|
|
|
Birleşmiş Milletler 2007 yılını Mevlana yılı ilan etti. Mevlana Hazretlerinin doğumunun 800. yılı münasebetiyle alınan bu karar Konya için büyük önem arz ediyor.
Hazreti Mevlana dayanak noktasını İslam inancından alan evrensel bir değer. Bütün dünya bunun farkında. Kitapları Amerika Birleşim Devletlerinde en çok satan kitaplar arasında yer alıyor.
“Ne olursan ol, yine gel” çağrısıyla bütün dünyayı Konya’daki dergahına davet eden Mevlana Hazretlerinin bu daveti aslında İslama. Halbuki ilk davet 1400 yıl önce Peygamber Efendimizle yapılmıştı. Hazreti Mevlana’nın söylemi ise ilk davetin tekrarından farklı değil aslında.
Birleşmiş Milletlerin Eğitim, Bilim ve Kültür Organizasyonu olan UNESCO’nun 2007 yılını dünyada Hazreti Mevlana yılı ilan etmesi hem Konya için hem de Türkiye için büyük bir fırsat. Bu fırsatı iyi değerlendirmemiz gerekiyor.
Batıda planlı bir şekilde organize edilen dezenformasyon çalışmalarıyla İslam karalanmaya çalışılıyor. Amerika Birleşik Devletleri 1989 yılında Sovyetler Birliğinin çöküşüyle birlikte İslam dünyasını karşı cephe olarak seçti. Yeni oluşumun kamuoyu nezdinde taraf bulabilmesi için de, karşı cepheyi mutlak surette zararlı bir yönle ilişkilendirmek gerekiyordu. Bu zararlı yön ise terör olarak tespit edildi ve İslam ile terör yan yana getirilmeye çalışıldı. Avrupa’da yankı bulun karikatür krizi de oluşturulmaya çalışılan yeni İslam imajının bir parçası olarak değerlendirilebilir.
İşte hararetli bir şekilde bu mevzuların konuşulduğu şu günlerde UNESCO’nun 2007 yılını Mevlana Yılı ilan etmesi, kaçırılmaması gereken bir şans olarak karşımızda durmaktadır.
Birleşmiş Milletlere üye tam 171 devlet var. Ve Birleşmiş Milletler kuralları gereği üye devletlerin tamamı 2007 yılında Hazreti Mevlana ile ilgili bir şeyler yapmak zorundalar.
Biz Türkiye ve Konya olarak 2007 yılı için iyi bir hazırlık yapmazsak, üye ülkelerin Mevlana ile ilgili yapacakları programlar formaliteden öteye geçmeyecektir.
|
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 2 yorum
yapılmış )
Ali
[
2006/05/25 12:52
] |
|
Kule Site (KULE CİTY) zamanlarında ortalıkta şöyle bir söylenti (resim, broşür) dolaşıyordu. Şimdiki tamamlanan kulenin tepesi dönecekmiş. Bu tepeye dönen bir Semazen figüranı halinde bir tepe şekli vardı ortalıklarda o günlerde.
Bence böyle birşeyin çok hoş olacağını düşünüyorum. Bu tip birşey Konyayı önce Türkiyede sonra Dünyada simgelemeye markalaşmasına yarayacağını düşünüyorum. Saygılarımla... |
|
|
|
''-Birleşmiş Milletlere üye tam 171 devlet var. Ve Birleşmiş Milletler kuralları gereği üye devletlerin tamamı 2007 yılında Hazreti Mevlana ile ilgili bir şeyler yapmak zorundalar''
Evet burası çok önemli. Biz birşeyler yapacağızda; yaptığımız o şeyler, o üye 171 ülkeden kat kat daha iyi ve güzel olmazsa,daha etkili olmazsa o zaman neler düşünülecek,neler olacak... Bu gün Fransanın en eski pasajlarından birinde yunanlı işletmecilerin iş yerlerinde bizim dönerimiz ve Türk kahvemiz kendi milletlerine aitmiş gibi lanse edilip fransızlara sunulmakta. Bu Karagöz ve Hacivat, Kemençe içinde böyle, örnekler daha çoğaltılabilir. Bilmem siz ne demek istediğimi anladınızmı! |
|
|
|
|
|
Yazarın Tüm Yazıları |
|
|
|
|
|
|