Türkiye’nin normalleşmeye başladığı bir süreçte, özellikle siyasi gelişmeleri, bağnazlıktan uzak siyasi akıl süzgecinde yorumlamak en başta feraset ve basiret işidir. Sükûnet ve itidal göz ardı edilirse, ham ve kısır parti çıkarları ön plana alınırsa, getiri ve ğötürüsü hesap edilmeden verilen siyasi demeçler, her zaman siyasi akla fayda yerine zarar getirmiştir. Ülkenin nekahetten tam bir sıhhat ve afiyet durumuna geçmekte olduğu bir dönemde, ağır tahrik ve kriz oluşturabilecek tutum ve davranışlar, basiretli ve sağduyulu bir davranış biçimi değildir. Devlet zirvesinde ferasetli ve basiretli tutum duruş ve davranış bizim gibi ülkesini düşünen herkesin arzu ve tasvip ettiği erdemli bir hareket biçimidir.
Devlet ve siyaset adamlarında olması gereken hasletler vardır. Kriz, buhran kışkırtıcılarına karşı sükûneti, itidali ve siyasi akılı ön planda tutarak olası kriz ortamını yönetmek, sükûneti sağlamak, devleti salimen serin sularda sevk ve idare etmek gibi vasıflar aynı zamanda bir liderde olması gereken meziyet ve erdemlerdendir.
Genelkurmay başkanı Hilmi Özkök bu vasıfları kişiliğinde ve temsil etmiş olduğu makamda temerküz ettirmiş olması ile kriz tacirlerinin beklentilerini suya düşürmüştür.
Geçmiş dönemlerde olduğu gibi çok sert açıklama beklentileri içinde bulunanlar sükûtu hayale uğradılar. Belli mihraklarda olası bir açıklamayı bir muhtıra şeklinde yansıtmak için dört gözle beklemekte idi. Deniz Baykal bile hızını alamamış” Bu, Ordu’ya yönelik bir darbedir” deyivermiş idi. Basının ve muhalefet partilerinin kışkırtıcı tutumuna rağmen, Genelkurmay’dan bekledikleri bildiri çıkmadı.
***
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, demokratik sistemin sağlıklı işlemesinde örnek devlet adamlığı kişiliği ile yoğun çaba içindedir. Sayın Özkök Paşa, bir devlet adamından beklenen duruşu göstermiş her türlü yanlışın Silahlı Kuvvetlere sirayet etmesini önlemiş, göstermiş olduğu yerinde ve doğru reflekslerle ülkeyi tehlikeli sulardan uzak tutmayı sağlamıştır.
Özkök Paşa devletin bekası ve demokratik sistemin rayına oturması için demokrasiye olan samimiyetinden taviz vermeden son iddianame ile ilgili olarak önemli açılımlar geliştirebilmeyi başarmıştır. Özkök Paşa’nın tarihi basiretli duruşu ile ülke uluslar arası derin sular üzerinde salimen yol almaya devam etmektedir.28 Şubat öncesi nerden geldiği dahi belli olmayan sayfalar dolusu açıklamalar sonucu demokratik meşru idare zaafa uğratılmış sonuç itibariyle ülke 2001 krizlerine maruz bırakılmıştı.
***
Türkiye sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Çünkü iç ve dış dinamikler kendi doğrultularında bir şeylerin hesabı içindeler. Böylesi ortamlarda sağduyuya ve sükûnete olan ihtiyacımız her zamankiden daha fazladır. Demokratik şeffaflık içinde bu süreç salimen savuşturulursa, kazançlı çıkacak olan ülkemiz ve devletimiz olacaktır. Tabi, ferasetli ve basiretli olması gerekenlerin duruş ve eylemleriyle bu beklenti gerçekleşecektir.
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 2 yorum
yapılmış )
Türkiye'de nedense sanki birileri bir düğmeye basmış gibi askeriyenin üzerine çeşitli suçlamalarla gelinmeye başlandı. bu nedense Ağustos ayında yapılacak olan YAŞ öncesi yapılıyor. 10 yıl önce yaşanmış bir olayki yaşanıp yaşanmadığı bile belli değil, bir PKK iftiracısının söyledikleri. Asıl anlamadığım mecliste oluşturluna bir komisyon konuyu karara bağlamadan savcıya herhangi bir bilgi vermez. Hadi verdi diyelim bir savcının daha soruşturma aşamasına bile gelmeden bu derece önemli ve gizli tutulması gerekn bir bilgiyi basına dağıtması saçmalığın ve kandırmacanın dik alası. Kimse kimseyi kandırmayı çalışmasın. Savcı belki haklı belki değil ama ne olursa olsun son derece hassas ve önemli bir mevkide bulunan birine birinin iddiası diye çete kurmakla suçlamak haddin baya baya aşılmasıdır. Terörle mücadele hiçte kolay bişey değildir. Kimse oturduğu yerden ahkam kesmesin. Bu mücadelede istihbarat birimleride olacak başka birimlerde. Siz bu tür suçlamalarla sadece askeriyeyi zan altında bırakmıyor, terör odaklarının da ekmeine yağ sürüyorsunuz. Bene bu olayda herkes çok ama çok dikkatli adım atmalıdır.