Dün olduğu gibi bugün de, dünyaya yön vermek isteyen devletler; hiçbir olaya kayıtsız kalmadan olup bitenleri enine boyuna tahlil etmekte ve gerektiğinde müdahil olmaktan kaçınmamaktadırlar. ‘Gelişmekte’ olan veya gelişmemesi öngörülen ülkeler kendi iç dinamiklerine bırakılmadan ve dış dinamikler vasıtasıyla sürekli takip edilmekte, etkileşim alanı içinde tutulmaktadır. İç dinamikler bağlamında “Toplumsal yay” ne kadar gerilse de, hedef saptırması ile istenen sahne ve replikler,netice itibariyle belirli bir süreçte elde ediliyor. ***
Haşimi Rafsancani’yi mağlup ederek Mahmud Ahmedinejad cumhurbaşkanlığı seçimini kazandı. ABD’nin geniş ya da büyük Ortadoğu projesi kapsamında batılı gözlemciler hedef hatası yaptı gibi gözüküyor? Yeni seçilen cumhurbaşkanı ABD için çetin cevize benziyor. Sırf bu yüzden cumhurbaşkanlığı seçimleri için daha resmi sonuçlar açıklanmadan ileri geri konuşmalar şimdiden başladı.
***
İRAN’ da yapılan seçim sonuçları Batı’nın doğu’sunda Batı’nın istedikleri gibi çıkmadı. Cumhurbaşkanlığı seçim sonucu‘sürpriz’ olarak değerlendirildi. Mahmud Ahmedinejad’a hiç şans verilmedi. Rafsancani’ye karşı banko nazarıyla bakıldı. Onların favori görmek ve göstermek istedikleri isimler ilk turda elendi, “Observer” yani bizim ifademizle dış gözlemciler yanıldılar.
***
İRAN’ da 1979 da rejim değişti değişmesine ama yokluk, gelir dağılımında adalet, hakça paylaşım gibi kavramlar hala yerli yerine oturtulamadı. Humeyni’den Rafsancani’ye kadar hiçbiri bunlara bir çözüm getiremedi.
***
15 yaşında olan her İranlı seçimlerde oy kullanma hakkına sahip olarak sandığa gitti. Oy kullanma yaşı düştükçe kökten çözüm planı ortaya koyanların şansı artıyor. Radikalizm sanki gençlikten besleniyor. Bu bir vakıa. Mahmud Ahmedinejad bu gerçeklikten payını fazlasıyla almasını bildi yapılan seçimde.
***
SON OLARAK, sosyal doku ya bir göz atarsak;
İran, Ortadoğu ülkeleri gibi sıkıntıları olan bir ülke, yolsuzluk ve ahlâkî çözülme, en büyük iç sorun. Gelir dağılımı oldukça bozuk. İRAN ekonomisinde petrol çok büyük bir yer’e sahip ne var ki, bu gelirler birkaç imtiyazlı İranlı ailenin kontrolü altında. Devrim,orta direk kitle’ye genişleme alanı vermemiş. Devrim’in vaat ettiği ihtişam ve Sosyal adalet formasyonu, doğru yönde şekillenmemiş. Eğitim, sağlık, çalışma koşulları ve diğer sosyal şartlar ilerleme alanı bulamamış. Rejim değişmiş, fakat kitlelerin kaderi değişmemiş. Tüm bunlara ek olarak ülke Amerika’nın işgal tehdidi altında tedirgin. Bize karşı yeni cumhurbaşkanının bakış açısı da hiç hoş değil.”Renkli kaplı bilgilendirme (brifing)dosyası” önüne konunca, bakalım Hanya Konya meselesi nasıl bir durum kazanacak?
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 2 yorum
yapılmış )
Mustafa bey tebrik ediyorum. Yazılarınızla haberkonyaya renk katacağınızı düşünüyorum. Hayırlı olsun...
[
2005/06/29 14:33
]
İYİ BİR NOKTAYA DEYİNNMİŞSİNİZ BU YAZIYA EKLEMEK İSTEDİĞİM ŞEY ''KILICIN İKİ TARAFI DA KESER'' HER ZAMAN DIŞTAN DEĞİL İÇTEN DE KESMEK KILICIN ÖZELLİĞİNDENDİR.