:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Lokman Var mısın İddiaya?.. 
Murat Can   ( mrt.can@mynet.com )

Yasakçı tutumlardan haz etmediğimi defalarca yazdım. İnsanların fikirlerine, dudaklarına prangalar vurulması beni endişelendirmiştir hep. Özgürlükçü oldum. Olacağımda. Kısıtlamaların gelişimi engellediğini savunmuşum, savunacağımda.

Bakın batı Rönesanssı ve Reformu hayatlarını her alanda daraltan taassuplara karşı başarıyla gerçekleştirmiş ve aydınlanma çağına ulaşmıştır. Bir gün gelipte kendileri için tartışılmaz doğruları içinde taşıyan İncil bile tartışmaya açılmış, kutsalların en kutsalı kilise ve kilise kararları artık yegane doğru olarak algılanmaktan vazgeçilmiş bu ise pozitif ilmin ve gelişimin önündeki engellerin ortadan kalkmasının ilk aşamaları olmuş. Elbette bu gerçekleşirken öyle bir anda olmamış ciddi sancılar çekilmiştir.

Bugün bizim ülkemizde de doğma yerine pozitif ilmi savunduklarını zanneden pek çok odak, aslında kötüledikleri doğmalar yerine statüko koymuş ve yine insanın düşünmesini, tartışmasını, fikir üretmesini engelleyecek sistemler geliştirerek otomatik düşünen, muhalif olmayacak beyinler yetiştirmek için bütün düzenekleri kurmuşlarıdır. Yani dün doğmalara “pozitif bilim var artık bunun gerçekleri hayatımıza hakim olmalı” demişler fakat bu seferde kendi fikirlerini pozitif bilim diye dayatmışlardır.

Sonuç? Elbette düşünmeyen, üretmeyen, hazırları tüketen ve yarınından endişe duyan bir toplum. Ahlaki değerlerden uzaklaşan, kültürel normları yadırgayan ve geçmişiyle kavgalı, yarınından endişeli bir nesil.

Bu tablonun endişe verici sinyallerini eminim sizde alıyorsunuzdur. Yaşamda tüm ideallerini tüketerek yalnızca “yırtmayı” yani kısa yoldan köşe olmayı, kolay yoldan para kazanmayı, çalışmak yerine “zihni sinir proceleriyle” yaşamını sürdürmeyi düşünen tuhaf bir kitle.

İşte az önce bir caddede yürürken kafamdan geçenler ve gördüğüm manzaradan duyduğum ürperti. Sık duyduğum fakat ne olduğuna bir türlü kanaat getirtemediğim “iddia” diye bir şey. Ayrıntılarıyla öğrendiğimde ise kat kat artan endişelerim.

Büyüğü, küçüğü, yaşlısı, genci ve ne acı ki çocuğu. Evet evet yanlış duymadınız. Çocuğu. Daha ilk okul, belki ortaokul çağındaki çocukların ellerinde kuponlarla oynamış oldukları iddiaları yatırmak için sırada beklediklerini acı içerisinde seyrediyorum.

Türkiye biliyorsunuz kumarhaneleri yasakladı. İnsanları acımasızca tuzağına düşüren ve yaşamlarını çalan bu kurumların kapanmasına ne kadar sevinmiştim. Oysa bu gün. Evet bu gün daha acı bir tablo ile karşı karşıyayız. Sadece zengin insanların gidebildiği kumarhaneleri kapatan devlet, bu gün kumarı sokağa çıkarmış ve ne yazık ki gazete ve tv reklamları ile bunu teşvik etmiştir.

Evet bu gün kumar sokağa çıkmış ve ne yazık ki hedef kitle olarak kendisine daha çocuk yaştaki bireyleri seçmiştir.

Kolaycılık ve kısa yoldan köşe olma sevdalısı bizim gibi garip toplumlara yaramayan bu tür organizasyonlar kısa sürede endişe verici yüzünü göstermeye başlamış ve yavaş yavaş özellikle gençliği kendisine esir etmiştir.

Tablo ortada. Fakat umutsuz değilim. Durumun hassasiyetine binaen yaptığımız çağrı yankı bulacak ve en azından 18 yaşın altındaki çocukların bu tür şans oyunlarını oynamaları, kupon yatırmaları yasaklanacaktır. Çözüm mü? Bilmiyorum ama en azından yarın için biraz olsun rahatlatıcıdır.

Yukarda yasaklardan haz etmediğimi yazdım. Elbette insanlar konuşabilmeli fikirlerini açıklayabilmeli. Bakın bir hikaye…

Köyün birine yolunu kaybetmiş bir adam gelmiş. Adamcağız kışın en sert günlerinde her yer buzken bir ışık görmüş evlerin birinde. Daha köye girer girmez bu ışığa yönelmişken üzerine köpeklerin geldiğini fark etmiş ve hemen yere eğilerek yerden taş almak istemiş. Fakat ne mümkün. Yer buz tutmuş. Tek bir taş bile oynamıyor. Köpeklerin bağlı olmadığını gören yolcu işte şu tarihi lafı etmiş. “Allah’ım nasıl bir yerdir burası? Taşları bağlamışlar, itleri bırakmışlar.”

Affınıza sığınarak anlattım hikayeyi. Evet bağlanması gereken taşlar değildi elbet. Bizde yasaklanması gerekenlerin fikirler olmadığı gibi.

Bu arada Lokman Koyuncuoğlu'yla iddiaya girdim. Biraz lahana turşusu oldu ama sonunda ödül yok o yüzden masum gördüm. Hem bizim yaşımız hem 18 den büyük. Ben diyorum Almanya'ya bu Milli Takım gider. O diyor gidemez. bakalım sonuç ne olacak.
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 2 yorum yapılmış )

M.SÜLEYMAN [ 2004/11/30 10:16 ]
Hikaye güzel olmuş.
M.SÜLEYMAN [ 2004/11/30 10:16 ]
Hikaye güzel olmuş.

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2008.02.18 -  Yakalayın Paçasından…
 2008.01.17 -  Fıstık’ın yararları…
 2007.12.25 -  Darbesiz atlattık.
 2007.12.18 -  Yaşasın Hıristiyan Muhafazakârlar.
 2007.10.30 -  Kültür takviyesi yaptım...
 2007.10.12 -  Hiç böyle olmamıştım…
 2007.09.15 -  Yarar’ın görevden alınması yanlış!
 2007.08.07 -  Konya’dan bakan çıkar mı?
 2007.07.19 -  Etliekmek sıktı, birazda bıçak arası yesem...
 2007.07.08 -  Er kişi niyetine!..
 2007.06.16 -  Milli Görüşçü'de var, şarap içen de!
 2007.06.09 -  "Baba'nın Canı Sağolsun..."
 2007.06.02 -  Nabız gezilerine başladım.
 2007.05.23 -  Laf olsun liste dolsun…
 2007.05.11 -  Meraklısına seçim tüyoları
 2007.05.04 -  Krizden nasıl kurtuluruz
 2007.04.21 -  Olabilir binaenaleyh!
 2007.03.09 -  Hiç yapmamıştım ama…
 2007.02.27 -  Bakın Şu Derde!
 2007.02.24 -  Yapmayın çocuklar…
 2007.02.14 -  Son Kale de Gitti…
 2007.02.05 -  Bizde yalan yoh, hilaf heç yoh…
 2007.01.25 -  Tembel içgüdü...
 2007.01.18 -  Battal emminin torunu!
 2006.12.05 -  İyi halt ettin!..
 2006.11.27 -  Elektrik şeyedemedim…
 2006.11.17 -  Bu bir veda değil başlangıç...
 2006.10.30 -  Al sana bir kaya!
 2006.10.25 -  Şarkılar söyleyerek koşardık ölüme.
 2006.10.18 -  Giyinir kendisi Afra’dan, yaklaşılmaz yanına tafra’dan
 2006.10.12 -  Devil Wears Prada!
 2006.10.09 -  Ben seni değil bu sevdayı bir ömür bekledim.
 2006.09.28 -  Düşündüren araştırma!
 2006.08.25 -  Kim Demiş Bunlar Uydurma Diye?
 2006.08.14 -  Döndürmeyin Onu Orda!
 2006.07.31 -  Patateste yok, arabada!
 2006.07.18 -  Affınıza Mahçuben; Kafama Birşey Takıldı!
 2006.07.06 -  Sen derdini git Marko Paşa’ya anlat!
 2006.06.26 -  Rejimi tehdit eden unsurlar var…
 2006.06.22 -  Tutmayın beni!
 2006.06.17 -  ÖSS' ye 6 önemli tavsiye.
 2006.06.02 -  Tembel Avrat Pazarı!
 2006.05.25 -  Elimizde Ne Kaldıki?
 2006.05.16 -  Yirmi kırk beş
 2006.05.05 -  İkisini de Tebrik Ediyorum!
 2006.04.27 -  Nasıl da Gördün Oralardan!
 2006.04.19 -  Olayın Peşindeyim. Hiç Merak Etmeyin!
 2006.04.06 -  Mihael ayısı uyandı!
 2006.04.05 -  En Ucuzundan Olsun!
 2006.03.27 -  Müslüman Değilsiniz!
 2006.03.17 -  Burama kadar getirdiniz birader!
 2006.03.07 -  Ben Bu İşte Tehlike Sezdim!
 2006.02.09 -  Şüphelerimde Haklı Çıktım!
 2006.01.26 -  İzini Belli Etmeyecen!
 2006.01.02 -  Haremlik Selamlık Fikrine Açık Destektir!
 2005.12.21 -  Nasıl Bakarsan Öyle Görürsün!
 2005.11.21 -  Cahil, Komik ve Araştırmacı Gazetecilik!
 2005.11.09 -  Buda Van’ın başka bir boyutu?
 2005.11.03 -  Van Halkı ve Öğrenciler Ne Düşünüyor?
 2005.10.17 -  Ramazan Meddahları !
 2005.10.13 -  Bu Türkler Hakikaten Çılgın!
 2005.10.04 -  Olacağı Zaten Buydu!
 2005.09.05 -  Açık Yeşiller Öne!..
 2005.08.22 -  Bu güzel kimin güzel
 2005.08.08 -  Yaşadıklarımızı yaşamasak!
 2005.07.21 -  Londra neden patladı?
 2005.06.06 -  İstanbul beni mahvetti!
 2005.05.27 -  Cesur ol Farkın Olsun!
 2005.05.24 -  Hangi Memleketi Kurtarmış?
 2005.05.12 -  Köşesiz Yazılar Tat Vermiyor!
 2005.04.28 -  Küme Düşmenin Asli Kriterleri Neler?
 2005.04.20 -  Onların Keşkeleri Çok!
 2005.04.13 -  Siyasete dair bir yazı...
 2005.04.05 -  Hayal Kırıklığı Yaşadılar.
 2005.04.01 -  AKP'den gidenler kaçıncı sıradan seçilmişlerdi?
 2005.03.22 -  Gazeteci Hep Muhalif mi Olur?
 2005.03.12 -  Uğur Özteke, Mehmet Baykan’ı yazmış
 2005.03.09 -  Ucuz siyaset eleştirisi nasıl yapılır?
 2005.02.25 -  Tecavüz ve Cinayetin Perde Arkası
 2005.02.16 -  İstifa Bekleniyor muydu?
 2005.02.08 -  Hassas mıyız; Maço mu?
 2005.02.01 -  Neden " Sakın Gitmeyin!" ?
 2005.01.10 -  Bu "Saf"a, Ben Aday Ol Dedim!
 2005.01.05 -  TRT Yıllarca Zulmetmiş.
 2004.12.31 -  Asıl sizin partiniz yanıyor!
 2004.12.27 -  Hasan Burada Sesini Yükselt.
 2004.12.23 -  Sübyan Başbakan’ıda Çarptım.
 2004.12.13 -  Evanjelist'lerin Babil Çıkarması !
 2004.12.07 -  Latif Clio'ya Neden Sığmıyor?
 2004.12.06 -  Geçen haftadan aklımda kalanlar...
 2004.11.19 -  Lokman Var mısın İddiaya?..
 2004.11.12 -  Arka Sayfa Güzeli!
 2004.11.06 -  Ne yani, artık sosyalleşemeyecek miyiz?
 2004.10.20 -  Hangisi daha yuvarlak..?
 2004.10.11 -  Evlenemiyorsanız Ajansa Buyurun!
 2004.10.01 -  Kızılcahamam’da Ne Yapılır? Biz Ne Yaptık?
 2004.09.06 -  Git gel Konya kaç saat?
 2004.08.08 -  Elindekinin Ne İşe Yaradığını Biliyor musun?
 2004.07.30 -  Sol elimde isyankar sazım!
 2004.07.01 -  Kör Ahmet’in kulakları çınlasın!
 2004.05.24 -  Bekliyorum!
 2004.05.19 -  Metroseksüel Kule City ve Muhafazakar Batıcılığım!
 2004.05.13 -  Maskeler düşsün!
 2004.05.05 -  Yök Neden Değişmeli?
 2004.04.16 -  Aha! Sana Metroseksüel Dedi!
 2004.04.13 -  Çimlere Basmak Yasaktır…
 2004.03.31 -  Demokrasi Tarihimizde Kale Devri Sona Erdi!
 2004.03.23 -  Bu gün seçim olsa sana mı vercem oyu?
 2004.02.27 -  Çakar Burnunun Üstüne Kırmızı Kartı…
 2004.02.25 -  Suat Ağabey Bizi Nargileye Götür…
 2004.02.11 -  Bu Programın Sunucusu Yasaklı!
 2004.01.15 -  CHP’den Ahmet Hakan’ da umudunu kesmiş!..
 2004.01.10 -  Kıbrıs’ta Çözüm Neden İstenmez ?
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com