|
|
|
Büyükler aramızdan ayrılmaya devam ediyor. Süleyman Özkafa hocamızı da kaybettik. Özkafa Hoca’nın hepimiz üzerinde, Konya üzerinde büyük etkisi olmuştu. Onun vaaz ve nasihatlerini çok dinledik ve istifade ettik.
Kendisini tebliğe adamış birisi olarak, hayatı boyunca iyi şeyler yaptı. Özkafa Hocamıza Allah’tan rahmet , ailesine baş sağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun.
Özkafa Hocamızın üzüntüsü yüreğimde İslam dünyasının çektiği acıları bir kez daha depreştirdi.
Son günlerde İslam dünyasından semaya yükselen çığlıklar ve bu çığlıklar karşısında koca 2 milyara yaklaşan bir müslüman nüfusun hiçbir şey yapamaması kahredici.
Türkiye’yi her platformda İnsan Hakları ihlalleriyle suçlayanların Irak’ta Filistin’de yaptıklarını bütün dünya görüyor. Bütün dünya görüyor ancak hiç kimsenin bir şey dediği yok.
Kim diyecek ki. İnsan hakları olgusunu işletenler, ve bu olguyu Türkiye gibi gelişmemiş ülkelerin tepesinde demoklesin kılıcı gibi sallayanlar kendileri. Amerika-İngiltere ve İsrail üçgeninden oluşan dünyayı yöneten trio kamuoyu oluşturma gücünü de elinde tutuyor.
Bundan 13 yıl önce birinci körfez savaşında, Irak’ta en güçlü bombaların altında can verenler yerine körfezin petrollü suyuna batırılmış bir kuşla gündem oluşturup, kendilerini masum, Saddam’ı cani ilan edenlerin, masum Irak halkına uyguladıkları işkenceleri kendi adamları deşifre etmeseydi hiç kimse duymayacaktı.
Öyle bir işkence ki, kendi vatandaşlarını çileden çıkarıyor. İsyan eden vatandaşlarını sakinleştirmek için faturayı bir gazetenin editörüne çıkaran İngilizler’in tarihleri boyunca sömürdükleri ülkelerin insanlarına çektirdikleri işkenceler az bir tarih bilgisine sahip herkes tarafından bilinmektedir.
İşkenceler ve insanlık dışı uygulamaların yanında, bombalanan mukaddes topraklar, yok edilen tarih dokusu da cabası.
Öte yandan Şaron kasabının son haftalarda Filistin halkına kan kusturan uygulamaları ise artık haber bültenlerinin kanıksanan görüntüleri haline dönüşmüş durumda.
Türkiye Cumhuriyeti başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sert çıkışları karşısında Türkiye’ye haddini bildirme çabası içerisine giren İsrail’in içeride ve dışarıda bazı mekanizmaları harekete geçirmek istediği de gelen duyumlar arasında.
Zulüm ile abad olunmaz derler. Olunmayacak da. Yeter ki, İslam alemi olarak düştüğümüz çukurdan kurtulmak için akılcı politikalar üretmeyi bir akıl edebilsek...
|
Köşe Yazısı
Hakkındaki Yorumlarınız
|
Yazarın Tüm Yazıları |
|
|
|
|
|
|