:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

İzini Belli Etmeyecen! 
Murat Can   ( mrt.can@mynet.com )

İzini Belli Etmeyecen!

Atasözümü yoksa deyim mi bilmiyorum. Araştırmacı gazetecilik vasıflarım kardan dolayı bana ulaşamadığı içinde sözlüğü bulup bakamadım. Ama böyle bir deyim arşivlere girmiş iste.

Karda yürüyecen, izini belli etmeyecen…

Efendim malum iklim soğuk. Bu Sibirya denen yerin bize ne kastı varsa anlamadım gitti. İkide bir fabrikalarında imal ettikleri soğuk havaları bizim üstümüze salıyorlar. Acaba, diyorum ellerinde kalan gazı pazarlamak adına mı böyle bir hamle yapıyorlar. Hani eskiden mahalle aralarında çocuklarla anlaşan camcılar, çocuklara evlerin camını kırdırır sonrada gider kendileri camları takar, ekmek parsı çıkartırdı. O misal. Soğuk havayı üret. Sal ahalinin başına, sonra ısıtmak için gaz sat.

Biz konumuza dönelim iyisimi.

Efendim Pazar yeri kar altında. Ayaklara hakim olmak lazım ki aman deyip yere yığılıp kola kafaya zeval vermeyelim.

Eski bir ağabeyimiz vardı. İnsanın karda ve çamurda nasıl yürümesi gerektiğini anlatırken ilçe belediye başkanlarından örnek vererek anlatırdı.

Bir belediye başkanı Konyaspor da top oynamış Esen Ali Sezen. Hayli göbekli olduğundan topuğunun üstüne basa basa yürür. Vücudu bu sırada arkaya doğru hafif meyilli olurdu.

Bir diğeri tam çevik bir adam. Hani sağlam siyasetçi. Parmaklarının ucunda yürür. Vücudu hep öne doğru hafif eğik olurdu. Vallahi ceylan gibi seke seke, parmaklarının ucunda yürür dü adeta. Hani yere basmasa gerek. Bakınca öyle görünüyor.

Ağabeyimiz işte karda ve çamurda yürürken bu iki örneği verirdi bize. “Olum bak karda yürürken Yaşar gibi yürüyecen, ceylan gibi seke seke. Topuğuna basacak olursan maazallah oturursun yere.

Çamurda da Esen Ali gibi yürüyeceksin. Topuklarına basacaksın ki çamuru sıçratmayacak ayakkabılar paçalarına.

Bu iki örneği siyasete indirgeyebilir miyiz bilmiyorum. Kar yağınca aklıma geldi yazmak istedim. Ancak bu karda yürüyüp izini belli etmemeye hayli kafamı takmış durumdayım.

Bizim atalarımız büyük adamlarmış. Bazen öyle konuşmuşlar ki hakikaten insan bu kadar olur diyor.

Yalnız bazı sözler var. Biraz aslı değişmiş. Mesela şu “su içene yılan bile dokunmaz.” Lafı bunlardan birisi. Cem Yılmaz bununla ilgili esprileri sıraladığında uzun süre gülmüştüm. Atasözünün aslını merak ediyorsanız “su içen yılana bile dokunulmaz.” Öyle ya yılan dediğin bilinçsiz hayvan. Nerden bilecek senin su içtiğini. Ne zaman sokacağı belli bile olmaz mendeburun. Arkanı döndüm mü cısss…

Bakın yanlış bilinen bir atasözü de “söz gümüşse sükut altındır.” Bunun aslıda böyle değildir. “Sözü gümüş olanın sükutu altındır.” olacak. Öyleye ya, söylediği sözler beş para etmeyen, pişirdiği yenmeyen, çevresinde itibarı olmayan bir adamın sözlerine itibar edilir mi?

Ama adam alim ise bu adamın sözü gümüş ise sukutu elbette altındır.

Yukarı doğru bakınca amma da yazmışız. Artık toparlayalım. Hadi atalardan Ali ağabeyin söylediği gibi “beylik” bir atasözü daha yazalım da müsaade isteyelim. Efendim ecdat buyurmuş ki “ayıdan dost, domuzdan post olmaz.” İsteyen denesin tecrübe etsin.
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 1 yorum yapılmış )

cemal [ 2007/04/15 10:12 ]
Ben de arkadaşlarımla çoğu kez söylenen atasözü veya deyimler hakkında tartıştım.. En çok tartıştığım da ''su içene yılan bile dokun'' cümlesi oldu.
Benim bu konuda ki görüşlerim tamamıyla yazarın görüşleriyle ters doğrultuda.Yazar yazdığı yazısında yılanın bilinçsiz olduğuna değinmiş.. Bende bundan yola çıkarak diyorum ki; işte olayın özü burada, bir bilinçsiz hayvan olan yılanın bile o anda insan su içerken ona dokunmaması olayın ne kadar mübarek olduğunu gösterir.Yani yılan sanki o anda insanın su içtiğini anlıyormuş gibi bir olay oluyor bu durumda..
Diğer yönden ''su içen yılana bile dokunumaz'' konusu da:
O halde bu durumda insanlar her gördüğünde yılana zarar veriyormuş, ama su içerken zarar vermiyormuş gibi oldu.. Bence bu biraz mantıksız..
son olarak, insanların bilinçsiz bir hayvan olan yılana değilde, bilinçsiz bir hayvan olan yılanın o anda insana dokunmaması daha doğru olur diye düşünüyorum.

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2008.02.18 -  Yakalayın Paçasından…
 2008.01.17 -  Fıstık’ın yararları…
 2007.12.25 -  Darbesiz atlattık.
 2007.12.18 -  Yaşasın Hıristiyan Muhafazakârlar.
 2007.10.30 -  Kültür takviyesi yaptım...
 2007.10.12 -  Hiç böyle olmamıştım…
 2007.09.15 -  Yarar’ın görevden alınması yanlış!
 2007.08.07 -  Konya’dan bakan çıkar mı?
 2007.07.19 -  Etliekmek sıktı, birazda bıçak arası yesem...
 2007.07.08 -  Er kişi niyetine!..
 2007.06.16 -  Milli Görüşçü'de var, şarap içen de!
 2007.06.09 -  "Baba'nın Canı Sağolsun..."
 2007.06.02 -  Nabız gezilerine başladım.
 2007.05.23 -  Laf olsun liste dolsun…
 2007.05.11 -  Meraklısına seçim tüyoları
 2007.05.04 -  Krizden nasıl kurtuluruz
 2007.04.21 -  Olabilir binaenaleyh!
 2007.03.09 -  Hiç yapmamıştım ama…
 2007.02.27 -  Bakın Şu Derde!
 2007.02.24 -  Yapmayın çocuklar…
 2007.02.14 -  Son Kale de Gitti…
 2007.02.05 -  Bizde yalan yoh, hilaf heç yoh…
 2007.01.25 -  Tembel içgüdü...
 2007.01.18 -  Battal emminin torunu!
 2006.12.05 -  İyi halt ettin!..
 2006.11.27 -  Elektrik şeyedemedim…
 2006.11.17 -  Bu bir veda değil başlangıç...
 2006.10.30 -  Al sana bir kaya!
 2006.10.25 -  Şarkılar söyleyerek koşardık ölüme.
 2006.10.18 -  Giyinir kendisi Afra’dan, yaklaşılmaz yanına tafra’dan
 2006.10.12 -  Devil Wears Prada!
 2006.10.09 -  Ben seni değil bu sevdayı bir ömür bekledim.
 2006.09.28 -  Düşündüren araştırma!
 2006.08.25 -  Kim Demiş Bunlar Uydurma Diye?
 2006.08.14 -  Döndürmeyin Onu Orda!
 2006.07.31 -  Patateste yok, arabada!
 2006.07.18 -  Affınıza Mahçuben; Kafama Birşey Takıldı!
 2006.07.06 -  Sen derdini git Marko Paşa’ya anlat!
 2006.06.26 -  Rejimi tehdit eden unsurlar var…
 2006.06.22 -  Tutmayın beni!
 2006.06.17 -  ÖSS' ye 6 önemli tavsiye.
 2006.06.02 -  Tembel Avrat Pazarı!
 2006.05.25 -  Elimizde Ne Kaldıki?
 2006.05.16 -  Yirmi kırk beş
 2006.05.05 -  İkisini de Tebrik Ediyorum!
 2006.04.27 -  Nasıl da Gördün Oralardan!
 2006.04.19 -  Olayın Peşindeyim. Hiç Merak Etmeyin!
 2006.04.06 -  Mihael ayısı uyandı!
 2006.04.05 -  En Ucuzundan Olsun!
 2006.03.27 -  Müslüman Değilsiniz!
 2006.03.17 -  Burama kadar getirdiniz birader!
 2006.03.07 -  Ben Bu İşte Tehlike Sezdim!
 2006.02.09 -  Şüphelerimde Haklı Çıktım!
 2006.01.26 -  İzini Belli Etmeyecen!
 2006.01.02 -  Haremlik Selamlık Fikrine Açık Destektir!
 2005.12.21 -  Nasıl Bakarsan Öyle Görürsün!
 2005.11.21 -  Cahil, Komik ve Araştırmacı Gazetecilik!
 2005.11.09 -  Buda Van’ın başka bir boyutu?
 2005.11.03 -  Van Halkı ve Öğrenciler Ne Düşünüyor?
 2005.10.17 -  Ramazan Meddahları !
 2005.10.13 -  Bu Türkler Hakikaten Çılgın!
 2005.10.04 -  Olacağı Zaten Buydu!
 2005.09.05 -  Açık Yeşiller Öne!..
 2005.08.22 -  Bu güzel kimin güzel
 2005.08.08 -  Yaşadıklarımızı yaşamasak!
 2005.07.21 -  Londra neden patladı?
 2005.06.06 -  İstanbul beni mahvetti!
 2005.05.27 -  Cesur ol Farkın Olsun!
 2005.05.24 -  Hangi Memleketi Kurtarmış?
 2005.05.12 -  Köşesiz Yazılar Tat Vermiyor!
 2005.04.28 -  Küme Düşmenin Asli Kriterleri Neler?
 2005.04.20 -  Onların Keşkeleri Çok!
 2005.04.13 -  Siyasete dair bir yazı...
 2005.04.05 -  Hayal Kırıklığı Yaşadılar.
 2005.04.01 -  AKP'den gidenler kaçıncı sıradan seçilmişlerdi?
 2005.03.22 -  Gazeteci Hep Muhalif mi Olur?
 2005.03.12 -  Uğur Özteke, Mehmet Baykan’ı yazmış
 2005.03.09 -  Ucuz siyaset eleştirisi nasıl yapılır?
 2005.02.25 -  Tecavüz ve Cinayetin Perde Arkası
 2005.02.16 -  İstifa Bekleniyor muydu?
 2005.02.08 -  Hassas mıyız; Maço mu?
 2005.02.01 -  Neden " Sakın Gitmeyin!" ?
 2005.01.10 -  Bu "Saf"a, Ben Aday Ol Dedim!
 2005.01.05 -  TRT Yıllarca Zulmetmiş.
 2004.12.31 -  Asıl sizin partiniz yanıyor!
 2004.12.27 -  Hasan Burada Sesini Yükselt.
 2004.12.23 -  Sübyan Başbakan’ıda Çarptım.
 2004.12.13 -  Evanjelist'lerin Babil Çıkarması !
 2004.12.07 -  Latif Clio'ya Neden Sığmıyor?
 2004.12.06 -  Geçen haftadan aklımda kalanlar...
 2004.11.19 -  Lokman Var mısın İddiaya?..
 2004.11.12 -  Arka Sayfa Güzeli!
 2004.11.06 -  Ne yani, artık sosyalleşemeyecek miyiz?
 2004.10.20 -  Hangisi daha yuvarlak..?
 2004.10.11 -  Evlenemiyorsanız Ajansa Buyurun!
 2004.10.01 -  Kızılcahamam’da Ne Yapılır? Biz Ne Yaptık?
 2004.09.06 -  Git gel Konya kaç saat?
 2004.08.08 -  Elindekinin Ne İşe Yaradığını Biliyor musun?
 2004.07.30 -  Sol elimde isyankar sazım!
 2004.07.01 -  Kör Ahmet’in kulakları çınlasın!
 2004.05.24 -  Bekliyorum!
 2004.05.19 -  Metroseksüel Kule City ve Muhafazakar Batıcılığım!
 2004.05.13 -  Maskeler düşsün!
 2004.05.05 -  Yök Neden Değişmeli?
 2004.04.16 -  Aha! Sana Metroseksüel Dedi!
 2004.04.13 -  Çimlere Basmak Yasaktır…
 2004.03.31 -  Demokrasi Tarihimizde Kale Devri Sona Erdi!
 2004.03.23 -  Bu gün seçim olsa sana mı vercem oyu?
 2004.02.27 -  Çakar Burnunun Üstüne Kırmızı Kartı…
 2004.02.25 -  Suat Ağabey Bizi Nargileye Götür…
 2004.02.11 -  Bu Programın Sunucusu Yasaklı!
 2004.01.15 -  CHP’den Ahmet Hakan’ da umudunu kesmiş!..
 2004.01.10 -  Kıbrıs’ta Çözüm Neden İstenmez ?
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com