Haberkonya

Üye Girişi | Üye Olmak İstiyorum

Konya
36 °C

Cuma,
19 Nisan 2024

:. Haberler

:. Gruplar

Hava

Söyleşiler

Yazarlar

	Yediklerimize ne kadar güveniyoruz?
	Hakan Bahçeci ( hakanbahceci@mynet.com )

Hızla gelişen ve değişen hayatımızda günlük yaşam da etkilenmekte.Yediklerimizde bu değişimden nasibini almakta.Yakın zaman kadar evlerimizde ninelerimizin,annelerimizin bin bir zahmetle hazırladıkları çorbalıklar,turşular,kurutulmuş sebzeler,salçalar yerini hazır ve hızlı tüketilmeye ayarlanmış yiyeceklere bıraktı.

Son zamanlarda tükettiğimiz domatesten yağa,peynirden bala, ekmekten suya doğallığını ve doğasını bozmamış bir ürünle karşılaşmadığımız gün yok gibi.

GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) ile üretilen sebze ve meyveleri kimse yemek istemiyor ama bunu nasıl sağlayacağını bilemiyor.Daha az çaba daha az zaman daha az yer ile daha ekonomik ve daha çok ürün elde etme gayreti gelişen teknoloji sayesinde mümkün olur hale geldi.Ancak bu kazanma hırsı gelecek nesillerin daha sağlıklı olmasını sağlamaya yetemeyecek sanırım.

Bilimi kendi hizmetçimiz olduğu sürece kontrol altında tutabiliriz ama eğer onu kendimize efendi edersek o bizi yenebilir…Bu şekil bir cümleyi esasen nasıl kurabildim bilemiyorum ancak genetik yapısıyla özüyle oynanmış(!) bir domates yemek istemiyorum.

Anadolu insanı ekmek yemeyi sever;buğdayın yetişmesi için daha tarlada kullanılmaya başlayan ilaçlar,una katılan çeşitli katkı maddeleri,kimyasal mayalar ve birde kimi insanımızın insan sağlığından çok kazancını düşünen bilinçsiz,hijyenden uzak üretimi soframızdaki ekmeği bile şüpheli hale getiriveriyor.

Gıda zehirlenmeleri toplum sağlığını ve ülke ekonomisini olumsuz yönde etkilemektedir. Sağlıktaki olumsuz etkileri nedeniyle çalışamazlık ya da verimsiz çalışabilme gibi işgücü kayıpları ve sağlık harcamaları ekonomik kayıpları oluştururken, gıda zehirlenmeleri ölümlere de neden olabilmektedir.

Ülkemizin eğitim ve gelir seviyesinin göreceli düşüklüğü, gerekli fiziki yatırımların yapıl(a)maması, denetim uygulamalarının sürekliliğinin yeni yeni sağlanmaya çalışılması, hizmet içi eğitimlerin yürütülememesi, kalabalık nüfusu, yetki kargaşası,yıllarca süren mevzuat eksikliği ve yetersiz mevzuat nedeniyle tarımda ki hatalı uygulama ve yanlış çalışma şekilleri,üretim hanelerin standart hale gelememesi ile gıda zehirlenmelerinden kaynaklanan, ölümle sonuçlanan vakaların, sağlık harcamaların ve iş gücü kayıplarının daha fazla olacağını tahmin etmek mümkündür. İşletmelerin ve okulların yemek/mutfak işlerini taşeronlara devretmeleri şehirleşmeye koşut olarak giderek daha fazla insanın ev dışında yemek yemeye başlaması, gıda güvenliği denetim, eğitim ve uygulama ihtiyacını daha da fazla artırmaktadır.

Konya’mızın bu noktalarda da daha güvenilir olacağını ümit ediyorum.Bu konuda Konyalının kendi oto kontrolü gerekli güveni sağlayacaktır.

BİR KAÇ DİZE ŞİİR

SATILIK ŞİİR

Ben sersemin biriyim

Oturmuş senin için aşk şiirleri yazıyorum

Ellerinin beyazlığından

Gözlerinin güzelliğinden bahsediyorum

Oysaki sen bir ettir, ekmektir tutturmuşsun

Gözün Dünya'yı görmüyor

Al bu şiirimi, götür sat

Para ederse

Bir ekmek, yarım kilo pirzola al

Otur zıkkımlan!

Ümit Yaşar