|
|
|
İstanbul üniversite eğitimimi aldığım şehir. Dört yıllık eğitimin ardından bir dört yıl da mesleğimi icra ettim bu şehirde. Dünyada bir çok ülke ve bu ülkelere ait onlarca şehir gördüm. Ama hiç birini İstanbul kadar sevmedim.
İşlerim sebebiyle veya özel sebeplerle İstanbul’a işim düştüğünde çocuklar gibi sevinirim. Ve her gittiğimde bir saat daha fazla kalabilmek için çaba sarfederim.
Geçen hafta Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Mevlana Barış Ödülünü açıklayacağı İstanbul’daki toplantıya beni davet ettiğinde yine çok sevinmiştim. Ondan önceki 15 gün içinde iki defa İstanbul’a gidip toplam 8 gün kalmış olmama rağmen, üçüncüsünde de birincisi kadar heyecan duydum.
Her sayısını bir solukta zevkle okuduğum Keşkül dergisinin sahibi dostum Fatih Çıtlak’a Altunizade’de konuk olduk. Bizim için özel hazırlanan yemekte üstat Tuğrul İnançer onur konuğuydu. Mevlana’yı üstatın ağzından dinlemenin verdiği hazzı anlatmam mümkün değil.
Halen Mevlana Anma Etkinlikleri münasebetiyle Konya’da bulunan İnançer, yemekte kangrene dönüşen yaramıza el bastı.
Bizi bütün dünyanın saygı duyduğu Hazreti Mevlana’ya sahip çıkmamakla suçladı. Belli ki üstat Mikail Bayram’ın açıklamalarından büyük rahatsızlık duymuştu. İnançer, bu açıklamaları kabul edilemez buluyordu.
Bir başka rahatsızlığı ise Hazreti Mevlana’yı ticarete alet etmekle ilgiliydi. Etli ekmeğin kıymalı-peynirli karışımına Mevlana denilmesine kızan İnançer, bunun mutlak surete değiştirilmesi gerektiğini söylüyordu. Öte yandan Mevlana Kasabı, Mevlana Resturantı, Mevlana vs...gibi işyeri isimlerinin de değiştirilmesini istiyordu.
Peki bunlar düzeltilemez mi?
Etli ekmekçilerimizden birisi kalkıp, “ben bundan böyle lokantamda veya fırınımda Kıymalı-peynirli karışımı etli ekmeğe Mevlana demeyeceğim, dedirtmeyeceğim, bundan böyle buna Karışık diyeceğim”diyemez mi? Ve basın mensuplarını da çağırarak, bu girişimi bir kampanyaya dönüştüremez mi? Ardından da diğer etli ekmekçiler örnek olsun diye aynı kampanyaya katılamazlar mı?
Büyükşehir Belediyesi de, “bundan böyle hiçbir işyerine Mevlana ismi verilmeyecek, bugüne kadar isminin başında Mevlana olan işyerleri de isimlerini değiştirecekler” şeklinde bir kararı meclisten çıkarıp, bunun uygulamasına geçmez mi?
Neden olmasın. Bunlar o kadar zor şeyler değil.
|
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 2 yorum
yapılmış )
|
sayın nurettin bay bu konuyu kontv de organize bir şekilde gündeme getirirseniz çözüleceğini sanıyorum artık işsize düşüyor bence teşekkürler |
|
|
|
konu güzel,
lokantacılar odası bu işe el atmalı |
|
|
|
|
|
Yazarın Tüm Yazıları |
|
|
|
|
|
|