Bizim dönem 68 kuşağının çömezleri sayılır. Ülkemizde ne yazık ki, toplumsal ve siyasi olgular belli çevrelerin dışında geniş halk kitleleri tarafından enine boyuna irdelenip tartışılmadığı için bireyler üzerinde yapılan kamuoyu anketlerinde hala kararsız insanların miktar ve oranı yekün teşkil etmeye devam etmektedir.68 kuşağı hem sağ hem de sol kulvar’da gerçekten donanımlı bir gençlik idi. Bize rehber ve önderlik yapan ağabeylerimiz her konuda kendilerini yetiştirmiş ülke yönetiminde görev verildiğinde altından kalkabilecek ehliyet güven ve liyakate sahiptiler.
Onların tek eksiklikleri bana göre, kendi maneviyatlarına enjekte edilen yüksek düzeydeki hamaset duygusundan olacak, aynı hedef uğruna farklı söylemlerle tek merkezden verilen silahlarla bilmeden birbirleri ile diyaloga girmeden birbirlerini hedef almış olmalarıdır. 12 Eylül ile birlikte soğuk mahzen ve hücrelerde volta atma zamanlarında ancak birbirlerini dinleme ve anlama imkânı bulabilmişlerdir.
***
68 kuşağının ulusal ve enternasyonal gençlik idolleri vardı.
Che Guevara ve Yılmaz Güney, bunların en önemlileri idi.
Genel olarak 60 lı yıllar ABD’den kopuş ve Doğu komşumuzla işbirliğinde en yoğun dönem olarak tarihe geçmiştir. USA ile ilk cedelleşmeler meşhur mektuplaşmalar ve 12 Mart muhtırası bu dönemin ürünleridir.68 kuşağı böyle bir dönemde kendini bulmuştur.
60’lı yıllar Türk-ABD ilişkilerinde en yoğun gelgitlerin yaşandığı bir dönemdir.
68 kuşağı bu dönemin hem doğal hem de devletin dahli ile yetiştirilmiş bir anti amerikancı sol gençlik ateşidir. Sinemadaki yansıması Yılmaz Güney’dir.
Bugün Türkiye 2006 yılını idrak ederken bir yanda Afganistan işgali bir yanda Irak ve beklenmekte olan bir başka komşu ülke Muhtemelen İran üzerinde ABD baskısı olanca ağırlığıyla kendini hissettirmektedir.
Polat Alemdar mizanseni geçmişin Yılmaz Güney’i ne ise bugünün de aynısıdır.
Toplum Mühendisliği kurgulamaları Millet ve Memleket menfaatleri yönünde olduğu zaman olumlu yansımalar doğuruyor. Polat Alemdar bugün hem sol hem sağ çizgide yeni bir Yılmaz Güney olmuştur
***
Bugün diplomasi ile yapılamayanlar bir başka şekilde ülkelere dayatılmak istenmektedir.
Danimarka’nın piyon olarak tetikçilik yapmasının ardında elbette bunların arkasında bunların büyük baronları vardır. Önce karikatür ile hakaret ardından masum bir din adamının katli.
bir din adamının katledilmesi hiçbir Müslüman’ın tasvip edeceği bir şey değildir. Diplomasi’nin yetersiz kaldığı zamanlarda bu tip eylemler bir şeylerin mesajları elbette. Aklıselim sahibi herkes yapılmak istenen oyunu ve kurgulanan mizansenleri görüp anlamalı.
***
Polat Alemdar ile paragrafı bitirelim.
Polat Alemdar kurgusu Toplumsal dinamizm ve duyarlılık noktasında eksik ve aksak yönleri ile başarılı bir duruş sergilemesi açısından gayet yerinde olmuştur.
Zaten üst düzey devlet erkân ve ricali sıcak yaklaşımlar göstererek desteklerini açık olarak ortaya koymuşlardır.
Hollywood yıllardan beri rambo tipi filmlerle yeterince “ötekileri” yok ederken kimsenin çıtı çıkmadı. Yok, neymiş efendim,”kurtlar vadisi anti amerikancı ortam oluşturuyormuş”
Eee,canım kuzum sende yayılmacı istilacı emperyalist mantık ve gözlükleri bırak,birazda “hümanite” takıl,ne olur sermayenden mi kaybedersin.
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 2 yorum
yapılmış )
Bu ülke binlerce yıldır binlerce hakiki kahraman çıkarmıştır bağrından. Hanlar hakanlar, askerler ve niceleri. Anadolu yu alan Alparslan, çağ açıp kapayan Fatihler, 40 kişi ile koca kaleyi basan Kürşatlar, sıfırdan bir toplumu yukarı çıkartan Atatürkler. Bu ülkede aslında herkes bir kahramandır. Türklüğün özünde vardır bu. Ancak nedense son zamanlarda hep sanal kahramanlara mahkum olmuş bu millet. İçindeki kahramanlığı onlarda bulmuş, onlara medet umar onlarla kendini tatmin eder olmuş. Hatta onlara özenmiş onlar gibi giyinir hareket eder konuşur olmuşuz. Yılmaz Güneyler, Ayhan Işıklar, Kadir İnanırlar, Cüneyt Arkınlar, Yusuf miroğlular ve son olarak ta Polat Alemdar. Başına çuval geçirilen ve onuru için intihar eden askerlerin intikamını alan tek kişilik ordu. Bana kalırsa o filmdeki tek kahraman emirleri harfiyen uygylayan ve onuru için ölen o askerlerdir. Bu ülke kendi başına bir kahramandır ve sanal kahramanlara ihtiyacı asla olmayacak