Gazetecilik muhalefet gözlüğünden mi bakmak demek?
Kimseye meslek adabını öğretecek değiliz. Haddimize olmadığı gibi, nezaketimize de sığmaz. Fakat zaman zaman görmezden gelinen, yada gözden kaçırılan noktaların önemli olması beni hayli üzüyor.
Bakın en son geçen hafta mecliste yapılan iki faaliyetin basına yansıma ve yansımama şekli itibari ile doğrusu aynı şeyleri bir kez daha düşündüm.
İsim vermeme gerek yok; bir milletvekilimiz Türkiye’nin gelecek yüz yılına damgasını vuracak bir yasada düzeltilmesi gereken noktalarla ilgili önemli bir kanun teklifi veriyor. Fakat bizim Konya basını olaya duyarsız ve kayıtsız kalıyor. Bu denli önemli bir çalışmanın bir Konya milletvekili tarafından yapılması bence önemli. Fakat sadece Konya açısından değil Türkiye açısından önemliyken Konya’da basında yer almaması garip doğrusu.
Bakın bu bir yana bir başka milletvekili ki bu sefer CHP’li. Siyaseten, son derece önemsiz konularda vermiş olduğu soru önergeleri ise medyada birinci sayfada yer buluyor.
Şimdi burada bir çelişki var.
Gazetecilik bence salt bülten gazeteciliği yada muhalif gazetecilik olmamalı.
Verilen yasa tekliflerini ele alıp inceleyebilecek ve içinde neler olduğunu anlayabilecek muhabirlerin basında olduğunu biliyoruz. Ancak bu konulara bence biraz daha hassas olmak lazım. Her bir ferdi ilgilendiren bir yasa önerisi Ankara’da açılan bir etli ekmekçi kadar yer bulmalı medyada.
************************************************************************************************
Lokman Ayva Unakıtan’ı hiç görmemiş!
Geçen haftalarda, mecliste rutin görüşmeler sırasında aslen Konya’lı olan İstanbul Milletvekili sayın Lokman Ayva söz aldı.
Sayın Ayva’yı vekil olmadan önce tanırım. Oldukça nüktedan ve yaşamla barışık bir isim.
Konya’da Kon Tv’de programlarımdan birisine kendisini davet ettim. Kırmadı geldi İstanbullardan Konya’ya. Biz anonsumuzu yaptık Düzlem programına hoş geldiniz diye. Ardından Lokman Ayva’ya soruları yönelttik. Biz sordukça kendisi anlattı. Konu yaşamda karşılaştıkları sorunlara geldiğinde birkaç örnek verdi, başına gelenlerden. Doğrusu canlı yayın falan demedim O anlattıkça bastım kahkayı.
Sayın Ayva anlatıyor “Bir gün arkadaşla apartmandan aşağı iniyoruz, arkadaş benim koluma girdi. Fakat birden durdu. “ Ne oldu?” diye sordum, “Otomatik söndü” dedi. “Yahu!” dedim “Sende kafana taktığın şeye bak. Gel o zaman ben seni indireyim.” dedim. Ekliyor Ayva “Malum ben o yolu her gün gözlerim kapalı inip çıktığım için karanlıkta arkadaşımı benim indirmemden daha doğal ne olabilir ki?”
Kendisi canlı yayında paylaştığı için aktarmakta bir behis görmüyorum. Sayın Ayva “kız istemeye gittik” diyor. Fakat kaynanam beni görünce çok şaşırarak “iyi ama siz körsünüz” dedi. Peki Lokman Ayva ne cevap vermiş dersiniz. “biliyorum!” evet tepkisi bu olmuş…
Bu esprilerden bir tanesini de mecliste kürsüde yaptı Ayva. Maliye bakanı sayın Kemal Unakıtan’ı överken “Türkiye böyle bir maliye bakanını ne dün nede bugün görmemiştir” dedi ve ardından yine yapıştırdı espriyi “ gerçi ben hiç görmedim ama”
İnsanın kendisiyle barışık olması bu demek olsa gerek…
************************************************************************************************
Neden Baykan’ı yazdım.
Bakın hep Konya’nın yeteri kadar birlik olamadığı ve ortak bir Konyalılık bilinci ortaya koyamadıkları hususunu söylerler. Nitekim bu tespite katıldığımı beyan etmek isterim.
Bugün uzayan kol benden olsun mantığının Konya’da biraz olsun taraftar bulması gerek. Sadece Konya değil, bürokrasi ve her alanda da bir kıpırtı olmalı..
Buna rağmen bir yerlere gelen Konyalılara bir insana köstek olmak yerine biraz destek olunmalı.
Konya spor bu sene iyi gidiyor. Hakem hataları canını yakmıyor. Bunun nedeni nedir diye düşünmek gerek.
Süper lig yolunda lobimiz yok, hakemler bizi hırpalıyor diye bas bağıranlar artık bugünü de objektif olarak konuşabilmeli..
Her kim olursa olsun. Konya adına yaptıkları taktir edilmeli. Ortada rahatsız olunacak bir durum yok. Bırakın dostlar omuzlarımızda yükselsin. Yükselsin ki Konya adını yükseltsin.