Siyasi Partiler ülke idaresine talip olup iktidar olmak için siyasetin merkezinde sahne alır ve neyi nasıl yapacaklarını parti programlarını velinimeti olan seçmenlere anlatır. İktidarı eleştirir kendi eylemleri ile karşılaştırır, siyasi merkezden uç noktalara varan bir yoğunlukta seçmenlere mesajlar verir.
İktidar ve Muhalefetin kalitesi ülke zenginliği için bir şanstır.
AK Parti, parti içi düşünceleri ölçmek tartmak dolayısıyla kolektif aklın oluşmasını sağlamak için geçtiğimiz gün Kızılcahamam da bir araya geldi. AK Parti doğru olanı yaptı.
Birlik ve beraberlik içinde herkesin görüş ve düşüncesi kayıt altına alındı.
Anılan toplantı parti içi demokrasi adına güzel görüntüler oluşturdu.
Zaten siyasette konuşulması gereken ve konuşması gerekenler bellidir.
Parti içi diyalog, parti içi demokrasi Kızılcahamam kampında bir kez daha yaşandı. AK Parti, Kızılcahamam kampından beklenenin aksine kenetlenerek çıktı. Milletvekilleri şikâyetten çok proje ve teklifler sundu. Genel Başkan Erdoğan kendisinden beklenen liderlik karizması ve tavırları ile parti içi diyaloga kapıları açtı.
Siyasetin merkezinde olup üstelik tek başına iktidar olmuş bir partinin iktidar sürecinde yıpranmadan oy kaybına uğramadan üstelik oylarını artırarak yükselmesi böylesi açılımlarla ancak mümkün.
Erdoğan daha kampın açış konuşmasında ‘hata yapanlara ve tökezleyenlere omuz verin’ diyerek her iki tarafa denk mesajlar verdi. Sayın Erdoğan ayrışma bölünme yerine güç ve vizyon birliği temalarına ağırlık vererek teşkilatı 6. istişare toplantısında rahatlatmış oldu.
Yapılan özeleştiri ve öneriler piramidin tepesinde tatlı meltem rüzgârları estirdi.
Zaten bizce de beklenen de bu idi.
AK Partinin siyasi kurmayları kurumsallaşma yolunda 4 yıl gibi bir kısa sürede önemli mesafeler aldılar önemli açılımlar geliştirdiler.
AK Parti karar vericileri, Türkiye vizyonunu yeni usul ve stratejilerle sürekli yenilemeleri merkez çizgide yer alan AK Partiyi olduğundan daha bir başka güçlü hale getirdi, bu bağlamda Demokrasiye, siyasete yeni açılımlar kazandırdı.
Sayın Erdoğan Kızılcahamam kampında ortak aklı harekete geçirdi, istişare kapısını açık tutarak dayanışma ruhunu diri tuttu ve bence en önemlisi bugün yapılacak olan CHP’nin üçüncü gensoru salvosunu kolayca savuşturmuş oldu.
***
Tayip Erdoğan’ı bu denli sevimli ve karizmatik yapan hususların başında elbette ait olduğu toplumun değerleri ile birebir örtüşen eylem ve söylemler geliştirip uygulamasıdır. İstiklal Marşının sekiz kıtasını hissederek okuması 18 Mart Çanakkale zaferi etkinliklerinde tam takım hazır bulunması, Osmanlı’nın ilk kuruluş merkezi olan Söğüt şenliklerinde olmasını bu nokta i nazarda anlamlı bulabiliriz.
***
Televizyon programcılığı yaptığım dönemde bir hükümetin düşmesini sağlayan etkin bir siyasetçi ile yaptığım program arasında “off the record” kaydıyla dinlediğim “..genel başkan bize o kadar uzak ki,aylarca görüşemediğimiz ulaşamadığımız nerdeyse yıllar oluyor.” Sözü beni bir hayli düşündürmüştü. Üstelik bu kişinin genel başkan yardımcısı olduğunu da düşünürsek o partinin seçimlerde neden tek haneli rakamlar seviyesinde kaldığını anlayabiliriz.
Siyasetin merkezinde üstelik iktidar iken yıpranmadan ve oylarını sürekli arttırabilen bir partide işler düzgün yürütülmese bütün bunlar olabilir mi?