Çin ile Rusya siyasi ve ticari işbirliği alanında birlikte önemli adımlar atmaya başladılar.
Çin ile ortak askeri tatbikat yapmaktan tutun da, Rusya –Çin arasında petrol boru hattına kadar, birçok konuda karşılıklı ortak adımlar atılıyor.
2001 yılında 20 yıllık bir güvenlik ve işbirliği anlaşması imzalayan Rusya ve Çin, işbirliğini arttırarak devam ettiriyor.
Sibirya’daki enerji kaynaklarının en büyük müşterisi olan Çin, Rusya’nın bu geniş alanlarını iyi bir pazar olarak kullanmak istiyor. Çin’in büyük sorunlarından biri; petrol…!
Bunun en büyük izale şekli de, Rus petrolünü petrol boru hattı ile Çin’e akıtmak.Çin ve Rusya arasında Sibirya’dan Çin’e uzanan petrol ve doğalgaz hattı projeleri Çin için hayati öneme sahip.
***
Jintao, geçtiğimiz mayıs ayında dünya liderlerinin Kızıl Meydan’da toplanmasından sonra ikinci kez Moskova’yı ziyaret ediyor. Hu Jintao, Rusya’dan sonra Kazakistan’ın başkenti Astana’da yapılacak Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesine katılacak.
***
Her iki ülkenin uluslararası alan da ABD ‘ye karşı açık veya zımmi bir blok oluşturma çabaları, ileriki yılların sorunsuz aşılması için gerekli.
Rusya, tek başına ABD’ye karşı konulamayacağının bilincinde.
Ha keza Çin de öyle.
Bu nedenle tarafların böyle bir yakınlaşmaya gitmeleri son derece anlamlı ve uluslararası ilişkiler mantığı açısından önemli gelişmelerin işaretçisi.
Rusya ve Çin tarafından BM’ in üstlendiği fonksiyonun güçlendirilmesi istemi, aslında başlı başına önemli bir adım hem Çin hem de Rusya için. ABD’nin son Irak işgalinde BM’yi By-pass etmesi her iki ülke için mevzii kaybı anlamı taşıyordu.
***
Geçtiğimiz günlerde katıldığımız bir platform da konuşmacı olan İngiltere kökenli Amerikalı insan hakları gözlemcisinin şu sözleri ‘…hiçbir zaman ne Rusya ne de Çin ne de güçlü olan bir başka ülke insan hakları ihlal’lerinde kendilerine laf ettirmezler..’sözünü, BM İnsan Hakları savunucusundan duymak bayağı ilginç gelmişti.
Aslında, çoğu siyasi kavram; Uluslar arası literatürde, sadece bir argümandan öteye gitmez.
İnsan Hakları, Eşitlik, Adalet, Jenosit-Soykırım ve Uluslararası Hukuk gibi, daha birçok kavramı, bunlara eklemek mümkün. Uluslararası ilişkiler zinciri ve mantığında bundan doğal bir şey olamaz.Çünkü eşyanın doğasında esas olan saik, çıkar olgusudur.İşte bu karşılıklı çıkarlar soyut kavramlar her ne olursa olsun silinip atılabilen şeyler olup olmamasına engel teşkil etmiyor. Çin’in Tayvan ve Tibet politikasını Rusya destekliyor. Çin de hal böyle olunca, Rusya’nın Çeçenistan sorununda Rusya’dan yana tavır almakta bir beis görmüyor.
***
Sonuç olarak şunları söylemek mümkün.
Çin yakın gelecekte ABD’ye rakip olarak görülüyor
Çin ve Rusya, Washington’dan ‘rasyonel dünya düzeni’ istiyor. Avrupa Birliği bunalımlı bir dönem geçiriyor. ABD’nin de imajı bozuk. Geçmiş yıllarda yapılan Malta ve Yalta konferanslarının bir başka
Boyutta olanı bu kez Moskova -Kremlin de modern yecüc ve mecücler tarafından yapılıyor olmasıdır. Esas olan tek olgu, güçlü olup ayağını yere sağlam basabilmektedir.
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 4 yorum
yapılmış )