabalarını milletvekili yapıp bunlardan medet umar haldeyse; CHP için de söylenecek söz kalmamıştır. Atilla Kart üstadımızı bu gruba katmadığımı ifade etmek isterim.
Ülkede yaşanan aslında Demirel tipi siyasetin tasfiyesi hareketidir. Memleketin üzerindeki ölü toprağı silkelenmesidir. Dini istediği gibi siyasete alet edip, dindarların isteklerini görmezden gelme tavrı millet tarafından alaşağı edilmiştir. Ülkenin dindar insanları cumhuriyet düşmanı değil, ancak Allah’ın açık emri olan başörtüsü yüzünden (Nur Suresi 31. Ayet) aşağılanmak, horlanmak istemiyorlar. Bunun önüne kim geçecekse, ama AKP, ama CHP, ama MHP vatandaş onu destekleyecek. Böylelikle Baykal’da anlayacak başörtüsünün “Siyasi simge” olmadığını
Ergenekon güvenli yarınları için düzenlenen operasyonun adıdır. Kim bilir niceleri bu uğurda acı çekecek, sıkıntı görecek, görevinden olacak. Çete savaşı devlet görevlileri için çok meşakkatlidir. İleride bu insanların adları nasıl anılacak? Danıştay Savcısı Çölaşan’lar yarınlar da da var olacak mı? TRT’yi dolandıranlar yine gazeteciyim diye toplumu yönlendirecekler mi? Mehmet Moğultay gibi Adalet Bakanları çıkıp binlerce parti militanına bakanlığımda görev verdim, kadrolaştım diyebilecek mi? Bunu Ergenekon’un başarısı gösterecek, tasfiye edilen bir devirdir dostlar. Karar ise milletindir: ya böyle yaşanacak, ya Türkiye gerçekten Cumhuriyet olacak.
|
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 6 yorum
yapılmış )
|
Demokrasılerde kendılerıne karsı gelen degerlere savaş acarlar ve bu gayet normaldır.Ama bu durumu tasfıye edılen donem olarak algılar ve bu yonde yaklasırsak bır arkadasımızın dedıgı gıbı bırılerı de gelır sızlerı tasfıye eder.Ama bu ulkede evrensel degerler gorulur ve bu ugurda sıyaset uretılırse bu durumu peygamberımız zamanındakı yaklasımları sergıleyebılırsek sonucu mukemmel olur.Hala bu dunyada osmanlı adına hutbe okutan musluman memleketler var ıken acaba huzurda bız ne cevap verırız. Bu dunyada fıravunlar var oldukca musalar da hep var olacaktır.yada tersınıde soyleyebılırız. Eger bır musa var ıse fıravunun da olması lazım gelır.selam ile....
|
|
|
[
2008/03/28 11:33
] |
|
sayın köşe yazarım söylediğiniz çok doğru muhakkak eden bulur.Teşekkür ediyorum |
|
|
|
Değerli ustadım söylediklerine aynen katılıyorum doğru ve gerçeklere kim katılmazki ALLAHIN EMRİNE KARŞI GELENLER MUTLAKA HUSRANA UĞRUYACAKLAR `DIR bazıların demokrasisi amerikan demokrasisi gibi işlerine geldiği gibi demokresiciler onlar kendilerini çok iyi bilirler. |
|
|
|
Değerli ustadım söylediklerine aynen katılıyorum doğru ve gerçeklere kim katılmazki ALLAHIN EMRİNE KARŞI GELENLER MUTLAKA HUSRANA UĞRUYACAKLAR `DIR bazıların demokrasisi amerikan demokrasisi gibi işlerine geldiği gibi demokresiciler onlar kendilerini çok iyi bilirler |
|
|
|
yazılarınızı yakından takip ediyorum ve size aynen katılıyorum.hani yargıtay üyeleri çok sayın savcı abdurrahmana destek olmuşlardı ya acaba diyorum savcı ferhat sarıkayaya o kadar hakaret ve saldırmalara rağmen neden tepki vermediler merak ediyorum? |
|
|
|
Bu devir tasfiye edilebilir ama bir gun savunduğunuz devır de tasfiye edilecektır. |
|
|
|
|
|
Yazarın Tüm Yazıları |
|
|
|
|
|
|