Hassasiyetler konusunda ilginç takıntılarımız var. Takıntılarımız var derken bireysel anlamda söylemiyorum bunu. Milletçe, topyekün.
Bir zamanların meşhur bir reklamı vardı. Hafızanızı bir yoklayın. Bir banka müdürü hamama gidiyor ve hamamda ki tellak müdüre evire çevire kese atıyordu! Kese dediysek öyle yumuşağından değil. Hani müdüre şaplaklar kondura kondura. Tabi elinde kese, benimkini en az dörde katlayacak, peştamalla kamufle ettiği göbeği ve kel kafasını süsleyen pala bıyığıyla insana “hah” dedirten bir tellak. Hani ne yalan söyleyeyim reklamda güzeldi. İnsan tebessüm ediyordu yani. Fakat bu esere kızanlarda vardı tabi. O güne kadar varlığını bile duymadığım “Hamamcılar federasyonu” bir basın açıklamasıyla reklamı eleştiriyor ve reklamın derhal yayından kaldırılmasını talep ediyordu. Gerekçe? “Tellakların onurları rencide ediliyormuş.”
Hayat bilgisi diye bir dizi var. Hani şu “hoca camide” lafını milletin diline dolayan dizi. Hatırlıyorum, o dizinin birkaç bölümünden sonra bazı okul müdürleri de “o okuldaki müdür kötü bir örnek, bizleri öcü gösteriyor halka” diyerek itiraz etmişler ve dizinin yayından kaldırılmasını istemişlerdi.
Medyaya çıkmanın bir yolumudur yoksa ciddi ciddi insanımız alıngan genleri fazlamıdır bilmiyorum, ama bu saçma hassasiyete bir anlam da veremediğimi söylemeliyim.
Bakın garip bir olay yaşandı birkaç gün önce. Bütün haber bültenleri ve gazetelerin ana sayfasını süsleyen bu olay, bir baletin “gayler yalnızca bizim meslekte değil futbol camiasında bile var, hatta benim futbolcu olupta gay olan arkadaşlarım bile var.” Demesiydi.
Şimdi hiç haz etmediğim Tan isminde ki bu adamın alınganlık göstermesi doğal. Çünkü hakikaten bale erkekler için biraz feminem geliyor çoğumuza. E kendini aklamaya çalışırken verdiği örnekte normal aslında arkadaşın. Hani toplum tarafından çok takip edilen ve sert erkek sporu olarak bilinen futbolu kendisine referans göstermesi de bence normal. Burada normal olmayan futbol camiasının aşırı tepkisi ve medyanın olayı inanılmaz bir boyuta çekmesi.
Futbol oynayanlar bilir. Yemedikleri küfür kalmamıştır. Kendi taraftarı bile yeri gelir severken argo kelimeler kullanmış, küçük hatalarda ise aklına ne gelirse düm düz gitmekten geri durmamıştır.
Ben üniversiteye kadar futbol oynadım. Mevkiim kalecilikti. Hani seyirciyle iletişimi gayet iyi olan ve akrabalık ilişkileri ileri boyutta olan yegane oyuncu. Zira forvet yediği küfürleri attığı bir golle bertaraf ederken, kaleci hatalı bir iki gol yese, ondan sonra dünyanın toplarını peşine takıp karşı kaleye götürse yine yaranamaz seyirciye. Bu izazh ettiğim sebebten dolayı maçlarımda babama rica ederdim “baba maça sen gelme” diye. Neme lazım densizin birisi söver möver. Hadi biz de bağışıklık sistemi gelişmiş, tınmıyoruz ama sen alışık değilsin bu yaştan sonra elalemin çakalıyla uğraşmayasın.
İnsanoğlu garip bir varlık. “Bin laf edersin kaldırmaz, bir şey yaparsın aldırmaz!” Mesela her hakem “hop hop hakem, t.p hakem” lafını eminim yemiştir. Hakemin yediği o laf ne ki. Futbolcunun yediği küfür ve lafları buraya yazsam diğer köşeleri de işgal etmiş olurum. Şimdi bu kadar küfürü yiyen futbolcuların, bu kadar da alıngan olmasını anlamadım gitti. Peki nedir kopan kıyamet. Adam çıkmış futbolcuların içinde de gay vardır demiş. Canım şu öyledir dememiş ki. Ben söyleyeyim reklam. İnsanlarda medyatik bir refleks oluşmuş. Hani nerdeyse birisi bir laf etse de bizde alınsak gibi beklenti içine girenler bile bulmak mümkün. Az önce de ifade ettiğim gibi ben bunlara “medyatik refleks” diyorum.
Şimdi burada futbolcular ve baletler gruplarından hangisinde daha çok gay var, onun çetelesini tutacak değiliz. Fakat hayatımızda ki önem sıralamasında en alt basamaklardan bir adım yukarı dahi çıkamayacak ucuz insanların ettikleri bu boş polemikleri görmekten sıkıldığımı belirtmek istedim.
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 2 yorum
yapılmış )
Yazar olmak istiyorsanız önce Türkçe kurallarını öğrenmenizi tavsiye ediyorum.Ayrı yazılması gereken ''de'' ile (bağlaç olan) bitişik yazılması gereken ''de''yi (ismin -de hali olan) bilmiyorsunuz.Ayrıca ''ki'' ekini de yanlış kullanmışsınız.Lütfen Türkçe konusunda daha özenli davranın.
[
2004/11/05 09:23
]
YAZINIZDA KOMPOZİSYON BÜTÜNLÜĞÜ YOK. FİKİR VE ANA TEMA DOĞRU FAKAT OKUYUCUYA SUNMA TEKNİĞİNİZİ GELİŞTİRMENİZ LAZIM. BAŞARILAR. ALİ ÖZTÜRK.