:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Metroseksüel Kule City ve Muhafazakar Batıcılığım! 
Murat Can   ( mrt.can@mynet.com )

Bu günlerde geçmişe nispet yaparcasına şiddetle batıcılığı savunanlardanım. Pek çok dostumu şaşırtacak bu ifadenin altını doldurayım izin verirseniz.

Lise yıllarında henüz Türkiye’nin “yüzünü Orta Asya ve Afrika’ya dönmesini” savunduğum günlerde demokrasinin ve devlet hassasiyetlerinin bilincinde değildim. Dahası bu ülkelerin kimisinin Rusya kimisinin ise ABD etkisinde olduğunun hiç fark etmemiştim. Fakat lisenin sonrasında okunan kitapların ve girilen ortamlarında etkisiyle fikirler değişti. Bu çerçevede Avrupa’ya, Orta Asya ve Afrika’ya bakış açımda farklılıklaştı.

Değişmeyen bir şey hala var, bunu da belirteyim. Aslında yazının ana teması da değişmeyenlerle ilgili.

Pek çok dostum, hatta hocalarım Batı karşıtlığımı anlamsız bulurken hak verdikleri bir noktayı hep belirtirlerdi. Oda “Atatürk’ün batıyı örnek almamız gerektiğini anlatan ifadeleri ve tavsiyeleri hakkındaki görüşlerimdi.” Kendimle her ne kadar çelişsem de Atatürk’ün batı örneklemini kültür ve sosyal yaşam biçiminde algılayanlara hep şiddetle karşı çıktım. Bu bakış açısının Atatürk anlayışı ile bağdaşmayacağını, batı hedefinin öncelikle demokrasi ve teknolojik; yani pozitif bilimlerde örnek alınması gerekliliğini savundum. Bu vatanın kurtarıcısının da batının teşhirci ve cinselliği ön planda tutan, kadına daha çok cinsel bir obje açısıyla yaklaşan bakış açısını tavsiye edebileceğini hiç aklıma bile getirmedim. Hala da aynı kanaatteyim. Eğer Batı bizim için bir örnek olacaksa, yaşam tarzında değil, ancak bilimsel gelişmeler teknolojik atılımlar ve ne yazık ki “demokrasi” anlayışında örnek alınmalıdır diye düşünüyorum.

Ancak sulandırılmış yaşam tarzımız ve magazinsel bakış açımız, yanlış anlamış olduğu pek çok şey gibi modernite ve çağdaşlığı da tuhaf yorumlamayı başarmış. Öyle ki muhafazakar ve tutuculuğu ile tanınan Konya’mızda bile bir abideye “Kule City” ismini verebilecek bir ortamı oluşturmuştur.

Bir haftadır Konya’daydım ilk bilbortları gördüğümde ne olduğunu anlamaya çalıştım. Biraz da hava soğuk olduğu için tam anlamıyla dikkatimden kaçmıştı. Ancak sabah olduğunda ve sokağa çıktığımda büyük bir gafın ve ayıbın nasıl yapıldığını gözlerimle gördüm. Konya gibi bir başkentte ve Selçuklunun devlet merkezinde yapılan bir binanın “City” diye anılmasını ben de pek çok kişi gibi içime sindirememiştim. Şunu da ifade edeyim, Selçuklu kulesi de aslında çok ideal bir isim olarak düşünmüyorum ancak Kule City tam anlamıyla bir şansızlıktır. Bu, yanlış anlaşılmış modernizmin ve batıcılığın tuhaf bir yansıması olsa gerekti. Bir arada kalmışlıktı kanaatimce. Kim neden yaptı bilmiyorum ama gerek belediye, gerekse İttifak Holding bu ismi kullanmayacaklarını açıkladı. Umarım öyle olur.

Bu kısa Konya gezimde, bu konuyla paralel olan, eğlenceli olsun diye yazmış olduğum yazılardan bir tanesinin tartışma konusu olduğunu ve garip bir gündem oluşturduğunu da tuhaf bir şekilde öğrendim. Uzun zamandır sitemi ziyaret etmediğimi belirterek, dostlarımın “yahu senin metroseksüel yazına yapılan yorumları okudun mu?” diye sorularla başlayan tartışmada erkeklerin bakımlılığı ve Türk insanın tarzı ben görmesem de tartışmaya açılmış olduğunu fark ettim. Beni tebessüm ettiren bu olayın bu kadar konuşulacağını doğrusu bilmiyordum. Bunların yanında yazımla ilgili bir açıklama eklemeyi de yapmak isterim, çünkü vakaya bakış açımı yanlış değerlendiren bazı okuyucularım, cep telefonumdan ulaşma zahmetini bile gösterdiler. Arayanlarda yazıma yapılan bir yorumla aynı doğrultudaydı. Örneğin yazıya yorum düşen Yeşim hanım da, pek çok kişi gibi yazımı yanlış anlamıştı. Kendisine ve onun gibi düşünenlere saygı sunmakla birlikte şu açıklamayı yapmak istiyorum. Ben erkeklerin metroseksüel olmasına karşı değilim, hatta olması gerektiğini savunanlardanım. Herkes istediği şey olabilir. Ben sadece bunların ifade ediliş ve kullanış şekillerine karşıyım. Dilin kullanımına ve bunun magazin bir zemine çekilmesi, beni endişelendiren. Bir başka ifadeyle içinde cinsellik barındıran her şeyin, manşetlere ve ekranlara büyük bir hevesle taşınırken, bakımlı erkek anlamına gelen bir olguya içinde sırf seks kelimesi geçiyor diye balıklamana atlanmasına benim itirazım. Olayların sunuluş şekli ve kullanılan dil dersem, olayı özetlemiş olurum.

Bakınız Gazi Üniversitesi Edebiyat hocalarından Cemal Kurnaz bir değerlendirme yapıyor. “Biz üniversite yıllarında ihtimal kelimesi tartışma konusu oluştu, biz ihtimal derken kendimizi en sağcı insanlar olduk sanıyorduk, solcularsa olasılık dediklerinde kendilerinin dünyanın en solcusu ve batıcı kahramanlar olduklarını sanıyordu, fakat akıllarımız başımıza geldiğinde biz olasılıklar ve ihtimaller içerisinde boğuşurken İngilizce’nin dilimizi işgal ettiğini fark etmedik bile. Şimdi olasılıkçılar da, ihtimalcilerde İngilizce’nin nasıl dilimizden atılacağını oturduk birlikte düşünüyoruz.

İşte dünün öğrenci ve bugünün hocasından bir örnek. Hala aynı tartışmalar değişik versiyonlarıyla devam ediyor. Biçem-üslup tartışması en alevlilerinden. Oysa artık dile müdahale edenlerin varlığı beni rahatsız ediyor. Bunun yerine İngilizce’nin işgaline karşı ne yapılacağına kafa patlatmamız gerekli.

Kule City’e Selçuklu kulesi, metroseksüele bakımlı erkek diyebildiğimiz bir batıcılık ve modernlik istiyorum.

Belirtmek isterim, dil konusunda çok bilgili değilim hele hele Alman filolojisi okumuş birisi olarak Türkçe’de bu kadar hassas olamama bazen bende anlam veremiyorum. Fakat Türkçe’yi sevenlere küçük bir öneride bulunabilirim. Nihat Sami Banarlı’nın “Türkçe’nin Sırları” isimli kitabı bu konudaki öncelikli eserler arasında diye düşünüyorum. Sevgili okurlara da acizane tavsiyemdir. Müthiş bir kültürün ürünü dilimizin önemi ve içeriğini anlayacağınıza ve hassasiyetime hak vereceğinize o kitaptan sonra yüzde yüz eminim. Saygılarımla…
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 4 yorum yapılmış )

.... [ 2004/07/16 01:37 ]
dil hassasiyeti filân değil de ortamda ne çok gidiyor,neden bahsediliyor ayaklarına yazılmış bir yazı..
Melda [ 2004/05/21 18:00 ]
mu cinsellikle ilgili yazılarınızı daha fazla yazmassanız seviniriz. Ayrıca erkegin yada kadının bakımlı olmasında ne gibi bir sorun oloabilir ki anlamıyorum...
Eğitimci [ 2004/05/20 15:39 ]
Dil konusundaki hassasiyetiniz bizleri sevindirdi... Teşekkürler.
youla [ 2004/05/19 20:06 ]
Ankara'da yaşayan biri için fazla iyimser bir yorum

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2008.02.18 -  Yakalayın Paçasından…
 2008.01.17 -  Fıstık’ın yararları…
 2007.12.25 -  Darbesiz atlattık.
 2007.12.18 -  Yaşasın Hıristiyan Muhafazakârlar.
 2007.10.30 -  Kültür takviyesi yaptım...
 2007.10.12 -  Hiç böyle olmamıştım…
 2007.09.15 -  Yarar’ın görevden alınması yanlış!
 2007.08.07 -  Konya’dan bakan çıkar mı?
 2007.07.19 -  Etliekmek sıktı, birazda bıçak arası yesem...
 2007.07.08 -  Er kişi niyetine!..
 2007.06.16 -  Milli Görüşçü'de var, şarap içen de!
 2007.06.09 -  "Baba'nın Canı Sağolsun..."
 2007.06.02 -  Nabız gezilerine başladım.
 2007.05.23 -  Laf olsun liste dolsun…
 2007.05.11 -  Meraklısına seçim tüyoları
 2007.05.04 -  Krizden nasıl kurtuluruz
 2007.04.21 -  Olabilir binaenaleyh!
 2007.03.09 -  Hiç yapmamıştım ama…
 2007.02.27 -  Bakın Şu Derde!
 2007.02.24 -  Yapmayın çocuklar…
 2007.02.14 -  Son Kale de Gitti…
 2007.02.05 -  Bizde yalan yoh, hilaf heç yoh…
 2007.01.25 -  Tembel içgüdü...
 2007.01.18 -  Battal emminin torunu!
 2006.12.05 -  İyi halt ettin!..
 2006.11.27 -  Elektrik şeyedemedim…
 2006.11.17 -  Bu bir veda değil başlangıç...
 2006.10.30 -  Al sana bir kaya!
 2006.10.25 -  Şarkılar söyleyerek koşardık ölüme.
 2006.10.18 -  Giyinir kendisi Afra’dan, yaklaşılmaz yanına tafra’dan
 2006.10.12 -  Devil Wears Prada!
 2006.10.09 -  Ben seni değil bu sevdayı bir ömür bekledim.
 2006.09.28 -  Düşündüren araştırma!
 2006.08.25 -  Kim Demiş Bunlar Uydurma Diye?
 2006.08.14 -  Döndürmeyin Onu Orda!
 2006.07.31 -  Patateste yok, arabada!
 2006.07.18 -  Affınıza Mahçuben; Kafama Birşey Takıldı!
 2006.07.06 -  Sen derdini git Marko Paşa’ya anlat!
 2006.06.26 -  Rejimi tehdit eden unsurlar var…
 2006.06.22 -  Tutmayın beni!
 2006.06.17 -  ÖSS' ye 6 önemli tavsiye.
 2006.06.02 -  Tembel Avrat Pazarı!
 2006.05.25 -  Elimizde Ne Kaldıki?
 2006.05.16 -  Yirmi kırk beş
 2006.05.05 -  İkisini de Tebrik Ediyorum!
 2006.04.27 -  Nasıl da Gördün Oralardan!
 2006.04.19 -  Olayın Peşindeyim. Hiç Merak Etmeyin!
 2006.04.06 -  Mihael ayısı uyandı!
 2006.04.05 -  En Ucuzundan Olsun!
 2006.03.27 -  Müslüman Değilsiniz!
 2006.03.17 -  Burama kadar getirdiniz birader!
 2006.03.07 -  Ben Bu İşte Tehlike Sezdim!
 2006.02.09 -  Şüphelerimde Haklı Çıktım!
 2006.01.26 -  İzini Belli Etmeyecen!
 2006.01.02 -  Haremlik Selamlık Fikrine Açık Destektir!
 2005.12.21 -  Nasıl Bakarsan Öyle Görürsün!
 2005.11.21 -  Cahil, Komik ve Araştırmacı Gazetecilik!
 2005.11.09 -  Buda Van’ın başka bir boyutu?
 2005.11.03 -  Van Halkı ve Öğrenciler Ne Düşünüyor?
 2005.10.17 -  Ramazan Meddahları !
 2005.10.13 -  Bu Türkler Hakikaten Çılgın!
 2005.10.04 -  Olacağı Zaten Buydu!
 2005.09.05 -  Açık Yeşiller Öne!..
 2005.08.22 -  Bu güzel kimin güzel
 2005.08.08 -  Yaşadıklarımızı yaşamasak!
 2005.07.21 -  Londra neden patladı?
 2005.06.06 -  İstanbul beni mahvetti!
 2005.05.27 -  Cesur ol Farkın Olsun!
 2005.05.24 -  Hangi Memleketi Kurtarmış?
 2005.05.12 -  Köşesiz Yazılar Tat Vermiyor!
 2005.04.28 -  Küme Düşmenin Asli Kriterleri Neler?
 2005.04.20 -  Onların Keşkeleri Çok!
 2005.04.13 -  Siyasete dair bir yazı...
 2005.04.05 -  Hayal Kırıklığı Yaşadılar.
 2005.04.01 -  AKP'den gidenler kaçıncı sıradan seçilmişlerdi?
 2005.03.22 -  Gazeteci Hep Muhalif mi Olur?
 2005.03.12 -  Uğur Özteke, Mehmet Baykan’ı yazmış
 2005.03.09 -  Ucuz siyaset eleştirisi nasıl yapılır?
 2005.02.25 -  Tecavüz ve Cinayetin Perde Arkası
 2005.02.16 -  İstifa Bekleniyor muydu?
 2005.02.08 -  Hassas mıyız; Maço mu?
 2005.02.01 -  Neden " Sakın Gitmeyin!" ?
 2005.01.10 -  Bu "Saf"a, Ben Aday Ol Dedim!
 2005.01.05 -  TRT Yıllarca Zulmetmiş.
 2004.12.31 -  Asıl sizin partiniz yanıyor!
 2004.12.27 -  Hasan Burada Sesini Yükselt.
 2004.12.23 -  Sübyan Başbakan’ıda Çarptım.
 2004.12.13 -  Evanjelist'lerin Babil Çıkarması !
 2004.12.07 -  Latif Clio'ya Neden Sığmıyor?
 2004.12.06 -  Geçen haftadan aklımda kalanlar...
 2004.11.19 -  Lokman Var mısın İddiaya?..
 2004.11.12 -  Arka Sayfa Güzeli!
 2004.11.06 -  Ne yani, artık sosyalleşemeyecek miyiz?
 2004.10.20 -  Hangisi daha yuvarlak..?
 2004.10.11 -  Evlenemiyorsanız Ajansa Buyurun!
 2004.10.01 -  Kızılcahamam’da Ne Yapılır? Biz Ne Yaptık?
 2004.09.06 -  Git gel Konya kaç saat?
 2004.08.08 -  Elindekinin Ne İşe Yaradığını Biliyor musun?
 2004.07.30 -  Sol elimde isyankar sazım!
 2004.07.01 -  Kör Ahmet’in kulakları çınlasın!
 2004.05.24 -  Bekliyorum!
 2004.05.19 -  Metroseksüel Kule City ve Muhafazakar Batıcılığım!
 2004.05.13 -  Maskeler düşsün!
 2004.05.05 -  Yök Neden Değişmeli?
 2004.04.16 -  Aha! Sana Metroseksüel Dedi!
 2004.04.13 -  Çimlere Basmak Yasaktır…
 2004.03.31 -  Demokrasi Tarihimizde Kale Devri Sona Erdi!
 2004.03.23 -  Bu gün seçim olsa sana mı vercem oyu?
 2004.02.27 -  Çakar Burnunun Üstüne Kırmızı Kartı…
 2004.02.25 -  Suat Ağabey Bizi Nargileye Götür…
 2004.02.11 -  Bu Programın Sunucusu Yasaklı!
 2004.01.15 -  CHP’den Ahmet Hakan’ da umudunu kesmiş!..
 2004.01.10 -  Kıbrıs’ta Çözüm Neden İstenmez ?
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com