:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Monteskiyö’ den Emre Aköz ‘e 
Mustafa Azılıoğlu   ( mustafaazilioglu@hotmail.com )


Siyaseti yorumlamak kısa öz kesin ifadeler ile yapılır. Yapılan siyasi analiz veya yorum, ortaya konmuş bir iradenin; ki bu, iktidar veya muhalefet olduğu gibi diğer siyasi alana müdahil aktörler tarafından neyin nasıl ne ile yapıldığının yazar tarafından bir durum tespitidir.

Bu nedenle kısadır anlatılmak istenen meram. Fikir yazıları ise uzun kelime ve kavramlar ile olur. Doğruluğu haklılığı ispat etme gibi bir zorunluluk vardır. Siyasi analizde ispat yükümlülüğü aranmaz. Yazarın kendi görüşüdür. Doğru ve haklı gerekçelere dayanan yazılara itibar edilir.

Okumakta olduğunuz yazı bir siyasi analiz yazısıdır bu nedenle ifadeler net,objektif ve bağlayıcıdır.

Türkiye gibi bir ülkede yazılan ve konuşulanlara bakılarak gelecek tespiti yapılabilir. Seçilen seçen gibi siyaset aktörlerinin konumu kabiliyet ve etkinlikleri yanında vasıfları, demokraside gelinen merhaleyi ifade eder.

Emre Aköz ile Serbest Kürsü’de geçtiğimiz cumartesi akşamı siyasi alanı konuştuk. Kendisinin önemli tespitleri oldu. Kendisine katıldığım yerlerin yanında, aynı düşünmediğim hususlar da çıktı konuşma boyunca aramızda.

AYM’nin 5 Haziran Kararları konusunda ben siyaset kurumun her iki kanadı hem iktidar hem de muhalefetin aktif bir politika izlemediğini, sine-i millet’i hiç göz önüne getirmediği kanısında iken,Emre Aköz daha seçimlerin yeni yapıldığını milletin önüne konulan sandıktan istenilen cevabın çıkmayabileceği ihtimallerinin düşünüldüğünü dolayısıyla böyle bir kararın dillendirilmediğini öne sürdü.

Oysa bugünkü seçici kitle 1950,54,VE 57 Seçimlerindeki Millet değil idi.
Demokrasiyi okuma ve algılamada çok büyük mesafeler almış idi.

Seçim meydanlarında yarın siyasi alan sahiplerinin 5 Haziran Kararlarını millete şikayet ederek esip gürlemesini bu nedenle ben pek tutarlı bulmam.

Demokrasi söylemlerinin çoğaldığı zamanlar anti demokratik gelişmelerin yoğunlaştığı vakitler olduğu söylenir. Sorumlulukta siyasi alanın da çok büyük yanlış ve eksiklikleri vardır.

Monteskiyö erkler ayrılıgı ile cumhuriyetin olmazsa olmazlarını ortaya koyarken bu üç erkin bir gün farklı düşünüp farklı Saiklerle birbirlerinin alanına tecavüz edeceklerini bilse idi sanırım bunlara karşı yeni fikirler de ortaya sürerdi.

Aslında 5 Haziran kararlarının en basit anlatımı ikili iktidar erkinin tek monorka terk edilip edilmeme meselesidir.

Seçilmiş monark ile bürokratik monork’ın eşyayı farklı algılamasıdır.
Erkler arası niza ve farklı düşünce metafor’larının oluşturduğu ayrışma ve siyasi alan tecavüzü ilk kez yapılmıyor.

1920’den bugüne 88 yıl geçti.

Bugün 59.Cumhuriyet Hükümeti iş başında.

Her hükümetin ömrünü dört yıl kabul edelim. Geçen 88 yılı dörde böldüğümüzde buradan 22 hükümetin çıkması gerekir.

Oysa bugün 22. Cumhuriyet hükümeti değil 59.Cumhuriyet Hükümeti var karşımızda.

Ortalama dört yıl yerine on yedi aylık hükümetler ile icra görevi yerine getirilmiş. Darbeler krizler işin cabası.

Demokrasi geleneğinde hele, Venedik kriterlerinin yüksek bürokraside kalbi kabul görmesine daha çok zaman ve mesafe var.

Sonuç olarak kanaatim şudur.

Siyaset aracını sevk ve idare edecek olan iktidar ve muhalefet, salt sürücü kalır aracı sahiplenmez yol seyrüseferi dışında her şeyi araç patronlarına bırakırsa bu araçla fazla mesafe alınmaz.

Bu yüzden Kurumların uyumlu senkronize aynı hedefe odaklanmış bir riyaset ve siyaset ile yeniden kurgulanması yeni anayasa yeni siyasi partiler kanunu yeni seçim kanunu yeni delege ve merkez karar ve yönetim kurulları gibi oluşumların çağımız seçici ve seçilenleri gözetilerek yapılmasına şiddetle ihtiyaç vardır.

Bunu yapacak olan siyasi aktörlerdir.

Kaliteli seviyeli bir muhalefet o nispette vasıflı iktidarı güdüler.

Delegelerden MKYK ve Parti Meclisine kadar silsile-i meratip bir araya gelmiş” nitelikli bir karar alma oluşumu” ile siyaset kurumu teçhiz edilmiş olsa idi,bugün yaşadıklarımızdan daha farklı şeyler olur,siyasi alan bu denli yara almazdı.

Siyaset felsefesine müdrik feraset ve basiretli bir delege oluşumu kat be kat daha kaliteli Parti Meclislerini meydana getireceği bilinmelidir.

Yoksa bu saatten sonra yeni siyasi oluşumlar kadük kalmaya mahkumdur.
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
Şu ana kadar yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapmak ister misiniz?

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2009.02.06 -  Affan Dede'ye para saydım
 2009.01.30 -  Şimon ve Tayyip
 2009.01.21 -  Ne Zengin Fakir Ne Sen Ben Farkı Olsun
 2009.01.17 -  Ne haktan korkar ne hicap çeker
 2008.12.18 -  Yönetmek ve yönetilmek üzerine
 2008.10.24 -  Kılıç ipeği kesmez.
 2008.10.11 -  İKİ ÇAKAL
 2008.09.18 -  Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz!
 2008.08.04 -  Monteskiyö’ den Emre Aköz ‘e
 2008.07.31 -  Katıra gem vursan at olurmu?
 2008.07.10 -  Sahipsiz köpek ne yapsin
 2008.07.07 -  Kalem ve kılıç
 2008.06.27 -  Haysiyetsiz meşhur muteber
 2008.06.08 -  İyi ki varsın Süleyman Bey
 2008.05.29 -  K...ni zevk sahibi imiş
 2008.05.27 -  Hürrem'in göğüsleri cezbetmiş Kanuni'yi
 2008.05.20 -  Leyla Hanım ritüeli
 2008.04.11 -  Asıl azmaz bal kokmaz
 2008.03.22 -  Dün bugündür,yarına ümitvarım.
 2008.03.13 -  Akif Konya’ya gelmiş haberimiz yok
 2008.02.27 -  Oh ne ala,mualla
 2008.02.14 -  Bir demet gül ve karanfil
 2008.02.12 -  Modernleşme yahut muhafazakar değişim
 2008.01.24 -  O iş benim boyumu aşar
 2008.01.22 -  Abdülhamid’in Mirası
 2008.01.17 -  Tebrikler Kime
 2007.12.28 -  Akif’i Kaç Kişi Anladı ki….
 2007.12.18 -  Pulsuz dilekçe
 2007.11.26 -  Güle Güle “Adamın Kralı”
 2007.11.15 -  Konya’nın Güzel Olan Tarafı
 2007.11.08 -  Dostumuz! Amerikadan Ne Aldık
 2007.11.03 -  MÜSİAD’da Mustafa Çalık ne dedi.
 2007.01.12 -  MERAK ETME
 2007.01.10 -  DOST DÜŞMAN OLURSA NE YAPILIR?
 2006.12.27 -  KIL TÜY
 2006.12.23 -  SİLLE-İ MİLLET
 2006.12.20 -  Cumhurbaşkanını buldum
 2006.11.29 -  ŞEHİRLERİN BAHTINA
 2006.11.23 -  DEVLET NİŞANI NEDEN VERİLMİYOR
 2006.11.22 -  TESEV RAPORU
 2006.11.16 -  DR. ANIL BEY
 2006.11.15 -  BİLMESİNİ BİLMEK
 2006.11.02 -  2016 da ne olacak?
 2006.10.31 -  Boşa Geçen Yıllar
 2006.10.27 -  Geyik türüne bir örnek de benden.
 2006.10.06 -  HEKİMLERİMİZ
 2006.10.01 -  Hekimlerimiz, Hastanelerimiz ve Sağlık Personelimiz.
 2006.09.22 -  Bereket yağar gönüllere
 2006.08.16 -  Ahh Osmanlı...
 2006.08.07 -  Siyasetçi kendini nasıl geliştirmeli?
 2006.07.31 -  İsrail-HAMAS Savaşı
 2006.06.28 -  Helvası olmayan şehir
 2006.06.16 -  SİYASAL YOZLAŞMANIN NEDENLERİ
 2006.06.02 -  UNESCO, SETTAR, MEVLANA
 2006.05.29 -  AHLAK VE KARAPINAR’DA PETROL
 2006.05.20 -  RAHVAN MEHMET VE MARATON YARIŞLARI
 2006.05.15 -  Okullar ne üssü?
 2006.05.11 -  Bu vebalden nasıl kurtulmalı
 2006.05.08 -  Tarihi İpek Yolunda Bir Garip Sultaniye
 2006.04.27 -  ABD'nin yerli dostu
 2006.04.10 -  AÇIK POKER
 2006.04.06 -  Şehrin en güçlü örgütü
 2006.04.03 -  Bu aşkı kim bitirdi?
 2006.03.30 -  Şimdi Nazım Hikmet Zamanı
 2006.03.27 -  Ne okuduğunuza değil, nasıl okuduğunuza bakın
 2006.03.24 -  HÜKÜMET(LER)E MÜTEDAİR
 2006.03.20 -  Recep Konuk;O bir Türkmen Bey'i
 2006.03.13 -  Kızılcahamam'da görmedikleriniz
 2006.03.09 -  Türkiye'nin şansı Özkök mü?
 2006.03.06 -  Teşkilat nasıl olmalı?
 2006.03.03 -  Bush'un Hindistan'da işi ne?
 2006.02.23 -  Tahlil değil gerçek
 2006.02.20 -  Tapusu olan konuşsun
 2006.02.17 -  Türkiye’de platonik siyaset mi var?
 2006.02.13 -  Konya'yı doğru algılamak
 2006.02.09 -  Doldur boşalt ateş et
 2006.02.06 -  YENİ YILMAZ GÜNEY
 2006.02.02 -  Siyasal Ahlak nedir?
 2006.02.01 -  İstikrar kimin işine yaramaz
 2006.01.26 -  MUHALEFET NİÇİN ERKEN SEÇİM İSTİYOR
 2006.01.24 -  ABD'nin son hamlesi
 2006.01.19 -  Ortak öngörü; Nükleer enerji
 2006.01.16 -  2006'nın en zor günleri
 2006.01.05 -  Türkiye'de neden Nükleer santral yok?
 2006.01.03 -  Kurtlar Vadisi-Irak'ın arka planı
 2005.12.27 -  Siyasette boşluk var mı?
 2005.12.15 -  Başbakan'ın gözünde Konya
 2005.12.12 -  Başbakanı beklerken
 2005.12.05 -  O bir üst kimlikli
 2005.11.28 -  Yekpare dünyanın ayrılıkçıları
 2005.11.22 -  Mavi mi yeşil mi akım?
 2005.11.16 -  Nafile anlamaz bunlar
 2005.11.13 -  Bir ülke daha iyi nasıl yönetilebilir ki?
 2005.11.08 -  Ateş hazır, Paris hazır mı?
 2005.10.22 -  Van Kedisi ile Van Canavarı
 2005.10.04 -  Abdullah Gül'ün Uçağında
 2005.09.28 -   Devlet Ve Devlet Adamlığı
 2005.09.22 -  Zenginleşme Formülü–2-
 2005.09.21 -  Zenginleşme formülünü buldum
 2005.09.05 -  AB SİZ TÜRKİYE VEYA TÜRKİYESİZ AB
 2005.08.31 -  Kerbolanlı Ahmet
 2005.08.27 -  Bir medeniyet tasavvuru olarak Vakıf
 2005.08.22 -  Statüko Nedir?
 2005.08.16 -  ACEM ÜLKESİ İRAN
 2005.08.02 -  EK PROTOKOL
 2005.07.20 -  'USA’ BİZİ USANDIRMAYI NE ZAMAN TERK EDECEK
 2005.07.15 -  CONİ VE MEHMET
 2005.07.02 -  Yecüc ve Mecüc rapsodisi
 2005.06.30 -  İkö
 2005.06.29 -  AH NİJAD…!
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com