:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Bir ülke daha iyi nasıl yönetilebilir ki? 
Mustafa Azılıoğlu   ( mustafaazilioglu@hotmail.com )

Başbakan Erdoğan’ın ülkeye katmış olduğu değerleri salim kafa ve sağduyu ile etüt edip düşündüğümüzde ortaya çok ilginç gerçekler çıkmaktadır.
Elbette bu durumdan ülke ve memleket insanı fayda görmekte, ayrıca aklıselim sahibi herkes, hakikati dile getirmekte bir beis görmemektedir.
Ne yazık ki ülkede herkes aynı basireti sergilemiyor.
Zaten onlardan anlayış beklemekte safdillik olur.
Hal bugün böyle iken, geçmişte durum farklımıydı.
Muhalefet mantığının “hasetlik” mantığı ve diyalektiği 70’li yıllarda, TRT’nin ana haber bültenlerinde adeta Nejat Uygur repliklerini aratmayacak cinstendi. Plan, proje üretip halkın karşısına çıkacak kadrolara, duyarlı muhalefete geçmişte olduğu gibi bugünde hasrettik.
***
“Milli Gelir neden hala 5 bin dolar bile değil” sorusunun cevabını, İsmail Dümbüllü’nün kavuklu replikleri misali, baklava börek muhabbetlerinde, meclis başkanlığı seçim diyaloglarında ve bu dönemlerde iktidar-muhalefet olmuş siyasi ve bürokratik kadrolarda aramak gerekir.
Kahtı ricali zembille aramaya gerek yok ki.
O yıllarda denizde kum misali her tarafta kaynıyordu.
Sonuç,2001 yılında, bu kadroların getirdiği Türkiye tablosunda, milli gelir 3 bin dolar bile olamadı.
***
Tayip Erdoğan geçmişin hatalarını geçmişin yanlışlarını çok iyi analiz etmiş bir siyaset adamı.
Her şeyden önce, Tayip Erdoğan halkı ile aynı dili konuşan bir Lider.
Siyasi yelpazenin sağında veya solunda olma gibi bir zorunluluğu da yok.
O İnandığı güvendiği halkı ile arasında bir gönül köprüsünün mimarı.
Siyasetin merkezinde, sol’uda sag’ıda kucaklamış bir Başbakan.
Halk engin feraseti ile onun yaptıklarını görüyor ona inanıyor, onu samimi buluyor ve onu kendinden ev halkından biri kabul ediyor.
Çocuklar bile tayip amca diye etrafında sevgi haleleri örüyor.
Elbette bütün bunlar, ülkenin yıllardır arayıp da özlemini çektiği beklenen açılımlar ve güzel gelişmeler.
Ne varki, ülkeler arası medeniyet yarışında kaybedilmiş bir çeyrek veya yarım yüzyıllık zaman dilimi kaybı var ki, Erdoğan’ı en çok sıkıntıya sokan, dünya liderleri arasında belli etmese dahi için için içini kemiren milli gelir gerçeği. Tayip bey, nasıl ederim ne yaparımda milli gelir seviyemizi 5–10 bin dolarlara çıkarabilirimin hesabı ile, evinde rahat uyku yüzü bile görmüyorken, günlük uyku saati 3-4 saat bile değilken, Tayip Bey’in yurtdışı gezilerini güya akıllarınca eleştirmeye kalkıyorlar.
***
Ana ve yavru muhalefet eğer gerçekten İktidar gömleğini sırtına giymek istiyorsa, bir kere halkın doğruları ile kendi doğrularını aynı kefede birleştirmesi gerekmektedir.
Halka rağmen halkçılık, Türk’e Türkçülük, Müslüman’a İslamcılık, sosyal demokratlık nutuklarını bırakıp, önce halkın dilinden konuşup, halkın gönlünü kazanma yollarını bir kere öğrenmeleri onlar için ilk öncelik olmalıdır. Tabii ki böyle bir arzuları gerçekten varsa.
****
Bizim Milletin onuru gururu şerefi haysiyeti her şeyden önce gelir.
Gelir gelmesinede, hala dünya milletler aynasındaki resmimizin tahlilini yapmayız.
Vıcık vıcık hamaset kokulu nutuklarla 21. yüzyılın ilk çeyreğine girmek üzereyken, şimdiye kadar neden Kıbrıs meselesini çözemediğimiz, izolasyon duvarlarını aşamadığımız, dibimizdeki komşularımızın hepsi ile nizalı olduğumuzu nedense hiç sorgulamayız.
Hani 21. yüzyıl Türk asrı olacaktı.
Nerde kaldı Adriyatik’ten Çin setine kadar hamaset kokan spreyli nutuklar.
Yıllık 5 bin dolarlık milli gelirle mi asrın yıldızı olacağız.
İşte Tayip Bey bütün bu gerçeklerin ışığında Dünya’yı gezerken aklı fikri bu maküs tablonun değişmesidir, beyninin içindeki Dünyayı dolaşma sebebi.
İşte Tayip Erdoğan bu durumun fevkinde bir lider olduğu için, sırça saraylara kapanıp sabah sekiz akşam beş muhabbeti yapmıyor.
Ya ne yapıyor.
Dünyayı geziyor.
Ülkenin kaynaklarını, birikimlerini, ihraç edip, torunların bebelerin iyi bir geleceğe sahip olmaları için Ülkesinin sanayisine turizmine Pazar arıyor.
***
Muhalefet bu söylemi dahi anlamakta zorlanırken, hala aynı yerinde saymaya devam ediyor.
***
***
ABD, Çin, Rusya, Almanya, Fransa, İngiltere ile kurulan diplomasi trafiği her hal-u karda turistik bir seyahat asla değildir.
Olamaz da.
Yansımaları Kıbrıs ta tecridin kalkması ile daha iyi anlaşılacaktır.
***
Yakın ve orta yakın komşularımız İran, Yunanistan, Suriye, KKTC, ha keza Ermenistan, Azerbaycan, Bulgaristan, İsrail ile kurulan dostluk ve saldırmazlık köprüleri kimin yararınadır. Elbette büyük silah üreticisi dünya tröstlerinin yararına değildir.
***
İslam sermayesi ve Yahudi sermayesinin kime zararı vardır.
***
Uzak doğu ve Avrupa’daki dev yatırımların cinsini cibilliyetini mi sormuşlarda biz soracağız.
***
Afganistan, Arnavutluk, Azerbaycan, Bosna, Malezya, Pakistan gibi ülkeler azıcık strateji ve uluslar arası ilişkiler donanımına sahip herkesin bildiği, bizim için çok büyük önemi olan “mihver ülke” konumunda olan, yakın dost kardeş ülkelerimiz degilmidir.
***
Diğerlerine de bir göz atalım,
Hollanda, , İrlanda, İspanya, İsveç, Norveç, İsviçre, İtalya, Japonya, Belçika, Danimarka,
Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Etiyopya, Fas, Filistin, Katar, Kuveyt, Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün, Tunus, Yemen, Bahreyn,
Tacikistan, Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Gürcistan
Avustralya, Avusturya, Finlandiya, Güney Kore, Güney Afrika, Lüksemburg, Macaristan, Maldiv Adaları, , Polonya, Portekiz, Romanya, Sırbistan, Sri Lanka, Tayland, Ukrayna, Vatikan, Yeni Zelanda,
Bu ülkelerin gezilip ziyaret edilip seçilmesinin ayrı ayrı bir önemi ve anlamı vardır.
Ne yazık ki, Ülkede hala bunu anlamakta zorlanan”…kafalılar” olsa da.
***
www.haberkonya.com

Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
Şu ana kadar yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapmak ister misiniz?

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2009.02.06 -  Affan Dede'ye para saydım
 2009.01.30 -  Şimon ve Tayyip
 2009.01.21 -  Ne Zengin Fakir Ne Sen Ben Farkı Olsun
 2009.01.17 -  Ne haktan korkar ne hicap çeker
 2008.12.18 -  Yönetmek ve yönetilmek üzerine
 2008.10.24 -  Kılıç ipeği kesmez.
 2008.10.11 -  İKİ ÇAKAL
 2008.09.18 -  Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz!
 2008.08.04 -  Monteskiyö’ den Emre Aköz ‘e
 2008.07.31 -  Katıra gem vursan at olurmu?
 2008.07.10 -  Sahipsiz köpek ne yapsin
 2008.07.07 -  Kalem ve kılıç
 2008.06.27 -  Haysiyetsiz meşhur muteber
 2008.06.08 -  İyi ki varsın Süleyman Bey
 2008.05.29 -  K...ni zevk sahibi imiş
 2008.05.27 -  Hürrem'in göğüsleri cezbetmiş Kanuni'yi
 2008.05.20 -  Leyla Hanım ritüeli
 2008.04.11 -  Asıl azmaz bal kokmaz
 2008.03.22 -  Dün bugündür,yarına ümitvarım.
 2008.03.13 -  Akif Konya’ya gelmiş haberimiz yok
 2008.02.27 -  Oh ne ala,mualla
 2008.02.14 -  Bir demet gül ve karanfil
 2008.02.12 -  Modernleşme yahut muhafazakar değişim
 2008.01.24 -  O iş benim boyumu aşar
 2008.01.22 -  Abdülhamid’in Mirası
 2008.01.17 -  Tebrikler Kime
 2007.12.28 -  Akif’i Kaç Kişi Anladı ki….
 2007.12.18 -  Pulsuz dilekçe
 2007.11.26 -  Güle Güle “Adamın Kralı”
 2007.11.15 -  Konya’nın Güzel Olan Tarafı
 2007.11.08 -  Dostumuz! Amerikadan Ne Aldık
 2007.11.03 -  MÜSİAD’da Mustafa Çalık ne dedi.
 2007.01.12 -  MERAK ETME
 2007.01.10 -  DOST DÜŞMAN OLURSA NE YAPILIR?
 2006.12.27 -  KIL TÜY
 2006.12.23 -  SİLLE-İ MİLLET
 2006.12.20 -  Cumhurbaşkanını buldum
 2006.11.29 -  ŞEHİRLERİN BAHTINA
 2006.11.23 -  DEVLET NİŞANI NEDEN VERİLMİYOR
 2006.11.22 -  TESEV RAPORU
 2006.11.16 -  DR. ANIL BEY
 2006.11.15 -  BİLMESİNİ BİLMEK
 2006.11.02 -  2016 da ne olacak?
 2006.10.31 -  Boşa Geçen Yıllar
 2006.10.27 -  Geyik türüne bir örnek de benden.
 2006.10.06 -  HEKİMLERİMİZ
 2006.10.01 -  Hekimlerimiz, Hastanelerimiz ve Sağlık Personelimiz.
 2006.09.22 -  Bereket yağar gönüllere
 2006.08.16 -  Ahh Osmanlı...
 2006.08.07 -  Siyasetçi kendini nasıl geliştirmeli?
 2006.07.31 -  İsrail-HAMAS Savaşı
 2006.06.28 -  Helvası olmayan şehir
 2006.06.16 -  SİYASAL YOZLAŞMANIN NEDENLERİ
 2006.06.02 -  UNESCO, SETTAR, MEVLANA
 2006.05.29 -  AHLAK VE KARAPINAR’DA PETROL
 2006.05.20 -  RAHVAN MEHMET VE MARATON YARIŞLARI
 2006.05.15 -  Okullar ne üssü?
 2006.05.11 -  Bu vebalden nasıl kurtulmalı
 2006.05.08 -  Tarihi İpek Yolunda Bir Garip Sultaniye
 2006.04.27 -  ABD'nin yerli dostu
 2006.04.10 -  AÇIK POKER
 2006.04.06 -  Şehrin en güçlü örgütü
 2006.04.03 -  Bu aşkı kim bitirdi?
 2006.03.30 -  Şimdi Nazım Hikmet Zamanı
 2006.03.27 -  Ne okuduğunuza değil, nasıl okuduğunuza bakın
 2006.03.24 -  HÜKÜMET(LER)E MÜTEDAİR
 2006.03.20 -  Recep Konuk;O bir Türkmen Bey'i
 2006.03.13 -  Kızılcahamam'da görmedikleriniz
 2006.03.09 -  Türkiye'nin şansı Özkök mü?
 2006.03.06 -  Teşkilat nasıl olmalı?
 2006.03.03 -  Bush'un Hindistan'da işi ne?
 2006.02.23 -  Tahlil değil gerçek
 2006.02.20 -  Tapusu olan konuşsun
 2006.02.17 -  Türkiye’de platonik siyaset mi var?
 2006.02.13 -  Konya'yı doğru algılamak
 2006.02.09 -  Doldur boşalt ateş et
 2006.02.06 -  YENİ YILMAZ GÜNEY
 2006.02.02 -  Siyasal Ahlak nedir?
 2006.02.01 -  İstikrar kimin işine yaramaz
 2006.01.26 -  MUHALEFET NİÇİN ERKEN SEÇİM İSTİYOR
 2006.01.24 -  ABD'nin son hamlesi
 2006.01.19 -  Ortak öngörü; Nükleer enerji
 2006.01.16 -  2006'nın en zor günleri
 2006.01.05 -  Türkiye'de neden Nükleer santral yok?
 2006.01.03 -  Kurtlar Vadisi-Irak'ın arka planı
 2005.12.27 -  Siyasette boşluk var mı?
 2005.12.15 -  Başbakan'ın gözünde Konya
 2005.12.12 -  Başbakanı beklerken
 2005.12.05 -  O bir üst kimlikli
 2005.11.28 -  Yekpare dünyanın ayrılıkçıları
 2005.11.22 -  Mavi mi yeşil mi akım?
 2005.11.16 -  Nafile anlamaz bunlar
 2005.11.13 -  Bir ülke daha iyi nasıl yönetilebilir ki?
 2005.11.08 -  Ateş hazır, Paris hazır mı?
 2005.10.22 -  Van Kedisi ile Van Canavarı
 2005.10.04 -  Abdullah Gül'ün Uçağında
 2005.09.28 -   Devlet Ve Devlet Adamlığı
 2005.09.22 -  Zenginleşme Formülü–2-
 2005.09.21 -  Zenginleşme formülünü buldum
 2005.09.05 -  AB SİZ TÜRKİYE VEYA TÜRKİYESİZ AB
 2005.08.31 -  Kerbolanlı Ahmet
 2005.08.27 -  Bir medeniyet tasavvuru olarak Vakıf
 2005.08.22 -  Statüko Nedir?
 2005.08.16 -  ACEM ÜLKESİ İRAN
 2005.08.02 -  EK PROTOKOL
 2005.07.20 -  'USA’ BİZİ USANDIRMAYI NE ZAMAN TERK EDECEK
 2005.07.15 -  CONİ VE MEHMET
 2005.07.02 -  Yecüc ve Mecüc rapsodisi
 2005.06.30 -  İkö
 2005.06.29 -  AH NİJAD…!
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com