:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Daltonlar 
Aydoğan Deveci   ( aydogandeveci42@hotmail.com )


Muhalif olmak haklılığı beraberinde getirir. En azından sosyolojik olarak hep böyledir. İktidara şüpheyle bakılır, “Devlet imkanları ellrinde nasılsa istediğini yapabilir” diye düşünülür. Muhalefet ise garibandır. Bakanı yok, yandaş bürokratı yok, “Hörgüçten yiyen” parti değerlendirmeleri yapılır.

Halkımızın “Muhalif her zaman haklıdır” kanaati son yıllarda yaşananlarla geçerliliğini yitirdi. Çok partili hayatın sancılı dönemlerinde devlet eliyle ezilen muhalefet, iktidara gelince yaşayacağı acı sonu belki de hiç düşünmemişti. 60 sonrası devlet eliyle “İktidara konanlar” her zamanki gibi muhalefeti hazmedemediler. İktidar için devletin ve milletin ortak değerlerini hoyratça kullandılar, sömürdüler.

80 Darbesi yeni bir dönemi başlattı. Demirelsiz olunamayacağını anlamamız açısından da önemliydi. Memleketin başı yine dertte: Demirel Başbakan… “İlksan’ı peşkeş çektiniz” diyenlere “Verdimse ben verdim” demeyi hüner sanmıştı. O zaman mırıldandığım cümleyi bir de satırlara dökeyim. Sen kimsin? Yetim malının hesabı bu kadar kolay verilmez, çıkar elbet.

CHP hep vardı. Atatürk’ün kurduğu partiydi. Oy vermeyen bile Bülent Ecevit’e saygı duydu. Tarihinin en büyük desteğine ulaştı. Devlet partisinden “Halk Partisi” olma yolunu tercih ettiği dönemlerde CHP solcu parti hüviyetindeydi.

2008 yılındayız. Atatürk’ün partisi CHP’nin başında Baykal ve Önder Sav var. Recep Peker kadar cüretkar, paranın üzerine resmini bastıracak kadar İnönü tavırlı… İkilinin son macerası “Daltonları” aratmayacak cinsten. CHP’de yolsuzluk iddiaları medyada hak ettiği yeri bulamasa da, gerçek vatanseverlerin gözünden kaçmıyor.

Her şey Tuncay Özkan’ın icadıyla başladı. Gazeteci diye iddia edilen Özkan hemen her yerde karşımıza çıkar oldu. Çat orda, çat kapı arkasında… 2005 yılında fırtına gibi esti. İktidara savaş açtı. Ulusalcıydı artık, meydanlara indi, sövdü, hakaret etti… Dinamizm dedikleri bu olsa gerek dedim kendi kendime, nasıl bir enerji… Baykal’ın yetmediği yerde hep Tuncay vardı. Bayraklı mitinglerde, televizyon programlarında. Hızını alamadı bir de kanal kurdu. İlk duyduğumda; “Nasıl yani dedim? Kolay mı TV kanalı açmak.”

Kolaymış, sonra öğrendik. Meğer CHP Tuncay Özkan’ın şirketine belgesel çektirmiş. Üstelik faturasını almadan parayı da peşin ödemiş. Ödenen rakam 3 milyon Amerikan Doları... (Belgesel için toplam 5,5 trilyon YTL ödendiği iddia ediliyor) Ne belgeselmiş bee… Örnek vereyim isterseniz; Cem Yılmaz’ın halen çekmekte olduğu ve Türk Sinemasının en önemli yapıtlarından olan A.R.O.G. için harcanan para 6 Milyon Dolar. Yani uzay filmi çekeceksiniz, uçuracaksınız, kaçıracaksınız, en ünlü oyuncular rol alacak, masraftan kaçmayacaksınız 2008 rakamları ile 6 milyon Dolar harcayacaksınız. Belgeleri araştırıp bir tanıtım filmi yapacaksınız 5,5 Trilyon YTL… Tuhaflık yok mu; bunlar ya para saymayı bilmiyorlar ya dayak yememişler…

Sanane kardeşim, Cem Yılmaz’a hesap sordunmu ki CHP’yi karıştırıyorsun diyenler olabilir. Cem Yılmaz alnının teriyle kazandığı parayı sinemaya yatırabilir elbette; bunda bir beis yok. Ya CHP’nin parası kimin alın teriyle toplanmıştır? Deniz Baykal’ın olmadığı kesin… Bir parantez açalım; herkes bilmeli ki CHP Atatürk’ün mirasçısıdır. “Usulsüz harcanan para” Atatürk’ün ve milletin parasıdır. Atatürkçü geçinen CHP’lilere ithaf olunur. Usulsüzlük, hem partiye, hem millete hem de Atatürk’e yapılmıştır.

Devam edelim: Maliye Tuncay’a yapılan kıyağı yakalamış ve 2005 de bedeli tahsil edilen filmin faturasının kesilmediğini tespit etmiştir. Medyanın kopardığı gürültü karşısında Özkan 2007 model faturalarla bizbilmemkaçkişiyiz.com uyduruk sitesinde boy göstermiştir. Olayın siyasi parti boyutu davayı Anayasa Mahkemesi’ne taşımış, yüce mahkeme 2005 de ödenen paranın faturasının 2007’de kesilmesinde bir usulsüzlük görmemiştir… Ne acıdır ki “Atatürk’ün Kurduğu Parti Belgeseli” yapılan “Usulsüzlükle” gündeme gelmiştir. Sanırım trilyonluk belgeseli izleyen bir Allah’ın kulu da yok.

Bakkaldan aldığınız sakızın parasını ödedikten sonra fişini almadıysanız, “Vergi yoklama memurları” da oradaysa ceza yersiniz beyler. Alışverişten sonra vatandaşın fiş alması mecburidir. Bu gün Anayasa Mahkemesinin Sayın Üyeleri bile alışverişlerinden sonra fiş alma yükümlülüğündedir, satıcı da fişini anında kesmek zorunda; Sayın Üyelerde fiş almazlarsa cezası yanılmıyorsam 27.80YTL. dir.

Peki CHP yapınca neden cezası yok? Bu konuşabileceğimiz bir mesele değil, Anayasa Mahkemesi böyle karar vermiştir. 2005 yılında ödenen paranın faturasını 2007’de kesilmesi CHP açısından suç teşkil etmemiştir. Umulur ki işletmeler de davayı emsal gösterip faturalarında ikişer yıllık gecikmeleri tercih etmezler. Tabi yüce mahkeme kararı ortada olduğu için faturanın geç kesilmesinden doğan vergilendirme gecikmesinin devlete zarar açıp açmadığı da sorgulanamaz…

Anayasa Mahkemesi CHP’nin hesaplarında başka usulsüzlükler bulmuştur. Kapatma sebebi olmayacağı açıkça belirtilen usulsüzlükler ile ilgili ceza verilmiştir. “Bir daha yapmayın” diye ikaz edilmiştir. “Yaparsak ne olur?” Denirse maalesef verilecek cevap yoktur, koskoca CHP kapanacak değil ya…

Daltonların hep Red Kit’i vardı. Yaptıkları yanlarına kar kalmaz, adalete teslim edilir, hak ettikleri cezayı alırlardı. Daltonlar çizgi filmde mi kaldı dediniz? Evet maalesef, 2008’in Daltonları suçu işlemekle kalmıyor, suç işlemeyi adalet olarak göstermeyi de başarabiliyor.

Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 1 yorum yapılmış )

ahmet [ 2008/07/02 10:57 ]
Yazarımzın makalesine katılmamak mümkün değil.Şu bir gerçektir ki Türkiye'de o kadar çok dalton var ki, bir tek ted kit onlara maalesef yetişemiyor. Bizlerinde bu konularda artık elimizi taşın altına koymamız gerekiyor. Sancılı bir doğum evresindeyiz.

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2009.02.15 -  MÜSİAD Farkı
 2009.02.13 -  “Biri Şu Kadına Haddini Bildirsin!”
 2009.01.18 -  KIRILMA NOKTALARI
 2009.01.06 -  Şehid çocukların ülkesi Filistin
 2008.12.23 -  Pabucu Pahalı Gazeteciler
 2008.12.17 -  Sayın Başbakanım Havva Hanımın Memleketine Hoş Geldiniz
 2008.11.28 -  BIÇAK SIRTI
 2008.11.24 -  YEREL SEÇİM ve ADAYLAR
 2008.11.09 -  ÜZMEZ’Mİ? ÜZÜLMEZ Mİ?
 2008.11.02 -  “APOKRİFAL”
 2008.10.20 -  KUR’AN İLE KONUŞMAK
 2008.10.12 -  Paşa-Golf-Atilla Kart
 2008.10.08 -  enderesan!
 2008.10.06 -  KARŞEHİR
 2008.09.21 -  “Beyaz Gömlek”
 2008.09.16 -  Hakkınızı helal edin Salih müdürüm
 2008.09.14 -  HU – KUK - LA
 2008.09.07 -  Saat 23.00, telefonda Mehmet Hançerli
 2008.09.03 -  “Allah ile aldatmak”
 2008.08.29 -  Maskeler
 2008.08.25 -  “Bekle buğday tanesi”
 2008.08.03 -  3 yüz 1 surat
 2008.07.28 -  “Haydi babası onu okula gönder”
 2008.07.24 -  Garabet
 2008.07.19 -  "Tehlikenin Farkındayız"
 2008.07.13 -  Sigara Yasağı
 2008.06.29 -  Daltonlar
 2008.06.23 -  Geyik – gerçek
 2008.06.17 -  Yüzleşme
 2008.06.11 -  Tebrikler Atilla Kart
 2008.06.07 -  Bu bir suç duyurusudur
 2008.06.01 -  Önder uyumlu cep telefonları
 2008.05.29 -  Atilla Kart'ın Önder Sav açıklaması
 2008.05.26 -  Akkurtlar
 2008.05.22 -  Önder'in Sav'ına ne diyeceksin Atilla Abi
 2008.04.07 -  “Vatan Size Minnettardır”
 2008.03.23 -  Bir devrin tasfiyesi
 2008.03.09 -  Atilla Kart’ın Mektubu
 2008.03.02 -  Arka Bahçeler
 2008.02.25 -  Atilla Kart’tan Beklenen Sorular
 2008.02.10 -  CİĞER MESELESİ
 2008.01.30 -  Baykal’ın Aşuresi
 2008.01.28 -  Özel İdare Toplantısı ve Hava Kirliliği
 2008.01.24 -  enderesan!
 2008.01.21 -  İkincilerin Şerri
 2008.01.10 -  Onun Koltuğu Var! Özel mi özel
 2008.01.07 -  “Ay doğsun” üzerinize
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com