Sayın Mustafa Bahçıvan, sayın Sabri Altun, sayın Mustafa Aslan, sayın Celalettin Boyalı, sayın Erdal Kara, sayın Uğur Özteke, sayın Ahmet Özer, sayın Esat Duysak ve sayın Rahim Özkaymak.
İsimlerini saydığım bu büyüklerimiz bulundukları kurumların ya yönetim kurulu başkanları, ya üst düzey yönetici yada kurumlarının sahipleri.Kendilerine duayen olarak baktığım bu büyüklerimizle birkaç hususu istişare etmek istedim.
Kimi 50, kimi 40,kimi 20,kimi 15, kimi de 10 yaşına girmiş medya kuruluşlarımızın başındaki en yetkili isimlerine, Konya Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığıyla en son ne zaman ilgilendiklerini sormak istiyorum.
Cemiyet Başkanının kim olduğunu hatırlayıp hatırlamadıklarını, cemiyet binasının nerede olduğunu bilip bilmediklerini hakikaten merak ediyorum.
Öyle zannediyorum ki, bu merak sadece bendenize ait değil.300’e yakın meslektaşımın da sizlere bu soruları yöneltmek istediği kanaatini taşıyorum.
Bir şekilde geçmişte kuruluşunda bulunduğunuz yada hizmet etme gayreti taşıdığınız ve bugünlere getirdiğiniz cemiyet ne halde biliyor musunuz?
Eminim bilmiyorsunuz.
Bilmemeniz ilgisizliğinizden kaynaklanabilir.Ama hak edilen saygıyı da bu anlamda görmediği kesin.Çünkü benimde içinde bulunduğum cemiyette birlik ve beraberlik yok edildi.
Büyüklere saygı küçüklere sevgi anlayışından uzaklaşıldı.İki kilo bayram şekeri üç beş ajandayla cemiyetçiliğe başlandı.
Cemiyette basın toplantısı yapanlar karşılarında birkaç basın mensubunu ancak bulabildi. Geliri nedir, gideri nedir,halk nezdinde ve kamu-kurum ve kuruluşlarında yeterli itibarı var mıdır bilinmiyor?
Mesleğin içinde olup da bir şekilde işsiz kalmış arkadaşlarımızın hayatlarını nasıl idame ettirdiklerinden habersiz,odun kömür alamamış,çocuğunun okul giderlerini eşinden dostundan borç alarak karşılayan meslektaşlarımıza oldukça mesafeli duran , herkesin ve her üyenin kendi haline bırakıldığı ve yeni bir cemiyetçilik anlayışı benimsendiğinden haberiniz var mı?
Hele hele üç beş yıldan bu tarafa cemiyetimizin siyasallaştırıldığından eminim habersizsiniz.Tarihi Konya evlerinin birinde küçücük üç beş odaya sıkıştırılmış cemiyette sektörün ağırlığı ne kadar hissettirilir ise o kadar hissediliyor.Kısacası
ölmüşüz de ağlayanımız yok.
Pekiyi bu hep böyle mi devam edecek.Siz büyüklerimiz bu gidişe bir dur demeyecek misiniz? Meydan boş mu bırakılacak? İtibarı yüksek bir cemiyeti yeniden ihdas etmeyecek misiniz? Görkemli müstakil bir binası olan cemiyeti özlemeyecek misiniz? Evine ekmek götüremeyen,ağır kış şartlarında odunsuz kömürsüz tir tir titreyen arkadaşlarımızın imdadına yetişmeyecek misiniz? Kaybolan birlik ve beraberliği yeniden oluşturmayacak mısınız? 6 Milyar insanlığın sorunlarını dile getirmek için harcadığınız emeğinizin ve vaktinizin birkaç saatini de cemiyetimiz için ayırıp bir araya gelip ortak bir isim belirlemeyecek misiniz?
Bu cemiyet bizi temsil etmiyor istifa ediyoruz demek yada bugüne kadar olduğu gibi ilgisiz kalmak hangi sorunumuzu çözecektir?Çözüm buysa bugünden itibaren hepimiz istifa edip köşelerimize çekilelim.Değilse lütfen buyurun
|
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 12 yorum
yapılmış )
[
2007/09/09 05:09
] |
|
konya gazeteciler cemiyeti en altın dönemini araştırmacı yazar yeni meram gazetesinin köşe yazarı hanefi aytekin ağabeyimiz zamanında yaşamıstır duayenimiz hanefi ağabeyimiz baskanlığı zamanında sayın mustafa tatlısuyun belirttiği tüm sosyal birlesmeler ve yardımlaşmalar yapılıyordu evine ekmek götüremeyen zor duruma duuşen gazeteci arkadaslara cemiyetimiz yardımcı oluyordu odun kömur alamayanlara askere gideceklere hastası olanlara yardımlar yapılıyordu cemiyetin apayrı bir saygınlığı vardı cumhuriyet tarihinde ilk defa bayram gazeteleri onun döneminde çıkartıldı ve bayram gazetelerinin gelirleri ile 1980 li yıllarda istasyon caddesinden 2 daire alacak kadar guçlu bir kasaya sahipti gazeteciler cemiyeti
aileleri cemiyetleri ve milletleri idare eden liderdir iyi bir liderin sırtında cemiyetin esk itkin gunlerine döneceğini umut etmekteyiz |
|
|
|
[
2007/09/09 05:04
] |
|
konya gazeteciler cemiyeti en altın dönemini araştırmacı yazar yeni meram gazetesinin köşe yazarı hanefi aytekin ağabeyimiz zamanında yaşamıstır duayenimiz hanefi ağabeyimiz baskanlığı zamanında sayın mustafa tatlısuyun belirttiği tüm sosyal birlesmeler ve yardımlaşmalar yapılıyordu evine ekmek götüremeyen zor duruma duuşen gazeteci arkadaslara cemiyetimiz yardımcı oluyordu odun kömur alamayanlara askere gideceklere hastası olanlara yardımlar yapılıyordu cemiyetin apayrı bir saygınlığı vardı cumhuriyet tarihinde ilk defa bayram gazeteleri onun döneminde çıkartıldı ve bayram gazetelerinin gelirleri ile 1980 li yıllarda istasyon caddesinden 2 daire alacak kadar guçlu bir kasaya sahipti gazeteciler cemiyeti
aileleri cemiyetleri ve milletleri idare eden liderdir iyi bir liderin sırtında cemiyetin esk itkin gunlerine döneceğini umut etmekteyiz |
|
|
|
|
Cemiyetli ilgili söylenen sözlere, cemiyetin esas işlevini yerine getiremediğine katılıyorum ama bunu dile getiren insanın önce dönüp bir kendisine bakması gerekir. Kendi çalışanına hak ettiği değeri vermeyen bir insanın başka insanların hakkını korumaya çalışması ne kadar ahlakidir? |
|
|
|
|
Sabri Altun doğru demiş;Mevcut gazete ve televizyonlarda çalışan arkadaşlarımız çalışma koşullarından şikayetçidir. Çalıştıran da çalışandan şikayetçi. Bu dedikodu yıllardır sürer gider. Bunun sebebi de camia içerisinde birlikteliğin olmamasıdır.
Mustafa Tatlısu'nun davetine sonuna kadar katılıyorum. Diğer gazete ve televizyon sahiplerini de bu mesleği sürdüreceklerse Gazeteciler Cemiye-ti'nin prestijini artırmak için onları da aramızda görmek istiyoruz.
bunları yok sayamayız |
|
|
[
2005/12/23 17:10
] |
|
aday oldunu kurum gazeteciler cemiyeti tekrar hatırlatma yarar görüyorum... çekişmelerden uzak kalması gereken bu kuruma daha seçimlere girmeden tartışma ve kavga getirmeyi kimse başaramaz... cemiyet sesiz de olsa saygınlığını koruyor bari bunu kaybetmeyelim... |
|
|
|
|
Mustafa Tatlısu'nun bu yazısna bu kadar ilgi gösterilmesini, gazetecilerin bir biriyle diyalogtan ne kadar uzak olduğuna mı yormalıyız.Yoksa kamuoyunu bilinçlendirme görevi olan gazetecilerin hep yanlış yönlendirldiklerine mi? |
|
|
|
[
2005/12/23 12:59
] |
|
Gazeteci milleiti olarak hep eleştirir hep kötü taraflarını görürüz ama bir türlü eleştiriye açık değilizdir. Mustafa Tatlısu Beyşin bu düsturuna katılıyorum. Eleştiriye açık olmalıyız. Ama mustafa Tatlısu'nun yaptığı gibi belden aşağı vurarak gereksiz açıklamalar yapmamalıyız. Özellikle sürekli işten birilerini çıkartıp yeni iş bulmalarını engelleyen bir insanın, gazetecileri işsiz bıraktığı gerekçesiyle bir başkanı eleştirmesi bana göre pek hoş kaçmamış... öncelikle iş konusunda kendisini düzelten bir insan başkasını eleştirebilir. Muhalefet yapabilir ama muhalefetinde bir sınırı olur. İnsanı aşağılayarak, yaptığı hiç bir iyi tarafı görmeden insanları yıpratma politikası eşliğinde eleştiriye açık olmaya davet ediyorsa ben bunda çok açık kasıt ararım. Ve bir şey daha eğer eleştiriye özellikle cemiyet başkanının açık olmasını isteyen birisi kendisine gelen eleştirisel yorumlarıda yayınlamalı diye düşünüyorum... belki bu yorumum yayınlanmaz ama inanıyorum ki yayınlamak istemeyen kişi okuyacaktır. Eğer tarafsızlığını kabul ediyorsa bunu yayında göstersin... |
|
|
|
|
EDEP YA HU...
Mustafa Tatlısu ımzasıyla bır yazı yazdı. İçeriğini beğenin beğenmeyin, ama hazmedin.Bu cemiyete üye olan herkes yonetime veya başkanlığa aday olabılır. Mevcut yonetimdekı meslektaşlarımızda demokratik yöntemlerle kişlik haklarına saygılı olmak koşuluyla eleştirilir. Bence bu kongre çoook renkli geçecek. Eskiden olduğu gibi genel kurul üyeleri denetim raporlarını tartışmadan, ayrıntılı bilgi almadan ibra etmeyecek. Ben aylar önce ''GAZETECİLERİN ŞEFİ ÇOK, KIZILDERİLİSİ YOK'' diye Memleket'te yazmıştım. Kimse arayp sormadı. Şimdi o zaman karnından konuşanlar sahte isimlerle yorum atmışlar. Biz gazeteciysek eleştirilere tahammül edecegiz. Kendisni eleştirtmeyen bir meslek gurubu kamuoyuna nasıl örnek olacak. Hele anlayamadığım şey, sayın Tatlısu'nun çalıstığı kanallarda ektrana cıkmak ıcın yarışanlar bugün karşısında duruyor. Bir yerde bir çelişki yok mu arkadaşlar. Ben geçmişte DHA'dan kovulunca çorap sattığım günleri unutmuyorum. Sizde iyi bilirsiniz de işinize gelmez. demem o dur ki, mevcut yönetimi de yazı sahıbi meslektaşımızı da eleştiriken EDE YA HU'ya bağlı kalalım. Ha, bir de pek yakında yeni bir meslek örgütü dğuyor. adını mı merak ettiniz. KONYA BASIN BİRLİĞİ olacak. Hadi haırlı işler, bu kış gününde görebilirseniz bol güneşler.
Ali AKGÜL |
|
|
|
|
EDEP YA HUU...
Sevgili arkadaşlar, yukarıdaki yazı sayın Tatlısu'nun meslek yaşamında yazdığı en güzel yazılardan birisi. Bu yönüyle övgüye değer. Bırde bu yazının altına fikir beyan eden kişilik fakirleri var. Er kişi yazdığı yorumun altına AT NALI GİBİ imzasını atar. Yorumunu başka ısımler altında açıga vuranları bir anlamda karnından konuşanları kınıyorum. Şimdi gelelim gündeme:
Evet onumuzdeki ay ıcınde veya Şubat başında meslek örgümüzün seçimi olacak. Bendeniz bu gelişmelere Temmuz ayında ''Gazetecilerın şefı çok, Kızılderilisi yok'' başlıklı yazımla dikkat çekmiştim. Yanılmadıgım ortaya cıktı. Yakında bır şey daha ortaya cıkacak. Bu kongreden sonra kurulması bıtmiş durumda olan KONYA BASIN BİRLİĞİ tabelasını asacak. Bilginize sunarım. Ama yazının yanında veya krşısında olanları EDEP YA HUU diyerek uyarıyor ve kimliklerini acıklamaya cagırıyorum. Niye mi? Kımse bızım meslek orgutumuzun perde arkası tartısmasını ogrenmek durumunda degıl. İnsanlara dedıkodu degıl, bilgi üreelim. Bıyık altından gülenleri yada dişlerini gıcırdatanları gorur gıbı oluyorum. Ha ben bu konrede kendıme oy verecegım (!) Ne bu yaa.
Not: Bu yorumu Q klavyeyle yazdıgım ıcın hatalar var. Bunu farkındayım.
Ali AKGÜL |
|
|
|
|
Mustafa Tatlısu aday mı değil mi açıklasın.yazılanlara katılıyoruz.Cemiyeti böldüler parçaladılar şimdide parçalı koltukta oturmaya devam ediyorlar |
|
|
|
|
Tamamen katılıyorum. Hatta eleştirileri eksik bile buluyorum. Türkiye'nin dördüncü büyük kentinin medya cemiyeti böyle olmamalı. Konya'nın da çağdaş anlayışlı bir cemiyet anlayışına ve modern dizaynlı bir cemiyet binasına ihtiyacı var. Umarım ismini zikrettiklerin sana cevap verme lütfunda bulunurlar.
|
|
|
|
|
Bu konuların seçimlerin yaklaştığını tahmin ettiğim bir süreçte değilde çok daha önce dile getirlmesinin doğru olacağını düşünüyorum.
Ayrıca ismi geçen kişilerle yüz yüze yada telefonla görüşmeyi denediniz mi? |
|
|
|
| |
|
Yazarın Tüm Yazıları |
|
|
|
|
.gif)
.gif)
.gif)
.gif)
