:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Anti-depresif öneriler 
Mert Aslan   ( altar42@hotmail.com )


Milyonluk kentlerde yaşayan çağdaş insanın en önemli sorunlarından sayılan yalnızlık ve stres için uzmanların önerdiği uygulamalara birkaç ilavede bulunmak istiyorum. İstediği kadar dost bulabilecek ve kendini sayısız biçimlerde ifade edebilecek olanaklara ve araçlara sahip olan kentlilerin, sadece ıssız bir adada yalnız başına veya birkaç hanelik uzak bir köyde yaşamaya mahkum olmuş biri için olağan karşılanabilecek bir ruh haline bu denli yaygın bir psiko-patoloji halinde saplanıp kalmış olması, berbat derecede çelişkisel bir durumdur. Bu noktada, birkaç mütevazi öneride bulunmak istiyorum.

-Yeşil alanlara çıkmak (Çıplak doğayla temasa geçmek): Eğer arabanız varsa, bunu daha kolay yapabilirsiniz. Sıkıntılı zamanlarınızda, insanların olabildiğince az olduğu ya da mümkünse hiç olmadığı yerlere gidebilirsiniz. Gittiğiniz yer ağaçlık ve yeşillik bir bölge ise, daha çok işe yarayacaktır. Orada bir süre kalın. Etrafı seyredin. Mavi gökyüzünü ve bulutları seyredin. Özellikle dağları ve tepeleri uzun uzun seyredin. Ağaçların doruklarına bakın. Çiçeklere olabildiğince yakından bakın ve dokunun. Onlarla konuşun. Bunlar sizi kesinlikle rahatlatacak, aldığınız o dinginlik eve döndüğünüzde bile gün boyunca içinizden gitmeyecektir.

-Duş almak (Suyla tamasa geçmek): Dikkat edilirse, pek çok dinde suyla temas vardır. Hıristiyanlar dinlerine yeni giren kimseleri suyla vaftiz ederler. Bu bedensel arınma ile birlikte ruhsal bir arınmayı ve dolayısıyla yeni bir başlangıç yapmayı amaçlayan bir uygulamadır. Nitekim İslam’a yeni giren kimseler de gusül abdesti alarak arınır ve yeni bir başlangıç yapmış olurlar. Kısacası, suyun tek özelliği bedeni temizlemek değildir. O aynı zamanda ruhu da arıtan bir nitelik taşır. Stresli zamanlarınızda yalnızca yüzünüzü yıkamak bile sıkıntı verici olumsuz duyguların ruhunuzdan boşalmasına bir ölçüde hizmet eder.

-Uzun bir yürüyüşe çıkmak (Kendi ruhuyla temasa geçmek): Şehir içinde veya dışında çıkacağınız uzun bir yürüyüş, sorunlu sorunsuz tüm düşüncelerinizle işlek bir zihin gücüyle yüzleşmenize olanak verir ve bu yüzleşmeden büyük olasılıkla galip çıkarsınız. Nedenini bilmiyoruz; ama yürürken aklınız o kadar etkin çalışmaya başlar ki, zihninizdeki düşünsel sorunları tek tek devirerek ilerleyen muharip bir müfrezeyi andırır.

-İyi bir dostla sohbet etmek (Başka birinin ruhuyla temasa geçmek): İyi bir dost, sizi yadırgamadığı, ayıplamadığı ve sırlarınızı sakladığı için, yanında kendinizi tam bir özgürlükle ifade edebildiğiniz, yani yanında kendiniz olabildiğiniz kimsedir. Böyle biriyle sohbet etmek bilinçaltınızı bilinç düzeyine taşıyan iyi bir psiko-terapi etkisi yapacağı için, mutlaka ruhen boşalarak rahatlamanızı sağlayacaktır.

-Klasik veya enstrümantal müzik dinlemek: Çünkü uluslar arası müzik piyasasında üretilen en hareketli ve duygusuz müzik türlerinin Türk versiyonlarında mutlaka bir parça acı vardır. O yüzden eğer strese girmek istemiyorsanız, herhangi bir türden Türk müziği dinlemekten elinizden geldiğince uzak durun. Klasik müzik ya da enstrümantal müziği tercih edin.

Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 1 yorum yapılmış )

[ 2008/12/25 17:01 ]
Kalabalıklar içinde yalnız olma yerine
yalnız yaşayarak belki onunla birlikte olma sosyal hayatımıza yön verebilir...

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2009.02.16 -  Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
 2009.02.10 -  Kadının Mahremiyet Evi
 2009.02.02 -  Öğrenmenin dayanılmaz tadı
 2009.01.26 -  Hadis tercümesinde taşralı ağzı
 2009.01.17 -  Bilin bakalım! Erkekler insan mıdır, bankomat mıdır?
 2009.01.12 -  Ergenekon dalgalarında kısa bir sörf
 2009.01.05 -  Kadınlar iletişim beceriksizi mi yoksa?
 2008.12.29 -  Cennetin ve cehennemin fragmanları
 2008.12.23 -  Anti-depresif öneriler
 2008.12.16 -  Sen olmazsan cennet solmaz mı?
 2008.12.07 -  İyilik ve kötülüğün kimyası
 2008.12.01 -  Allah sevgisinde kıskançtır
 2008.11.24 -  Yazma yetisi üzerine iki çift söz
 2008.11.16 -  Anneler ve sevgililer
 2008.11.11 -  Sırlar harikadır. Ta ki yakalanıncaya kadar…
 2008.11.03 -  Geğiren tanrıçalar
 2008.10.27 -  Masumiyet insana en çok yakışandır
 2008.10.20 -  Demirel: Eski Siyasetin Büyük Mavrası…
 2008.10.13 -  Aldatan Erkeklere Kuşbakışı
 2008.10.08 -  Aldatan Kadınlara Kuşbakışı
 2008.09.29 -  Kadınlık nelere kadirdir!
 2008.09.22 -  İnsanlardan uzaklaştıkça Tanrı’ya mı yaklaşıyoruz?
 2008.09.15 -  Tesettür Kutsal kitabın ne tarafındadır?
 2008.09.08 -  Kutsal gerdek
 2008.09.01 -  Allah’ı Sevme Sanatı
 2008.08.25 -  Hıristiyan Mü’minler
 2008.08.17 -  Tutsaklığı sevmek
 2008.08.10 -  Dilek Tepesi
 2008.07.27 -  Bir çiçekle de bahar olurmuş
 2008.07.15 -  Dante Beatrice’e kavuşsaydı…
 2008.07.07 -  NLP’den ışıltılı kareler (2)
 2008.06.30 -  Karanlık mağaraların zavallı yarasaları
 2008.06.23 -  NLP'den ışıltılı kareler (1)
 2008.06.14 -  Cennette kadın figürü
 2008.06.08 -  "Yürek Acısı"
 2008.06.02 -  Erkeği tutmak kolay mı sanırsınız?
 2008.05.24 -  Her ölüm vakitsizdir
 2008.05.14 -  Reinkarnasyon
 2008.05.05 -  Kölenin öyküsü
 2008.04.28 -  İlahiyatçılar Hz.Muhammed'ten daha mı iyi biliyor?
 2008.04.21 -  Kadınlar cennetine hoşgeldiniz!
 2008.04.15 -   Biraz daha episteme,biraz daha özlem...
 2008.04.07 -  Bir kibir abidesine
 2008.03.31 -  Kadınlar erkekten ne duymak ister?
 2008.03.24 -  Repertuarımdaki üç kırık hayat
 2008.03.16 -  Kadınlarla hala tartışıyor musunuz?
 2008.03.10 -  Yoksa bu bir rüya mıydı?
 2008.03.02 -  Kadınlar ve tapınaklar
 2008.02.24 -  Hiç kimsenin kadınları
 2008.02.17 -  Ölüden isteme ile diriden istemenin farkını rica edeyim
 2008.02.12 -  Tanrı'nın yeryüzündeki başyapıtı üzerine
 2008.02.05 -  Sıradan ve yüce, yakışıklı ve bayağı
 2008.01.28 -  İdeolojik ve toplumsal baskıya karşı bireysellik
 2008.01.24 -  Aldatan Kadınlara Kuşbakışı
 2008.01.21 -  Nietzsche, Marks veya Tanrı’ya Küsmek
 2008.01.14 -  Yoksa bu fakiri aşktan bihaber mi sanırsınız?
 2008.01.07 -  Kadınınıza yüreğinizle dokundunuz mu hiç?
 2007.12.31 -  Dört Kitaba Sığmazsan, Sen Ne İşe Yararsın?!
 2007.12.24 -  Kadınların Gizli Dünyası Üzerine
 2007.12.16 -  Sosyal Demokratların Reel Politik Dramı
 2007.12.10 -  “En yakın dostum katilim olur mu?”
 2007.12.03 -  İnin O Şatodan Aşağıya!
 2007.11.26 -  “Çift Gerektirmeli Bir Tanrısal Adalet Sarmalı” -Özeleştirel bir yaklaşım-
 2007.11.18 -  Müslümana Sopa Caiz midir?
 2007.11.11 -  Sevgili Erkekler! Türk Kadınları Size Hiç Bakmıyor mu?
 2007.11.05 -   “Hz. Muhammed ve etkin dinleme sanatı”
 2007.10.29 -  Kahrolsun PKK veya kötü reklam yoktur
 2007.10.22 -  Barda oturan adamın düşleri
 2007.10.15 -  “Feminizm gerçekten feminin (dişil) bir akım mıdır?”
 2007.10.08 -   “Model Türkiye’yi görmek ya da görmemek”
 2007.10.01 -  “Aldatılan Adamın Komedyası”
 2007.09.24 -  Kadınların cebi neden yoktur
 2007.09.20 -  Benim adım aşk
 2007.09.17 -  Herkese merhaba!
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com