:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Asıl azmaz bal kokmaz 
Mustafa Azılıoğlu   ( mustafaazilioglu@hotmail.com )


Hekimler ile tarihçiler arasındaki yöntembilim(metodoloji) yaklaşımında ele alınan konu veya hadisenin başlangıcı ve sonucu arasında kurulan bağ hayati öneme haizdir. Beşeri hiç bir şey yoktur ki evveli olmadan sonu olsun. Saikler olmadan sonuç meydana gelmez malum. Hekimler hata yapınca olan hastaya tarihçiler yaptığında ise o döneme olur. Tarihçiler tarihi oku(t)ma ve anla(t)ma da isteyerek veya zorlama ile tarihi saptırma yoluna gittiğinde ise, bir dönem olduğu gibi yanlış anlaşılır. Tarihe siyaset yahut ideoloji bulaşırsa tarih okumaları baştan sona eksik yanlış okunur ve yorumlanır.

Geçtiğimiz günler içinde Konyalı bir kitap koleksiyoncusu zat-ı muhteremin arşivini görme fırsatı buldum. İçlerinde nadide kitaplar yanında sıradan kitaplarda vardı. Aslında böylesi zevatın nice nadide eserleri gün yüzüne çıkarmaları gerekir. Belki bir döneme ışık tutacak yazma veya matbu kitaplar kim bilir hangi tozlu mahzende hazine misali onu okuyup anlatacak adamlar bekliyor. Konya şehrinde bu tip kitapların olduğu kanaatindeyim. Sanıyorum birçok konu gibi bu da zamana havale edilmiş vaziyette. İnşallah o zamanda pir pire diye okunmaz. Osmanlı yazmaları okuyacak adamlar bir elin parmakları adedince kaldı. Osmanlıca yazılmış eserleri doğru hatasız okuyan az insan var. Okuduğunu yorumlamak da lazımdır. Pir’i Pir okuyan Pirler içinde Mikail hoca ile Eminoglu hocaları ayrı bir kefede tutmak gerekir. Bu silsileyi takip edenlerde yok değil.

Ben orijin itibariyle tarihçi olmadığım için tarihi konular üzerinde vaz etme salahiyetini kendimde bulmam. Lakin sebep sonuç tahkikatı üzerinde de çoğu kimselere pabuç bırakmam.

Tarihi ideoloji ve siyaset hırkasından arındırmanın zamanı geldiğine inanıyorum.

Heyet-i Nasiha üzerinde yayınlanmış yüzlerce arşivi inceledim. Mütareke şartları ve döneminde yaşananları gördüm. Ecdadımızın payitahtı İstanbul’un 16 Mart 1918 de işgal edilip beş yıl haremimize işgalcilerin ayak bastığını içim cız ederek gözlerim dolarak ruhum kinlenerek müşahede ettim. Devletin başının bu şartlar içinde ne kadar sıkıntı dert kasavet içinde olduğunu aklı başında olan herkes anlar. Başımızdakileri özellikle zor zamanlarda hangi dönemde olursa olsun suçlamak devri sabık meydana getirmek devlet ebed millet anlayışında doğru ve gerçekçi bir yaklaşım değildir.

Anadolu ve Rumeli Heyeti Nasiha’nın milli direnişi kırma gibi bir vazife ile tahmil edildiklerini sanmıyorum. Heyet-i Nasiha da bulunanlar içinde iki tane şehzade var. Ülke Mondros mütarekesi ile işgal altında iken İşgal güçlerine karşı kutsal isyanı başlatan milli kuvvetleri teskin etme işgalcilere karşı doğrultulan mühimmat-ı eslihayı (silah mühimmatı) indirtme gibi bir vazifelerinin olduğuna asla ihtimal vermiyorum. Konya Milli Mücadelede en stratejik merkezlerden biri olması hasebiyle heyetin 1919 ve 20 de Konya ziyaretleri görüştüğü kimseler tarih misyonu çerçevesinde elinde belge bilgi olanlar tarafından gün yüzüne çıkarılmalıdır.Tarihi gerçekler vakıalar ancak böylece tarih modunda değer kabul görür.

Wilson Prensipleri Cemiyeti üyelerinin Avrupa’dan Amerika’dan manda talepleri o dönem aydınlarının ne kadar özgür ve ne kadar bağımsız ne kadar kendi milli güçlerine inanıp inanmadıkları hususunda sanırım bugün bizlere bir fikir verebilir. O günün şartları ile bugünü kıyas edip yargılama yapma gibi bir garabete düşmek istemem ama eminim ki, Konya’da bulunan zevat-kibar silsilesinden gelmiş veya onları tanımış olanlar tarihe tanıklık etmedikleri müddetçe tarih terazisi bir aşağı bir yukarı gidip gelmeye devam edecektir.

Rahip Frew ile Ehl-i Müslim Said Mollayı muhipler cemiyetinde kurucu olarak bir araya getiren saik ne olabilir ki, bir Hıristiyan ve Müslüman din adamı ortak zeminde aynı hedefler etrafında bir cemiyetin kurucuları olabiliyor.

Biz ne zaman dünü tüm çıplaklığıyla anlarız bugün ve yarın üzerinde yapılan plan stratejilerde isabet kesbederiz. Bu aziz vatanın aziz evlatları ecdadının düştüğü hatalara düşmemek için o dönemin şartlarını ve o dönemin tarihi aktörlerini çok iyi anlamalıdır ki, istikbalini geniş ufukta görebilsin.

Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 2 yorum yapılmış )

erol44 [ 2008/04/11 13:35 ]
Sevgili Mustafa Bey;

Çok güzel bir konuyu gündeme getirmekle vurgulamak istediğiniz ana tema gerçekten mükemmel... Bu ülkede sadece tarihciler değil, kısaca insan oğlunun tabiatıyla uğraşan yada uzaktan yakından ilişkili olan herkesin idoloji, din, dil, mezhep vs. duygulardan arınmış olmalıdır. Özellikle yazınızın sonuç bölümndeki son paragraf mükemmel bir mesaj kesinlikle size katılıyor ve kutluyorum...bizler tarihimizi gerektiğinde yargılamalı ve bir o kadar da savunmalıyız... neticede hata da doğru da bize ait... yeterki objektif olalım ve geleceğimize yansıtalım...TEŞEKKÜRLER
BABUR [ 2008/04/11 12:28 ]
sayın yazar ;tespitlerinize katılıyor ve teşekkür ediyorum.

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2009.02.06 -  Affan Dede'ye para saydım
 2009.01.30 -  Şimon ve Tayyip
 2009.01.21 -  Ne Zengin Fakir Ne Sen Ben Farkı Olsun
 2009.01.17 -  Ne haktan korkar ne hicap çeker
 2008.12.18 -  Yönetmek ve yönetilmek üzerine
 2008.10.24 -  Kılıç ipeği kesmez.
 2008.10.11 -  İKİ ÇAKAL
 2008.09.18 -  Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz!
 2008.08.04 -  Monteskiyö’ den Emre Aköz ‘e
 2008.07.31 -  Katıra gem vursan at olurmu?
 2008.07.10 -  Sahipsiz köpek ne yapsin
 2008.07.07 -  Kalem ve kılıç
 2008.06.27 -  Haysiyetsiz meşhur muteber
 2008.06.08 -  İyi ki varsın Süleyman Bey
 2008.05.29 -  K...ni zevk sahibi imiş
 2008.05.27 -  Hürrem'in göğüsleri cezbetmiş Kanuni'yi
 2008.05.20 -  Leyla Hanım ritüeli
 2008.04.11 -  Asıl azmaz bal kokmaz
 2008.03.22 -  Dün bugündür,yarına ümitvarım.
 2008.03.13 -  Akif Konya’ya gelmiş haberimiz yok
 2008.02.27 -  Oh ne ala,mualla
 2008.02.14 -  Bir demet gül ve karanfil
 2008.02.12 -  Modernleşme yahut muhafazakar değişim
 2008.01.24 -  O iş benim boyumu aşar
 2008.01.22 -  Abdülhamid’in Mirası
 2008.01.17 -  Tebrikler Kime
 2007.12.28 -  Akif’i Kaç Kişi Anladı ki….
 2007.12.18 -  Pulsuz dilekçe
 2007.11.26 -  Güle Güle “Adamın Kralı”
 2007.11.15 -  Konya’nın Güzel Olan Tarafı
 2007.11.08 -  Dostumuz! Amerikadan Ne Aldık
 2007.11.03 -  MÜSİAD’da Mustafa Çalık ne dedi.
 2007.01.12 -  MERAK ETME
 2007.01.10 -  DOST DÜŞMAN OLURSA NE YAPILIR?
 2006.12.27 -  KIL TÜY
 2006.12.23 -  SİLLE-İ MİLLET
 2006.12.20 -  Cumhurbaşkanını buldum
 2006.11.29 -  ŞEHİRLERİN BAHTINA
 2006.11.23 -  DEVLET NİŞANI NEDEN VERİLMİYOR
 2006.11.22 -  TESEV RAPORU
 2006.11.16 -  DR. ANIL BEY
 2006.11.15 -  BİLMESİNİ BİLMEK
 2006.11.02 -  2016 da ne olacak?
 2006.10.31 -  Boşa Geçen Yıllar
 2006.10.27 -  Geyik türüne bir örnek de benden.
 2006.10.06 -  HEKİMLERİMİZ
 2006.10.01 -  Hekimlerimiz, Hastanelerimiz ve Sağlık Personelimiz.
 2006.09.22 -  Bereket yağar gönüllere
 2006.08.16 -  Ahh Osmanlı...
 2006.08.07 -  Siyasetçi kendini nasıl geliştirmeli?
 2006.07.31 -  İsrail-HAMAS Savaşı
 2006.06.28 -  Helvası olmayan şehir
 2006.06.16 -  SİYASAL YOZLAŞMANIN NEDENLERİ
 2006.06.02 -  UNESCO, SETTAR, MEVLANA
 2006.05.29 -  AHLAK VE KARAPINAR’DA PETROL
 2006.05.20 -  RAHVAN MEHMET VE MARATON YARIŞLARI
 2006.05.15 -  Okullar ne üssü?
 2006.05.11 -  Bu vebalden nasıl kurtulmalı
 2006.05.08 -  Tarihi İpek Yolunda Bir Garip Sultaniye
 2006.04.27 -  ABD'nin yerli dostu
 2006.04.10 -  AÇIK POKER
 2006.04.06 -  Şehrin en güçlü örgütü
 2006.04.03 -  Bu aşkı kim bitirdi?
 2006.03.30 -  Şimdi Nazım Hikmet Zamanı
 2006.03.27 -  Ne okuduğunuza değil, nasıl okuduğunuza bakın
 2006.03.24 -  HÜKÜMET(LER)E MÜTEDAİR
 2006.03.20 -  Recep Konuk;O bir Türkmen Bey'i
 2006.03.13 -  Kızılcahamam'da görmedikleriniz
 2006.03.09 -  Türkiye'nin şansı Özkök mü?
 2006.03.06 -  Teşkilat nasıl olmalı?
 2006.03.03 -  Bush'un Hindistan'da işi ne?
 2006.02.23 -  Tahlil değil gerçek
 2006.02.20 -  Tapusu olan konuşsun
 2006.02.17 -  Türkiye’de platonik siyaset mi var?
 2006.02.13 -  Konya'yı doğru algılamak
 2006.02.09 -  Doldur boşalt ateş et
 2006.02.06 -  YENİ YILMAZ GÜNEY
 2006.02.02 -  Siyasal Ahlak nedir?
 2006.02.01 -  İstikrar kimin işine yaramaz
 2006.01.26 -  MUHALEFET NİÇİN ERKEN SEÇİM İSTİYOR
 2006.01.24 -  ABD'nin son hamlesi
 2006.01.19 -  Ortak öngörü; Nükleer enerji
 2006.01.16 -  2006'nın en zor günleri
 2006.01.05 -  Türkiye'de neden Nükleer santral yok?
 2006.01.03 -  Kurtlar Vadisi-Irak'ın arka planı
 2005.12.27 -  Siyasette boşluk var mı?
 2005.12.15 -  Başbakan'ın gözünde Konya
 2005.12.12 -  Başbakanı beklerken
 2005.12.05 -  O bir üst kimlikli
 2005.11.28 -  Yekpare dünyanın ayrılıkçıları
 2005.11.22 -  Mavi mi yeşil mi akım?
 2005.11.16 -  Nafile anlamaz bunlar
 2005.11.13 -  Bir ülke daha iyi nasıl yönetilebilir ki?
 2005.11.08 -  Ateş hazır, Paris hazır mı?
 2005.10.22 -  Van Kedisi ile Van Canavarı
 2005.10.04 -  Abdullah Gül'ün Uçağında
 2005.09.28 -   Devlet Ve Devlet Adamlığı
 2005.09.22 -  Zenginleşme Formülü–2-
 2005.09.21 -  Zenginleşme formülünü buldum
 2005.09.05 -  AB SİZ TÜRKİYE VEYA TÜRKİYESİZ AB
 2005.08.31 -  Kerbolanlı Ahmet
 2005.08.27 -  Bir medeniyet tasavvuru olarak Vakıf
 2005.08.22 -  Statüko Nedir?
 2005.08.16 -  ACEM ÜLKESİ İRAN
 2005.08.02 -  EK PROTOKOL
 2005.07.20 -  'USA’ BİZİ USANDIRMAYI NE ZAMAN TERK EDECEK
 2005.07.15 -  CONİ VE MEHMET
 2005.07.02 -  Yecüc ve Mecüc rapsodisi
 2005.06.30 -  İkö
 2005.06.29 -  AH NİJAD…!
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com