:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Allah’ı Sevme Sanatı 
Mert Aslan   ( altar42@hotmail.com )


Allah’ı sevmek için empati yeteneğimizi kullanarak, saygının ve aşkın gereklerine sadık kalarak kendimizi O’nun karşısında çok çeşitli biçimlerde konumlandırabilmemiz gerektiği kanısındayım. Bunun için birtakım yollar önereceğim.

*Allah, bize görünür; ancak şimdilik aslıyla değil… Çıplak doğada ve çevrenizde gördüğünüz bütün güzel şeylerde Allah’ın sonsuz güzellik kaynağından birer yansıma vardır. Bütün o güzelliklere bakarken her birinin üzerinde O’nun bitimsiz güzelliğini görebilirsiniz. Güzel ve sanatsal olan her şey, üzerinde O’ndan ışıltılı birer ileti taşımaktadır. Örneğin O’nu, bir Nisan sabahında yeşil tarlalarda açan taze bir çiçeğin yüzünde düşünün. O’nu, mavi göklerde akıp giden beyaz bir bulutun seyrinde düşünün. O’nu, yerkürenin batı ufkunda kızıla boyadığı bulutların arasından güneşin büyüleyici vedasında düşünün. O’nu, gölün yüzeyine düşen bir yağmur damlasının yeniden yukarıya doğru estetik çırpınışında düşünün. O’nu, kendisine iyilik yapılan bir zavallının yüzüne doğan minnet dolu sevincin pırıltılarında düşünün. Küçük, masum bir bebeğin yüzündeki durulukta ya da yirmili yaşlarında güzel bir kadının gençliğin ışıltıları ile dolu gülümseyişinde düşünün…

İşte o zaman, O’nun sevgisinden yayılan mutluluğa birkaç adım daha yaklaşmış olacak ve kalbinizde O’nun size koşarak geldiğini duyumsayacaksınız…

*Bir resim sanatçısı, kafasında önceden tasarlamış olduğu herhangi bir imgeyi tuale aktarmak için işe koyulur. Bu süre içinde tabloya bizzat kendi ruhundan, yeteneklerinden, deneyim ve gözlemlerinden, kültürel arka planından, bilişsel ve duygusal süreçlerinden aktaracağı pek çok şey olacak, sonuçta o sanat yapıtı zorunlu olarak kendisinden bir parça olacaktır. Tıpkı kendi genetik kodlarından gelen bir çocuk gibi… Peki, o güzel bir yağlı boya tablonun aklı ve duyguları olsaydı, kendisini yapan
ressama karşı duyguları ne olurdu dersiniz?

Her durumda, kendisini tasarlayıp vücuda getiren sanatçısına karşı belirli tonda bir saygı ve minnet içinde olacağını düşünmek mümkündür. Eğer o çok ünlü bir sanatçıysa, onun beyninden ve ellerinden çıkmış olmaktan ötürü ayrıca gurur duyacaktır. Güzelliğinin kendi öz güç ve iradesinden kaynaklanmadığını bildiği için, sergilendiği galeride kendisine hayranlıkla bakan sanatseverlerin övgü dolu söyleşmeleri karşısında duyduğu onurda sahibinin daha fazla pay sahibi olması gerektiğini, bu bağlamda güzelliği ve sanat değeri için gurura kapılmasının her türlü mantık ve mazeretten yoksun bir budalalık olacağını düşünecektir.

Her bir kişinin yaratılışına programlanarak insanlığın hizmetine sunulan her türlü sanatsal yeteneğin asal kaynağı olan “En Büyük Sanatçı” Allah’ın başyapıtı olmak ne görkemli bir gururdur!
İnsanın bir derde giriftar olduğu zaman kalbinin tüm içtenliğiyle “Sahibim! Seninle beraberim! Bana yardım et lütfen!” diyebilmesi ne büyük bir tesellidir!

*Seven bir insanı düşünün. Aşkın ateşten hazları ve acıları ile titreyen yüreği, tamamen onun kutsal imgeleri ile kaplanmıştır. Zamanla olan ilişkisi, şüphesiz düşmancadır. Yokluğunda, onunla buluşacağı ana doğru zorlukla akan zaman ne kadar da zalimdir! Varlığında ise, aynı zaman yıldırım hızıyla aktığı için düşmanlığı yeniden hak eder. Yokluğunda, onun dokunduğu eşyaları severek avutur kendini. Onun güzel dudaklarına dokunan talihli su bardağına, çatala, bıçağa tahripkar bir gıpta ve kıskançlık duyguları ile bakar.

Bu kişinin delice aşık olduğu, ama varsayın ki kendisine yasaklanmış olan o güzellik anıtı için gece yarıları evinin penceresinden gizlice ve usulca aşağıya atlayıp onunla bir gölün kıyısında, dolunayın ışıkları altında buluşmaya koşarken ve buluşup sarmaş dolaş olduğu anlarda yaşadığı duyguları anlayabilir misiniz?

Neden beş vakit O “Güzellik Anıtı Sevgili”nin huzuruna bu duygularla varmıyoruz?!

*Düşünün ki, sizi seven, sizi mütebessim bir yüzle ve dikkatle dinleyip anlayan, şımartan ve gerektiği her durumda imdadınıza koşan muktedir bir dostunuz var. Ne zaman ihtiyaç duysanız yanınızda olan, hiçbir isteğinizi geri çevirmeyen ve bütün bunları yaparken de asla zahmet çekme veya yüksünme belirtileri göstermeyen sadık bir dost… O’nu, o güzel dostun omzunuza dokunan sıcacık ve güvenli ellerinde düşünün…
Düşünün ki, ruhunuzda çiçekler açsın…
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 6 yorum yapılmış )

fatma2008 [ 2009/01/16 20:17 ]
Yüreğinize sağlık... istediğinizde güzel şeylere de temas edebiliyormuşsunuz bu yönünüzü de yeni fark ettim tabi bu benim eksikliğim de olabilir sizin bu tarz yazılarınızın azlığından da kaynaklanabilir.
fatma2008 [ 2009/01/16 20:17 ]
Yüreğinize sağlık... istediğinizde güzel şeylere de temas edebiliyormuşsunuz bu yönünüzü de yeni fark ettim tabi bu benim eksikliğim de olabilir sizin bu tarz yazılarınızın azlığından da kaynaklanabilir.
ONUR BİLİR [ 2008/09/03 13:31 ]
İLAHİ AŞKIN DÜNYEVİ OLANA BENZEDİĞİNİ DÜŞÜNEMİYORUZ GALİBA. AMA ÇOK BENZİYORLAR HAKİKATEN. AŞIK OLMA DENEYİMİ ALLAH SEVGİSİNİ KAZANMAK İÇİN ŞART GİBİ SANKİ. ENTERESAN BİR YAZI. ÇOK FAYDASINI GÖRDÜM
sevim [ 2008/09/03 12:46 ]
anlattığınız her şeye ayrı bir boyut katıyorsunuz mert bey. ben bir şeyi sizden okuyunca bilsem bile şaşırıyorum
sudenaz [ 2008/09/03 12:36 ]
hiç böyle düşünmemiştim. harika düşünmüşsünüz. gerçekten çok farklı birisiniz.
SEDEF [ 2008/09/01 22:48 ]
Hocam ne kadar da cici bi yazı olmuş. İnsann içi sevgi ve aşkla doluyor. Çok güzel bi yüreğiniz olduğu oratada. Kaleminize sağlık, kolay gelsin.

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2009.02.16 -  Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
 2009.02.10 -  Kadının Mahremiyet Evi
 2009.02.02 -  Öğrenmenin dayanılmaz tadı
 2009.01.26 -  Hadis tercümesinde taşralı ağzı
 2009.01.17 -  Bilin bakalım! Erkekler insan mıdır, bankomat mıdır?
 2009.01.12 -  Ergenekon dalgalarında kısa bir sörf
 2009.01.05 -  Kadınlar iletişim beceriksizi mi yoksa?
 2008.12.29 -  Cennetin ve cehennemin fragmanları
 2008.12.23 -  Anti-depresif öneriler
 2008.12.16 -  Sen olmazsan cennet solmaz mı?
 2008.12.07 -  İyilik ve kötülüğün kimyası
 2008.12.01 -  Allah sevgisinde kıskançtır
 2008.11.24 -  Yazma yetisi üzerine iki çift söz
 2008.11.16 -  Anneler ve sevgililer
 2008.11.11 -  Sırlar harikadır. Ta ki yakalanıncaya kadar…
 2008.11.03 -  Geğiren tanrıçalar
 2008.10.27 -  Masumiyet insana en çok yakışandır
 2008.10.20 -  Demirel: Eski Siyasetin Büyük Mavrası…
 2008.10.13 -  Aldatan Erkeklere Kuşbakışı
 2008.10.08 -  Aldatan Kadınlara Kuşbakışı
 2008.09.29 -  Kadınlık nelere kadirdir!
 2008.09.22 -  İnsanlardan uzaklaştıkça Tanrı’ya mı yaklaşıyoruz?
 2008.09.15 -  Tesettür Kutsal kitabın ne tarafındadır?
 2008.09.08 -  Kutsal gerdek
 2008.09.01 -  Allah’ı Sevme Sanatı
 2008.08.25 -  Hıristiyan Mü’minler
 2008.08.17 -  Tutsaklığı sevmek
 2008.08.10 -  Dilek Tepesi
 2008.07.27 -  Bir çiçekle de bahar olurmuş
 2008.07.15 -  Dante Beatrice’e kavuşsaydı…
 2008.07.07 -  NLP’den ışıltılı kareler (2)
 2008.06.30 -  Karanlık mağaraların zavallı yarasaları
 2008.06.23 -  NLP'den ışıltılı kareler (1)
 2008.06.14 -  Cennette kadın figürü
 2008.06.08 -  "Yürek Acısı"
 2008.06.02 -  Erkeği tutmak kolay mı sanırsınız?
 2008.05.24 -  Her ölüm vakitsizdir
 2008.05.14 -  Reinkarnasyon
 2008.05.05 -  Kölenin öyküsü
 2008.04.28 -  İlahiyatçılar Hz.Muhammed'ten daha mı iyi biliyor?
 2008.04.21 -  Kadınlar cennetine hoşgeldiniz!
 2008.04.15 -   Biraz daha episteme,biraz daha özlem...
 2008.04.07 -  Bir kibir abidesine
 2008.03.31 -  Kadınlar erkekten ne duymak ister?
 2008.03.24 -  Repertuarımdaki üç kırık hayat
 2008.03.16 -  Kadınlarla hala tartışıyor musunuz?
 2008.03.10 -  Yoksa bu bir rüya mıydı?
 2008.03.02 -  Kadınlar ve tapınaklar
 2008.02.24 -  Hiç kimsenin kadınları
 2008.02.17 -  Ölüden isteme ile diriden istemenin farkını rica edeyim
 2008.02.12 -  Tanrı'nın yeryüzündeki başyapıtı üzerine
 2008.02.05 -  Sıradan ve yüce, yakışıklı ve bayağı
 2008.01.28 -  İdeolojik ve toplumsal baskıya karşı bireysellik
 2008.01.24 -  Aldatan Kadınlara Kuşbakışı
 2008.01.21 -  Nietzsche, Marks veya Tanrı’ya Küsmek
 2008.01.14 -  Yoksa bu fakiri aşktan bihaber mi sanırsınız?
 2008.01.07 -  Kadınınıza yüreğinizle dokundunuz mu hiç?
 2007.12.31 -  Dört Kitaba Sığmazsan, Sen Ne İşe Yararsın?!
 2007.12.24 -  Kadınların Gizli Dünyası Üzerine
 2007.12.16 -  Sosyal Demokratların Reel Politik Dramı
 2007.12.10 -  “En yakın dostum katilim olur mu?”
 2007.12.03 -  İnin O Şatodan Aşağıya!
 2007.11.26 -  “Çift Gerektirmeli Bir Tanrısal Adalet Sarmalı” -Özeleştirel bir yaklaşım-
 2007.11.18 -  Müslümana Sopa Caiz midir?
 2007.11.11 -  Sevgili Erkekler! Türk Kadınları Size Hiç Bakmıyor mu?
 2007.11.05 -   “Hz. Muhammed ve etkin dinleme sanatı”
 2007.10.29 -  Kahrolsun PKK veya kötü reklam yoktur
 2007.10.22 -  Barda oturan adamın düşleri
 2007.10.15 -  “Feminizm gerçekten feminin (dişil) bir akım mıdır?”
 2007.10.08 -   “Model Türkiye’yi görmek ya da görmemek”
 2007.10.01 -  “Aldatılan Adamın Komedyası”
 2007.09.24 -  Kadınların cebi neden yoktur
 2007.09.20 -  Benim adım aşk
 2007.09.17 -  Herkese merhaba!
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com