Nükleer biyolojik ve kimyasal silah teknolojisi, orijin olarak Batı kökenlidir.
Birçok gelişmiş batı ülkesi, sahip olduğu yüksek refah düzeyini; az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelere bu teknolojiyi satmak suretiyle elde etti.
Nükleer teknoloji nükleer reaktörler nükleer santraller Amerika, İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya ve daha başka ülkelerde mevcut.
İran’ın 9 Ocak’ta nükleer faaliyete yeniden başlayacağını açıklaması, Batı basını ve entelijensiyasını velveleye verdi. Bütün büyük kulaklar ve gözler bölgeye çevrildi.
***
İran’ın Şanghay İşbirliği Örgütü ile dirsek teması, vaktiyle bizim Rus yayılmacılığına karşı, NATO şemsiyesi altına sığınma refleksimizle aynı paralelde bir diplomasi ve dış politika stratejisidir. Rusya’nın nükleer silah teknolojisinin İran’ın emrinde olduğu bilinmektedir
.
The Guardian mahreçli bir rapor; İngiliz, Fransız, Alman ve Belçika istihbaratı verilerine dayanarak, İran’ın Avrupa’yı vurabilecek güçte bir balistik füze montajı üzerinde çalıştığını ve bu maksatla teçhizat aldığını yazmış
Rapora göre İran, nükleer füze programı için büyük bir organizasyon ağı kurmuş.
Avrupa ve Rusya’dan füze montajında kullanılmak üzere teçhizat alınmış.
Avrupa silah teknolojisini hem üretip satıyor, hemde İran nükleer silah yapıyor diye feryat figan uluslar arası camia’yı ayağa kaldırıyor.
İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinecad, şimdilik geri adım atmamakta kararlı görünüyor.
Nükleer faaliyetleri milletin hakkı olarak kabul ettiklerini ve kendi ulusal çıkarlarını Batı’nın politikalarına göre belirlemediklerini ifade ederek, nükleer araştırmalarda hiçbir sınır olmadığını, bu çalışmaların süreceğini söylüyor.
Kısaca yapılan silah üretimini diplomasi lisanı ile savuşturmaya çalışıyor.
Çıkıp “Ey Batı, Bu teknoloji senin eserin. Üstelik benim yapmaya çalıştığımı yıllardan beri sen yapıyorsun. Sana ne oluyor ne karışıyorsun işime” gibi bir külhani jargonu kullanmıyor.
Diplomasi lisanı ile cevap veriyor.
***
Bütün bu gelişmeler ışığında, Türkiye kordiplomatik ziyaret akınına uğramaya başladı.
İran Devlet Başkanının ziyareti ileri bir tarih verilerek nazik bir dille kabul edilmedi.
Afganistan Cumhurbaşkanı Hamîd Karzâî, yıllar sonra Türkiye’de.
Karzai’nin gelmesi anlamlı.
Türkiye gibi İran’a yakın bir ülke Afganistan.
Bu kapsamda sular ısıtılıyor anlamı çıkarmak mümkün.
Sırada Fransa Japonya ve İsrail Devlet başkanları var.
Bizimle Suriye ve İran meselelerini pazarlık masasına yatırıp konuşacaklar.
Hangi safta yerimizi alacağımızı bizden diplomatik lisanla ögrenip görmüş olacaklar.
İran’a karşı üslerimizi kullanma isteklerini önceden beri değişik mahfillerde dile getiriyorlar.
Bulgaristan ve Romanya ile Ermenistan üslerini muhtemel bir saldırıda kullandırabileceklerini ima ediyorlar. Aslında niyetlilerde. Alacakları ganimet pay’ını yükseltme tüm çabaları.
Bütün bu lojistik alan desteği verecek ülkelerin yanında Amerika’nın Basra Körfezi ve Doğu Akdeniz’deki donanması anılan ülkelerin alan desteğine hava harekâtı ile destek verecek kabiliyette.
Şimdi böyle bir savaş senaryosu varken niye Türkiye bu denklemin içinde tutulmak isteniyor.
Putin,her halükarda,İran safında yer alacaktır.
Çünkü tüm stratejisi İran konusunda Amerika ile çatışmaktadır.
İran’ı Putin’in çok kolay bir biçimde Amerika’ya bırakacağını sanmıyorum.
Türkiye bu denklemde elindeki kozu en optimal şekilde nasıl kullanmalı sorusu bizim açımızdan önem arz etmektedir.
Çünkü Tüm yolların kesiştiği “merkez ülke” Türkiye’dir.
Türkiye’nin yer alacağı saf’ın getirisi ve ğötürü’sü aynı oranda çok büyük olacaktır
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 3 yorum
yapılmış )
neden hala bizim kayda deger bi nükleer çalışmamız yok anlamıyorum sanki nükleer bi savaş oldugun da Türkiye miz zarar görmiycek .... iran dibimizde zaten avrupanın gözü de Türkiye de . aslında biz nükleer calışmalara baslasak bile bu hassasiyet ve yüksek maliyet gerektiren sistemleri kullanabilirmiyiz bilmiyorum ama eger biz bu yolda kayda deger bi adım atarsk avrupa ayaga kalkar onu biliyorum :)
[
2011/07/08 13:04
]
neden hala bizim kayda deger bi nükleer çalışmamız yok anlamıyorum sanki nükleer bi savaş oldugun da Türkiye miz zarar görmiycek .... iran dibimizde zaten avrupanın gözü de Türkiye de . aslında biz nükleer calışmalara baslasak bile bu hassasiyet ve yüksek maliyet gerektiren sistemleri kullanabilirmiyiz bilmiyorum ama eger biz bu yolda kayda deger bi adım atarsk avrupa ayaga kalkar onu biliyorum :)
hocam çok dogru tespitlerde bulunmuşsunuz. ağzınıza sağlık... sizi ERZURUMdan izlemeye devam edecegim... TÜRKİYE'ninde bu kurtlar sofrasında iyi bir yer tutması gerekir. birde ilerki yıllar için iyi bir hava savunmasınana sahip olması gerekir.. tehdit iran degilde...?