Üçüncü ,3 Kasım da geride kalmak üzere.Türkiye 50 yıllık siyasetçilerden uzak bir parlamentonun çalışmasına şahit oldu.Biraz zor oldu ama iyi oldu.Rahmetli dedelerimizin döneminde siyasete girip bugün hala siyaset yapanların nükteli ve içinde hüküm cümlesi bulunmayan konuşmalarından kurtulmuş olduk. Kulaklarımız o kadar rahat etti ki, yarınlarımıza güvensiz baktıracak ifadeler duymamanın heyecanını da ayriyeten yaşadık. Zaten sayıları da azalıp birkaç tane kaldılar.Biri Parlamento içinden Deniz Baykal biri de dışından ülkücü lider Bahçeli.Ha sizde kalkın buna bir lider daha ekleyin işte o kadar.Deniz Baykal hala Türkiye’yi yirmi yirmibeş yıl öncesini yaşayan bir ülke zannediyor olacak ki derinliği olmayan,çapı olmayan, vizyonu ve alternatifi olmayan AB konuşmalarıyla bayıyor.Baymakta kelimemi tam bir irtica ağzı.Meclis dışı kalan ülkücü lider ise meclisin içinde farklı dışında farklı dem vuruyor.İçeride Apo affediliyor,AB isteniyor dışarıda hükümete gözünün üstünde niye kaşın var.Neyse şimdi bunları konuşmanın zamanı değil asıl bugünkü meselem şu.Nasıl olduysa birden bire siyaset dünyası Anap ve MHP nin milletvekili transferlerini konuşmaya başladı.Adam bakanken bundan daha popüler ve hatta çok seviliyordu.Anap’a bir gitti gidiş o gidiş.Bir daha ses seda yok.Genç liderlerimizden Erkan Mumcu’dan bahsettiğimizi de yazarsam ayıp olur ama ben yinede yazmış oluyum. Mecliste grup kurup hazineden parti yardımı alacak ve komisyonlara üye verecek ve mecliste grup toplantısı yapacak cek cek cak.Bütün bunlar için Ak parti’den ve CHP ‘den milletvekili transfer etmek gerekiyormuş,şimdi eller kollar sıvanmış Anap’a harıl harıl 20’nin üzerinde milletvekili aranıyormuş.yirmi bulunmuşta üstüde lazımmış.Milletin iradesine ipotek anlamı taşıyan ve alçaklık olarak gördüğüm transferle bir grup kurulacak ve mecliste öyle temsil edilecekse tükürürüm ben o grubun içine.Hakeza MHP de aynı konuyla yan yana ismi anılan parti durumunda. Güya Hükümetken milletvekili transferlerine iyi gözle bakmayan Bahçeli “ben o zaman birinci parti durumuna gelip hükümeti sen kur dediler de onun için karşı çıkmıştım ,oysaki şimdi bizim görüşümüzü benimsemiş insanlar varsa istedikleri zaman partimize katılabilirler”gibi küçük bir manevrayla kapılar aralanmış.Bahçeli’nin bu sözleri söylemediğine inanmak isterken, söylemişse de aynıyla ifadeye devam tükürürüm o grubunda içine. Halk iradesini hiç kimse parayla pulla yada tatlı vaatlerle ayaklar altına alamaz.Ak Partiden CHP’den milletvekili seçileceksin Anap’a gidip grup sayısı tamamlayacaksın.MHP ‘ye gidip halkın vermediği iradeyi kendi kendine vereceksin .Ve tüm bunların dışında koldan kola giden vekil efendide huzur ve sükun içinde en üstün ahlakla yeni partisini mecliste temsil edecek.Ben öyle vekili s.e.v.m.e.m. Halkta s.e.v.m.e.z.
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 2 yorum
yapılmış )
[
2005/10/15 17:33
]
la gardas bak mustafa ya da dıdımii etme boyle yazı yazılmaz. kelımelerı yana yana dizip sonada tek bidene nokta kullanılaraktan yazı neym yazılmaz gardas... adam gıbı yaz yav eccuk soyle okunaklı olsun... bu ne ya ıskence eden mıllete... etme gardasım...
Geçmişe mazi denir değil mi? Mazi de hemen unutulur değil mi? Bir zamanlar zat-ı alinizin pek bir ciddiyetle savunduğunuz partiden bazı milletvekilleri ayrılıp AKP'ye geçmemişler miydi? Fark nerede?