Bu hafta Konya’dan gelen misafirleri ağırladım. Ayşe Kılıç kardeşimizi bilirsiniz. Dünya evine girdi. Bizde hazır bulunduk. Böyle mutlu bir günde arkadaşımızın yanında bulunmamak olmazdı elbette.
Konya’da ne zaman gitsek bizimle ilgilenen arkadaşlarımıza Ankara’da rehberlik etmemek olmazdı. E gezinin baş durağı da elbette Kızılay’dı.
Ankara’yı bilenler hak verecektir. Şehrin kalbi Kızılay’dır. Her şey Kızılay’da olur biter. Yaşam merkezidir. Hani Zafer misali.
Hayatımın bir altı yılını Konya’da geçirdiğimi hesap edersek, 15 yılında Kızılay’ın damgası vardır. Dershaneydi, işti derken buraların gediklisi olmuş çıkmışız.
Konya’ya ilk geldiğimde de Kızılay benzeri bir yerleşkeyi aradım hep. Zafer var. Fakat Zafer biraz daha farklılaşırsa benzeri olacaktı. Gezdirdiğim dostlarımda aynı kanaatte.
Buralarda dükkan dışına taşarak müşterisine hizmet veren simit kafeler ve lokantalar çok meşhurdur. Hatta diyebilirim ki bölgenin tamamında lokanta ve kafelerin mutlaka dışarıda oturacak yeri vardır. Arkadaşlarla ne zaman Kızılay’da buluşalım desek farkında olmadan ayaklarımızın bizi sürüklediği “Mis Simit”te bu yerlerden bir tanesi.
En büyük arzum Konya’da, Zafer’in bu şekilde bir kimliğe büründürülmesi. Arzu ediyorum ki Zafer trafiğe kapatılsın. Artık yayalara ait olması gereken o alanda lokanta ve kafelerin masaları dışarı taşsın. Farklı bir hava ve estetik katacağına eminim şehre.
Kimin yetki ve sorumluluk alanında bilmiyorum. Fakat belediyelerimiz bu konuyu ciddi ciddi düşünmesinin vakti geldiği kanaatindeyim.
En çok alternatif yol konusunun kafaları meşgul edeceğini biliyorum. Fakat şu nokta önemli. Araçlar her caddeyi yada her yolu kullanma lüksüne sahip olmamalı. Şehir yaşamında merkeze insan konulur, araç değil. Toplu taşıma araçları gelişmiş ise; yani, insanlar problemsiz bir şekilde merkeze ulaşabiliyorsa hiç sorun yoktur. Sadece bölge esnafının nakliyelerini yapabilmeleri için sabah ve akşam belli bir saatte araç girmesine izin verdiğinizde sorunu kolaylıkla çözmüş olacaksınız.
Zafer alanı ile ilgili küçük bir not. Bu günlerde hangi düşüncenin eseri olduğunu bilmediğim fakat çok rahatsız olduğum bir konu var. Kalabalık insan yığının içinde etrafını rahatsız ederek sahibiyle birlikte yürüyen köpeklerden muzdaripiz. Bilinçli ve topluma saygılı bir insanın köpek gezdirecekse sakin ve huzurlu yerlerde bunu kolaylıkla yapabileceğini bilir. Fakat koca koca köpekleri büyük zincirlerle, zar zor insanların arasından geçirmeye ne anlam verebilirim nede anlayış gösterebilirim. Belediyenin yetkisinde var mı, bilmiyorum. Ancak bu tabloya daha fazla izin verilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Zafer’de kalabalık saatlerde köpek gezdirilmesine müsaade edilmemesi yönünde belediye başkanlarımızın bir önlem almasını rica ediyorum…
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 8 yorum
yapılmış )
Farkettiniz mi blmiyorum. yazılarınızda hep dolambaçlı yolları seçiyorsunuz. Vermek istediğiniz mesajı düşünürken kimi zaman yoruluyoruz. Bunu bir kez daha gözden geçirebilirmisiniz?
Bir okuyucu olarak duyduğum rahatsızlığı belirtmek istiyorum. Adamlar iyi niyetle yazılan yorumlara kısıtlama getirmeden yayınlıyor. Bunu suistimal ederek çirkin ifadeler yazanlara sesleniyorum. Aşşağılık ifadelerinizi ve komplekslerinizi burda görmek istemiyoruz. Yazılan yorumlar lütfen seviyeli olsun.
yalanını yiyim sayın yazar.Konyadan gelen misafirleri ağırladım diyorsunuz. AĞIRLADIM epey geniş kapsamlı bir kelime ve epeyde masraf gerektiren bir eylem.siz ağırlayayım derken ağır kalmış olmayasınız.hıı.