|
|
|
Dost ve kardeş Pakistan’da meydana gelen büyük deprem ülkeyi alt üst etti. Birkaç yıl önce Türkiye’de yaşadığımız manzaraların benzerleri Pakistan’da yaşanıyor. Ben aslında Türkiye’de olduğu gibi Pakistan’da da meydana gelen depremden ziyade , deprem bölgesi olan her iki ülkenin bugüne kadar depreme karşı ciddi hiçbir önlem alamayan sistemine üzülüyorum. Demek ki gelişmiş çağdaş dünyanın çok ama çok gerisindeyiz.
Bu haftaki yazımda tamamen Pakistan’a yer vermek istemiştim. Ancak Dosteli Derneği’nin Nijer görüntülerinin Kontv’de yayınlanmasının ardından kararımı değiştirdim.
Türkiye ile Pakistan’ın yedi küsür büyüklüğündeki depremde alt üst olmasının üzüntüsü içerisindeyken, Nijer’de insanların bırakın depremi, herhangi bir doğal afet olmadan normal hayat seyri içerisinde yaşamlarını sürdüremediklerini hayretler içerisinde izledim.
Önce programda yer alan bilgilerin doğruluğundan şüphe ettim. Araştırmaya koyuldum ve bu ülkeyle ilgili her türlü bilgiye ulaştım. Sonuç fecaat.
Beni en çok üzen ise Nijer halkının yüzde 95’nin Müslüman olmasıydı. Halkının yüzde 95’i Müslüman, topraklarının ise yüzde 95’i çöl olan bu Orta Afrika ülkesinde ortalama yaşam süresi 42 yıl. Her doğan beş çocuktan birisi, beş yaşını doldurmadan ölüyor.
İnsanlar fakr-u zaruret içerisinde. Bir deri bir kemik kalan bedenler yılgın. Bir günlük rızkını temin edenin büyük mutluluk yaşadığı ülkede herkes bezgin.
Dünyanın kaymağını yiyen zengin ülkelerin kayıtsız kaldığı Nijer’e Müslüman ülkeler de ciddi herhangi bir yardımda bulunmuyor.
10 milyon civarındaki nüfusuyla Nijer dünyanın yardım elini bekliyor. Nijer başbakanı ise günlük yardımlarla herhangi bir mesafe kat edemeyeceklerine inanıyor. Başbakan, ülke insanına çalışıp üreteceği imkanlar istiyor.
Dosteli Derneği yetkilileri kısa bir süre sonra yeniden Nijer’e gidiyor. Devletin bilgisi dahilinde topladıkları yardımları kendi elleriyle götürüp oradaki Müslüman kardeşlerimize teslim edecekler. Zengin Müslümanların zekatlarına talipler.
Dosteli Derneğini tebrik etmek gerek. Yıllardır Konya ve bölgesinde ihtiyaç sahiplerine yardımlarda bulunan dernek, bu sefer kıtalararası ciddi bir yardım kampanyasına imza atıyor. Dosteli ve benzer derneklere herkesin yardım etmesi gerekiyor.
Bu arada bir kurumumuzu daha tebrik etmemiz lazım. Konya Büyükşehir Belediyesi Endonezya depreminde olduğu gibi , Pakistan depreminde de üzerine düşeni yaptı. Büyükşehir Belediyesi ekipleri kurtuluş savaşında bizi yalnız bırakmayan Pakistan halkının yarasını sarmak üzere bu ülkede bulunuyor.
Genel anlamda Konya bu tür durumlarda duyarlı bir kent. Marmara depreminde Sakarya’ya bir mahalle yaptıran ve adını Konya mahallesi koyan Konyalılar o dönemde 70 milyon ülke insanının takdirini toplamıştı.
Biraz daha geriye gittiğimizde, Bosna savaşında, Boşnak kardeşlerimize yaptığımız yardımları Bosnalılar hala unutmuş değiller. Bugün 50 bin insanın yaşadığı Bosna –Hersek mahallesine bu isim bu nedenle konulmuştu. Şimdi Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, bu mahalleden geçen ve İstanbul yolu ile Ankara yolunu birbirine bağlayan 60 metre genişliğindeki caddeye Aliya İzzetbegoviç ismini koydu.
Sürekli kendimizi eleştiren yönümüz ve ülkede olumsuz olduğu söylenen imajımıza (ben bu fikre katılmıyorum. Konya’nın imajının kendini ve Konya’yı bilmeyen üç beş kişinin dışında ülke genelinde iyi olduğuna inanıyorum) inat, Konya örnek bir şehirdir, Konyalılar örnek insanlardır. Dara düşenin yanında olmayı sürdürdüğümüz sürece bu özelliğimizi kimseye kaptırmamız mümkün olmayacaktır.
|
Köşe Yazısı
Hakkındaki Yorumlarınız
|
Yazarın Tüm Yazıları |
|
|
|
|
|
|