Dünyada yaşayan insan sayısı 7 milyar civarında. Kıtalararası, bölgelerarası insan kültür ve medeniyetleri, gelişmişlik göstergeleri farklılık arz eder elbette. “Tek Tip Dünya” anlayışı ve modeli tarihin hiçbir çağında yaşanmamış. Kişisel, kurumsal, kitlesel ve uluslar arası çıkarlar yüzünden yeryüzünde dünya savaşları, bölgesel savaşlar hep yaşanmış.
Samuel Huntington’un ortaya attığı medeniyetler çatışması tezine karşı Türkiye’den yükselen medeniyetler arası diyalog düşüncesi, netice itibariyle tez’e karşı bir anti tez.
Kuyuya atılan taşı çıkarmaya çalışan 40 akıllı misali bir şey.
Ne kadar başarılı olup olamayacağını zaman gösterecek.
Esas itibariyle insanlık âlemi“Âdem”den türeme.
Yani Amerikalının, İngiliz’in Çingene’nin atası aynı ata.
Fark nerde?
İsim, kimlik, cins, cibilliyet, asabiyet, mensubiyet, hars ve medeniyet gibi alt ve üst yapılarda.
İnsanlık Âleminin en üst ortak paydası, aynı atanın devamı iken, koparılan ayrılık, gayrılık fraksiyonları, sebep sonuç itibariyle bölgesel ve küresel düzeyde, mikro ve makro bazda çıkar hesaplarının bir neticesidir.
Estirilen rüzgâr ve fırtınalara karşı kendi yapılarını parçalamadan koruyabilenler bütünlük ve hayatiyetlerini devam ettirir iken, geri kalanlar ise Yugoslavya, Çek ve Slovakya’nın düştüğü akıbete düşerler.
Konuya daha açık ifadelerle girersek, Türkiye de muhalefetin diline doladığı etnik kimlik siyasi söylemleri ülkeye bir şey kazandırmaktan uzaktır. Zararı faydasından çok olmaktadır.
Zira Lozan görüşmelerinde Kürt Beyleri, aidiyetlerini ve tercihlerini Türkiye Cumhuriyetinden yana kullanmışlar, kendilerini Türk Milletinin ve İslam Ümmetinin bir parçası kabul ederek, karşı tarafın hesaplarını bertaraf etmişlerdir.
***
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Samsun Cumhuriyet Meydanı'nda yaptığı konuşmada, Ana muhalefet lideri Sayın Baykal için, milleti sevmenin ''ben ülkem için şunu yaptım'' demeyi gerektirdiğini belirterek, Siz hayatınızda taş üstüne taş koydunuz mu, sizin geçmişinizi biliyoruz diye konuşmuş.
Devlet dairelerinde paltoyla hizmet veren bakanların olduğu dönemin unutulmaması gerektiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, ''O günleri yaşadı bu Türkiye. Akaryakıt kuyruklarında neler çektiğimizi anneler babalar çok iyi bilir, o dönemin bakanını da çok iyi tanır.'' Demiş.
***
ABD'de ''zenciler ve beyazlar'' meselesi çoktan aşılmış. Bunların içerisinde ABD vatandaşlığını üst kimlik olarak kabul etmiş çok farklı etnik unsurlardan oluşmuş bir yapı var.
Başbakan Erdoğan, '' uluslararası bir yarışma olduğunda, bu yarışmanın sonucunda bakarsınız ki, bir zenci bayrağı alır sırtına birincilik kürsüsüne çıkar ve gözlerinde yaşları görürsünüz. Bu bilinci bütün vatandaşlarımıza verebilmektir. Bizim ülkemizde bizi birbirimize bağlayan başka bağlar var. Bizim kültürel bağlarımız, din noktasındaki bağlarımız, aynı medeniyetin mensubu olmamız bizim zenginliğimizdir bundan korkmamamız lazım. Kimse bu ülkede ayrılık tohumları atmaya kalkışmasın, kimse ülkemizde bölücülük yapmaya kalkışmasın, biz tek vatan tek bayrak Türk milletiyiz'' derken samimiyetinden kuşku duyulacak en ufak bir şüphe olamaz. Artık muhalefetin ülkeye fayda sağlayacak, gerginlikleri rahatlatacak başka söylemlerle halkın karşısına çıkması gerek. Radikal ve keskin bıçak sırtı ifadeler geçmişte kimseye yarar getirmedi.