Yoğun bir haftadan çıktım. Gözlerimde ki kırmızılıklar yeni gidiyor. Ders çalışmaktan midem bulandı desem hani yalan söylemiş olmam inanın.
Bu hafta kısa kısa yazayım diye geçti içimden.
Geçen hafta en çok dikkatimi çeken olay CHP’nin düştüğü falso. Hani iki çocuk karşılaşmış sokakta. Birisi diğerini rezil edecek ya “babam babanı meyhanede görmüş!” demiş. Diğer çocuk tabi sinirlenmiş “e senin kinin ne işi vardı orda?” diye yapıştırmış cevabı…
İşte CHP’nin düştüğü durum aynen böyle. Sarıgül’ün yolsuzluk iddialarını zaten Ak Parti Şişli Belediye Başkanı adayı anlatmıştı Kanal 7’de. Adama kimse inanmamıştı ama işte gelinen nokta. Tabi bildiğimiz sadece bir tanesi. Para karışan daha kaç iş var onu bilmiyoruz. Anlayacağınız CHP’nin iddiası Sarıgül rüşvet aldı… Sarıgül’ün iddiası ise rüşvet aldığım iddia edilen bina İş Bankasının ve bankanın yönetiminde iki tane CHP’li üye var rüşvet varsa işin içinde CHP ve sayın Baykal’da var…
Yani bu yukarda ki durumu bana birisi açıklar mı… Bunlar ne demek oluyor. Nasıl yorumlamak lazım söyler misiniz lütfen.
İSMAİL NACAR’LA SOHBETİN BEDELİ
Geçen hafta İsmail Nacar’ı konuk ettim programa. Anlaşılan bayağı yankı bulmuş. E amacımız zaten reyting almaktı. Başarmış görünüyoruz.
Eleştiriler de almadık değil. Sayın Nacar aslında garip bir insan. Eskiden çok kızdığım insanlar listesinde yukarılarda bulunuyordu. Fakat artık o kadar mesafeli bakmıyorum. Sadece tarzının yanlış olduğu kanaatindeyim. Söylediklerini daha sakin söylese ve meramını anlatsa daha iyi olacak. Bunu kendisine de söyledim. Fakat adam bir tarz oluşturmuş artık kendine. Vazgeçmesi zor. Bir de tabi ilgi görüyor. Yaşar Nuri ve Zekeriya Beyaz’a karşı duruşu mesela bu ilginin başında, bu duruşunsa sert bir mizacla oluşu da ardından geliyor. Zira vatandaş koskoca Yaşar Nuri’ye elinin tersiyle “hadi ordan…” diyen Nacar’ı ilginç bulduğu için seyrediyor.
Nitekim yine böyle ateşli bir şekilde katıldığı programımdan sonra da bayağı başımı ağrıttı. Hele hele kanal, Kanal A olunca… Muhafazakar kesimden ciddi sesler gelmedi değil. Fakat bu konuda bir tavsiyem olacak. Önerim şu. Nacar’ın söylediklerinin tamamına katılmam mümkün değil elbet. Fakat zaman zaman söylediklerine de şöyle bir göz atmakta fayda var. Yani temas ettiği bazı noktalar konuşulması mümkün olmayan tabu olarak nitelendirilmiş konular.
Bu arada bilmeyene hatırlatayım. Benim hazırlayıp sunduğum Gerçeğe Doğru Programı Kanal A’da Perşembe geceleri saat 22.30’da. Yani Kurtlar Vadisinden hemen sonra…
NARGİLECİLER GÖREVE
Geçen hafta Konya’daydım. Güzel geçti. Zaten ne zaman Konya’da birkaç gün geçirsem tadı damağımda kalır. Bu hafta sonu da kısmetse yine Konya’dayım. Nargile ekibine şimdiden duyurulur.
Siz ne demek istediğimi anlarsınız artık…
KONEVİ KONYA MUTFAĞI ANKARA’DA
Beşiktaş maçını seyretmek için Konya’daydım. İyi Beşiktaşlı olduğumu bilirler dostlar. Tabi Konya maçında sıkıntıda olduğumu bilmem söylememe gerek var mı?
O gün Beşiktaş yönetimiyle yemek yemek için bende Bera Otele gittim. Tam kapıdan girecekken Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Mehmet Baykan kolumdan tuttu “hadi gidiyoruz” dedi. Nereye diye sormam bile. “Tamam” dedim düştük yola. Sağ olsun Mehmet ağabeyi çok severim. Bir yemek hazırlatmış ki sormayın. Fırın kebap müthişti. Ne yalan söyleyeyim “Ankara’da şöyle yapan yer olsa da ara sıra dostlarımızı götürsek” diye düşünmedim dersem yalan olur.
Nitekim malum mu oldu ne. Ankara’da harika bir Konya mutfağı açıldı. “Konevi” ismi. Her şeyiyle Konya.
Yolunuz düşerse mutlaka uğrayın. Konya’daki kalite yerleri aratmayacağından eminim. Hatta eminim artılarını bile göreceksiniz. Ben hizmetine ve damak lezzetine 10 puan verdim bile.