:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Papatyalar… 
Semra Hoyraz   ( shoyraz@haberkonya.com )

İçten bir tebessümü, tatlı bir çift sözü, içinde sevgi olan bir demet gülü de mi hak etmiyorlar?

Anlamak başkaymış, bilmek bambaşka…

Uzakları gördüm derin mavilerinde, okyanuslar vardı. Hırçın dalgalar vardı sessiz sahillerinde… Bukle bukle dökülmüş saçlarını gördüm parlayan gözbebeklerinin tam ortasında. Dökülen zülüfler bir güzellik daha katmış içten sıcaklığına.

Güneşte parlayan saçları altın misali göz kamaştırıyor. Gülümseyişindeki içtenlik ve çocuksuluk her şeyiyle, naçarlaşmış yüreklere dokunuyor. Geçtiği patika yol üzerindeki papatyalar,ezilmekten korkarken, ezmemek ve incitmemek için yumuşak kavisler çiziyor ince bir can. Patikanın sonunda elinde bir demet papatya, kimi boynunu bükmüş, kimi yapraklarını dökmüş. Yine de tüm ihtişamıyla o minik ellerde öylece duruyor. Her bir papatyanın dili başka söylüyor, yaprakları başka esiyor, rengi başka parlıyor. Kıpır kıpır bir kalpteki sevinci anlatıyor sanki, yaşamayı anlatıyor, sevgiyi, güzel görmeyi…

Kendince icat ettiği oyunda sarıyı, yeşili ve beyazlığı oynuyor, saflığı temsil ediyor. Sadece gülmek istediği için gülüyor, yalanlarla gerçekleri hala ayıramıyor, farkına varamıyor, sefaletin, açlığın, şiddetin…
Taç yapıyor papatyalardan altın sarısı saçlarına ve masmavi gözleri ışıldıyor, gülüşü yine yakışıyor. Sanki peri masallarında yaşıyor, uyuyup uyanıyor ve baş ucundaki peri hep aynı yerinde duruyor. Hiçbir yere kaybolmadan, her şeyi güzel yapıveriyor. Büyümek gelmiyor aklına, annesinin biricik meleği, babasının prensesi olarak kalmak istediğini söylüyor masallarına.

Gözlerinin dolu dolu olduğunu görür gibiyim şimdilerde. Cennet vaad edilmiş, şefkatin, emeğin, annenin maviliklerinin taştığını. Islak kirpiklerde gördüm kırgınlığı, yıpranmışlığı ve söyleyememişliği. Suskunluğu bağırırken iç çekişleri, anlamak başkaymış, bilmek bambaşka…

Bir yara ki derinleşiyor, yanı başında olmayan, görmeyen ve anlamak istemeyenin aklına bile gelmiyor. Ama görmese de kimse, o mavi gözler bu gün ağlıyor, ağlatılıyor. Hem de hiç ağlamak istemediği halde. Çok uzaklara bakmaya gerek yok. Güzel ülkemin doğusunda, batısında , güneyinde, kuzeyinde, tam ortasında tüm çıplaklığı ile görülmeyi bekliyor, sessiz sessiz…

Derinleşiyor, derinleştikçe kayboluyor bu sitem. İsteyene o kadar acı görünüyor ki, üzerine basıp geçmiyorsa.

“Toprak, tohuma ana; kaynak çağlayana, Havva insanoğluna; Meryem bir Ruh’a; Amine bütün bir hakikate; Varlığın sırrına, Sırların özüne…”

Üzülüyor haliyle… Başrol oynadığı dünyasında, peri masalları hikâyesindeyken, arka koltukta, sahnenin en gerisinde, unutuluyor. Gözleri buğulanıyor. Yavrum demeye dili varmıyor. Aynı yastığa baş koyulmuyor. Bir kez kırılmaya görsün, bir daha onarılmıyor sihirli değnek olmadan. Bir zamanlar incitmeye korktuğu papatyaları arıyor. Mecali kalmadığını anlayınca bir el ona uzatsın istiyor.

Suç, günah, neden, gerekçe arıyor. Elinin mahkûmluğunu sorgulamak lazım geliyor.
Papatyaların varlığına şüpheyle bakmak ne demekmiş anlıyorum. Adaletini sorgulamadığı dünyadan bir demet papatyayı esirgemeyeceğini düşündüğünü, tüm şüphelerine rağmen beklemeyi, umudu öğreniyorum.

Ve soruyorum bu kadar mı suçlular ve hak etmiyorlar?
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 5 yorum yapılmış )

Betül [ 2008/07/14 14:57 ]
''Islak kirpiklerde gördüm kırgınlığı, yıpranmışlığı ve söyleyememişliği. Suskunluğu bağırırken iç çekişleri, anlamak başkaymış, bilmek bambaşka… ''

İşte suskunluğun dile gelişi.. İşte duyguların galeyana gelip, kelimelerle çığlığı...İşte bir annenin acısını anlayan evladına gözleri dolarak iyi ki doğurmuşum, iyi ki varsın deyişi...

Anlamak başkaymış Semracım, bilmek başka, senden okumak bambaşka...
Mevlüt [ 2008/06/26 15:40 ]
Hayat aslında senin bahsettiğin kadar pembe ve maalesef senin bahsettiğin kadar da gerçek. Yazını akıcılıkla okudum ve kardeşimle gurur duydum. O kadar net ifade etmişsin ki üzerine ekleyecek iki kelime bulamıyorum. Pembeyle karanın bir sayfadaki mücadelesi gibi...
Diline ve kalemine sağlık kardeşim.
BORA [ 2008/06/24 22:50 ]
Gerçekten de oldukça iyimser bir yazı. Evet, hayat toz pembe değil kuşkusuz; ama pozitif enerjiye her zaman ihtiyacımız var. Yazınızı okuyunca pozitif enerji yüklendiğimi hissettim. Bu yeterince güzeldi... İleride büyük bir yazar olmak için iyi bir trend yakalamış olduğunuzu görüyorum. Yürekten sevgilerle kalın...
sevgi [ 2008/06/23 12:15 ]
yazınız guel ama hayat papatya değil
[ 2008/06/22 00:05 ]
Yorum yazmadan edemedim, yüreğine sağlık çok güzel bir yazı, yine güzeli anlatmışsın...

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2009.02.10 -  Her ıslanan anlamaz!
 2009.01.02 -  Kırmızı kar yağınca…
 2008.12.20 -  Bir varmış…Bir yokmuş…
 2008.12.01 -  Dillendiriyoruz ama…
 2008.10.29 -  Aşktan öteye…
 2008.09.14 -  Bakış açısı…
 2008.08.17 -  Balıktan teşekkür mü bekliyorsun?
 2008.07.21 -  Hayal ve gerçek…
 2008.06.20 -  Papatyalar…
 2008.05.17 -  Bu oyunda bir sorun var…
 2008.04.19 -  Varım o halde düşünmeliyim…
 2008.03.26 -  Doğruların gölgesi yıkılmıyor
 2008.03.13 -  Asıl düşman kim?
 2008.03.01 -  Gelecekten mesaj var!
 2008.02.15 -  Neydik ne olduk?
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com